Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, pandemi sürecinde alınan ve uygulamaya konulan kararları, hukuka aykırılık yönünden tablo haline getirdi. “Pandemiyle mücadele şemasının dört hukukî ayağı vardır; bunların dördü de hukuka aykırıdır” diyen Prof. Dr. Gözler, bununla birlikte, “Hukuka aykırı da olsalar, vatandaş olarak hepimizin ahlaki ödevi, tıp otoriteleri tarafından tavsiye edilen bu tedbirlere harfiyen uymaktır” uyarısında bulundu.

Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, pandemi sürecindeki hukuksal sorunları tablo haline getirdi

Anayasa Hukuku Profesörü Kemal Gözler, kişisel internet sitesi için yazdığı “Pandemiyle Mücadele Sürecinin Hukukî Şeması: Bir Özet” başlıklı son makalesinde pandemi sürecinde alınan ve uygulamaya konulan yasak kararlarının hukuka aykırılıklarını gösteren bir tablo hazırladı.

Pandemiyle mücadele sürecinin hukuken dört aşaması olduğunu belirten Prof. Dr. Gözler, bunları şöyle açıkladı:

“(1) “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi”nin toplanması ve karar alması. (2) İçişleri Bakanlığının genelge çıkarması. (3) İl umumî hıfzısıhha kurullarının karar alması. (4) Kararlara aykırı davrananlara idarî para cezası verilmesi.”

“HUKUMUZDA ‘CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİ’ YOKTUR”

“Bu dört aşamada dört tür işlem vardır. Bu işlemlerden birincisi hukuken yoktur; diğer üçü ise hukuka apaçık bir şekilde aykırıdır” tespitinde bulunan Gözler, “Hukukumuzda “Cumhurbaşkanlığı Kabinesi” diye bir kabine yoktur; bu kabinenin anayasal, yasal ve hatta kararnamesel bir dayanağı bulunmamaktadır. Hukuken olmayan bir kabine, hâliyle herhangi bir karar alamaz; bu kabinenin aldığı bütün “kararlar” maddî yoklukla malûldür. Bunun sebepleri 16 Mayıs 2021 tarihinde yayınladığım makalemde açıklanmıştır” dedi.

“BAKANLIK, GENELGEYLE YURTTAŞA HİTAP EDEMEZ”

Gözler ayrıca, İçişleri Bakanlığının çıkardığı genelgelerin hukuka aykırı olduğunu, bir bakanlığın ‘genelge’ ile bakanlığının kendi memurlarına hitap edebileceğini, bu nedenle genelge aracılığıyla yurttaşlara hitap eden düzenlemeler yapamayacağını belirtti.

İl umumi hıfzısıhha kurulu kararlarının da hukuka aykırı olduğunu kaydeden Gözler, İl umumi hıfzısıhha kurulu kararlarıyla belirlenen, sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu belirli gibi yasak ve tedbirlere aykırı davrananlara da 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32’nci maddesine veya 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282’nci maddesine göre verilen idari para cezalarının da hukukla bağdaşmadığını vurguladı. Gözler değerlendirmesine şöyle devam etti:

“HUKUKEN OLMAYAN BİR KURUL KARAR ALIYOR”

“Özetle pandemiyle mücadele şemasının dört hukukî ayağı vardır; bunların dördü de hukuka aykırıdır. Birinci ayakta, zaten hukuken olmayan bir kurul, hukuken olmayan kararlar alıyor. İkinci ayakta, İçişleri Bakanlığı kanunla konulması gereken yasakları genelgeyle koyuyor; zaten genelge de vatandaşlara değil, kendi memurlarına hitap eden bir işlem türüdür. Üçüncü ayakta ise il umumî hıfzısıhha kurulları, 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha Kanununun kendisine vermediği yetkileri kullanıyor. Dördüncü ayakta ise kolluk makamları, 5326 sayılı Kanununun 32’nci maddesindeki “hukuka uygunluk” ve 1593 sayılı Kanunun 282’nci maddesindeki “kanunda yazılı olma” şartına aykırı idarî para cezaları uyguluyor.”

“TIP OTORİTELERİNİN TAVSİYELERİNE UYULMALI”

Makalesinde söz ettiklerini tablo haline getiren Gözler, son olarak şu uyarıda bulundu:

“Türkiye’de tıbbın gerekli gördüğü bu tedbirlerin hukuka uygun bir şekilde alınması mümkün iken, maalesef bu tedbirler hukuka aykırı bir şekilde alınmıştır. Hukuka aykırı da olsalar, vatandaş olarak hepimizin ahlakî ödevi, tıp otoriteleri tarafından tavsiye edilen bu tedbirlere harfiyen uymaktır.”

Gözler’in internet sitesinde yer verdiği tablo şu şekilde:

anayasa-hukuku-profesoru-kemal-gozler-pandemi-surecindeki-hukuksal-sorunlari-tablo-haline-getirdi-877218-1.
(Tablonun daha büyük halini görmek için tıklayın)