Alkurt için adalet istediler

İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin yakınları, dün 84’üncü kez Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde bir araya geldi. İşçi yakınları, üç yıl önce iş cinayetinde hayatını kaybeden Serhat Alkurt için adalet istedi.

İstanbul Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapmalarına izin verilmediği için 1Umut Derneği önünde konuşan işçi aileleri, eylemlerinin engellenmesine tepki göstererek, “Bu tür engellemeler bizi yıldıramaz. Biz bu işi bırakırsak bu iş cinayetlerinin üstü örtülecek, daha çok işçi kardeşimiz ölecek” dedi.

ÖLEN İŞÇİYE KUSUR: BU NASIL BİLİRKİŞİLİK?

Adalet Arayan İşçi Aileleri, bu ayki nöbette, İhlas Gazetecilik AŞ’ye bağlı Türkiye gazetesi çalışanı Serhat Alkurt’un ölümüyle sonuçlanan iş cinayetine dikkat çekti. Aileler adına konuşan İdris Çabuk, şu bilgileri verdi: “Serhat Alkurt 29 Eylül 2016’da iş cinayetinde hayatını kaybetti. Duruşması 9 Mayıs’ta Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Alkurt uzun yıllardan beri web üretim işçisi olarak çalışıyordu. Görev tanımında depo çalışanı olmak, nakliye-indirme-bindirme işlerinde bayrakçılık veya gözetleyicilik yapmak gibi işler yoktu. Görev kapsamında olmayan bir iş için amiri tarafından görevlendirilmesi nedeniyle hayatını kaybetti.”

Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna tepki gösteren Çabuk, “İşyeri amirinin bile işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimi almadığını itiraf ettiği bir yerde görevi olmayan bir işte çalıştığı ve güvenliği sağlanmadığı için ölen bir işçiye kusur atfetmek nasıl bir bilirkişiliktir? Nasıl adalete katkı sağlamaktır?” diye sordu.

ÇOCUĞUMUN CANINI HİÇE SAYDILAR

Serhat Alkurt’un annesi de nöbet eylemine katıldı. Görevi dışında işlerde çalıştırılan oğlunun iş güvenliği sağlanmadığı için hayatını kaybettiğini söyleyen acılı anne, “Ben bu acıyı yüreğimde taşıyorum kaç senedir. Bunu yaşayan bilir. Benim çocuğumun canını hiçe saydılar, cezalarını çekmelerini istiyorum” diye konuştu.

AİLELERİN ENGELLENMESİ ANAYASA’YA AYKIRI

Nöbet eylemine destek veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da Galatasaray Meydanı’nın ailelere yasaklanmasına tepki gösterdi. Bu yasağın hem Anayasa’ya hem de Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, “Bir gün bu yasak kararını verenler ‘görevi kötüye kullanmak’ suçundan yargılanacak. Ben bunu Meclis’e de taşıdım ama bakanlar duymazdan geldiler. Ben ailelerle dayanışmamı sürdüreceğim” dedi.