Sinop NGS’nin ÇED kararının iptaline ilişkin davada Danıştay, ikinci kez yerel mahkemenin kararını bozdu. Avukatlar, davanın uzatılmaya çalışıldığını belirtti.

Amaç davayı uzatmak
Sinop halkı, uzun yıllar nükleer santrala karşı eylemler düzenliyor. (Fotoğraf: BirGün)

Havva GÜMÜŞKAYA

Sinop’ta yapılması planlanan Sinop Nükleer Güç Santralı projesi ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararının iptali için açılan dava, hukuk krizine döndü. Danıştay, yerel mahkemenin kararını ikinci kez bozarak davanın yeniden görülmesi için dosyayı alt mahkemeye geri gönderdi.

Japon şirketin konsorsiyumdan çekilmesine rağmen iktidar tarafından onaylanan Sinop Nükleer Güç Santralı projesinde Danıştay ve yerel mahkeme arasında adeta top çevriliyor. Danıştay, ilk önce 2023 Şubat ayında projeye ilişkin ÇED ‘olumlu’ kararının iptalini reddeden Samsun İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Gerekçe olarak ÇED raporunda eksik, yetersiz veya çelişkili hususların olduğuna dikkati çeken Danıştay, davayı yeniden görülmesi için alt mahkemeye gönderdi.

Samsun 2. İdare Mahkemesi ise 2023 Haziran’da verdiği kararda, davanın yeniden görülmesi kararını tanımadı. Danıştay’ın kararı bozmakla kalmayıp idare mahkemesi yerine geçerek gerekli inceleme ve tahkikatı yapması, dosyanın esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerektiğini belirtti.

Bunun üzerine TMMOB avukatları davayı bir kez daha temyize götürdü. Ancak Danıştay, yine dosyanın esası üzerinde inceleme yapmayıp, eksikliklerin Samsun 3. İdare Mahkemesince tamamlanarak yerel mahkemenin bir karar vermesi gerektiğine hükmetti.

Danıştay’ın ÇED kararını iptal etmekten kaçındığını belirten TMMOB avukatları Ekin Öztürk Yılmaz ve Ferhat Çelepkolu, yaptıkları ortak açıklamada Danıştay’ın dosyanın esasına girip nihai bir karar vermeyerek dosyayı sürekli yerel Mahkemeye göndermesini ‘isabetsiz’ olarak değerlendirdi.

Avukatlar, yerel mahkemenin, Danıştay’ın ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun ÇED kararlarının ‘ivedi yargılama’ usulüne tabi olduğunun altını çizdi. Çevre davalarının özel önem taşımasından kaynaklı diğer davalara göre öncelikli ve hızlı bir biçimde karara bağlanmasının istendiğini belirten avukatlar, şunları kaydetti:

“Davanın açılması üzerinden dört yıl geçmesine rağmen yargılama halen sürmektedir. Bunun yanında idari yargılama usulü kurallarına açık aykırılıklar da yargılama sürecinin keyfi bir biçimde ilerletildiğini göstermektedir. Önce İdare Mahkemesi bilirkişi raporunda projenin yapılmasının yaratacağı olumsuz sonuçlarla ilgili değerlendirmeleri dikkate almayıp yalnızca ‘işine yarayan’ kısımları çekip aldı. Temyiz ettiğimizde ise Danıştay da bilirkişi raporunda proje ile ilgili yer alan ifadelerde olumsuz değerlendirmelerin bulunduğu, özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesine başvurulduğu halde bu rapora tarafların yaptığı itirazların giderilmeden uyuşmazlık hakkında karar verilemeyeceği, ek bilirkişi raporu hazırlanarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğine hükmetti.”

BAŞA DÖNDÜK

Danıştay ve yerel mahkeme arasında top çevrildiğini belirten TMMOB avukatları, “Danıştay, hem yerel mahkemenin kararını bozuyor hem de kendi karar vermeden dosyayı yerel mahkemeye gönderiyor. Yerel mahkeme, bu eksiklikleri tamamlamadan aynı kararında ısrar ediyor. İvedi yargılamaya tabi davalarda yerel mahkemenin ısrar yetkisi de yoktur. Tüm bu süreçlerin sonunda İdari Dava Daireleri Kurulu’nun dosyayı Danıştay’a göndermesi üzerine Danıştay, yerel mahkemenin ısrar kararını bir kez daha bozdu ama yine bir karar vermeyerek dosyayı Samsun 3. İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Yani dört yılın sonunda en başa döndük yine” dedi.

Projenin akıbetinin belli olmadığının altını çizen avukatlar, “Japonya bu anlaşmadan çekildi ancak kamuoyuna yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla projenin Rusya ortaklığında veya başka bir biçimde yapılabileceği söyleniyor. Dolayısıyla projenin geleceği belli olana kadar bir biçimde dava sürdürülmek isteniyor bu yüzden usul kurallarında yer almayan garip kararlar verilerek dava sürekli uzatılmak isteniyor” ifadelerini kullandı.