Google Play Store
App Store

Anagold Madencilik'in, Erzincan’ın İliç ilçesindeki madenin kapasite artırımı için yaptığı ÇED başvurusunda kullanıldığı kaynakta ders niteliğinde ifadeler yer aldı. Şirket, çevre katliamının önünü açmak için kaynak gösterse de başvurduğu makalede, “Şirketin Türkiye’ye bırakacağı kar ve sağladığı istihdam göz önüne alınsa dahi, ülkede kalacak olan atıkların ve olası bir kaza sonucu ülkeye vereceği zararların yanında devede kulak misalidir” ifadesi yer aldı.

Kaynak: Haber Merkezi
Anagold, başvurduğu kaynağı gerçekten dinleseydi madeni kapatıp giderdi
Fotoğraf: AA

birgun.net

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Madeni’nde siyanürlü yığın linç alanının çökmesi yeni bir çevre felaketi tehlikesini doğurdu. Resmi açıklamalara göre 9 işçinin toprak altında kaldığı belertilen madenin genişletilmesine Ağustos 2023’te vize çıkmıştı. Dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, şimdinin AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Kurum’un imzasıyla verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı ayrı bir tartışma konusu oldu.

Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold Madencilik’in yaptığı ÇED başvurusundaysa dikkat çeken başka bir ayrıntı var. ÇED başvurusunda siyanür kullanımının doğaya etkileri de değerlendirildi. Burada siyanürün ne amaçla, hangi yöntemle kullanılacağı, kullanılan siyanürün altın ve gümüş işlemesinde ne gibi rol oynayacağı teknik bir dille anlatıldı.

KAYNAKTA DİKKAT ÇEKEN İFADELER

Ancak bu bölümü anlatırken kullanılan kaynak, siyanürle madencilik yapılmasının çevreye etkisinin boyutunu bağımsız biçimde ele alıyor. Şirketin TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası’nın ‘Hurdacı Dergisi’nden alınan makalede İzmir’in Bergama ilçesindeki siyanürle maden arama faaliyetlerine vurgu yapılıyor.

Makalede, uluslararası maden arama şirketi Newmont’un 1989’daki Bergama’da açtığı maden, köylülerinin ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının etkisiyle durdursa da “hukuk dışı işlemler sonucu” yeniden açıldığı belirtiliyor.

Bu tür uluslararası maden şirketlerinin Türkiye gibi birçok ülkeyi sömürdüğü vurgulanan bölümde dikkat çekici şu tespit yapılıyor: “Şirketin Türkiye’ye bırakacağı kar ve sağladığı istihdam göz önüne alınsa dahi, ülkede kalacak olan atıkların ve olası bir kaza sonucu ülkeye vereceği zararların yanında devede kulak misalidir.”

Makalede yer alan ifade

"SÖMÜRÜ" VURGUSU

Şirketlerin siyanürle maden ararken çevreye ve insana verilecek zararları hiçe saydığı belirtilen makalenin sonuç bölümünde şu ifadeler yar aldı: “Siyanürle altın çıkarılması ile ilgili bu tür örneklerle Türkiye’nin başka bölgelerinde ve diğer ülkelerde karşılaşılabilir. Mantık hep aynıdır: Uluslararası tekeller karlarını arttırmak ve sermayelerini büyütmek uğruna, dünyanın çeşitli yerlerinde siyanürü kullanmakta ve kazaları ya da çevreye, insana verilecek zararları hiçe saymaktadırlar. Siyanürle altın üretimini bütün yönleriyle incelediğimiz zaman görülüyor ki, insanlığa her hangi bir yararı olmamasının yanında birçok zararı mevcuttur. Bu konuya karşı yıllardır duyarlı insanlar (yöre halkları, aydınlar, sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, bilim insanları) mücadele etmekte.”