Ankara Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak "Tam 74 yıl geçse de halen insan hakkı ihlallerine maruz kalmaktayız" dedi. Açıklamada "Eşitsizliklerin arttığı, ekonomik yoksullaşmanın insan hakları ihlallerini derinleştirdiği, siyasal ve sosyal hakların gittikçe daraltıldığı ve hatta yok edildiği bu coğrafyada ihlallerin karşısında durmaktan vazgeçmeyecek her daim mücadele edeceğiz" denildi.

Ankara Barosu: İhlallerin karşısında durmaktan vazgeçmeyeceğiz
Fotoğraf: AA

Ankara Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği günden bu yana tam 74 yıl geçse de halen insan hakkı ihlallerine maruz kalmaktayız" diyerek "Mesleğimizi ifa ederken saldırıya uğruyor ve hatta yine mesleğimizi ifa ederken her an bir terör örgütüyle irtibat ve iltisaklı olduğumuz değerlendirilecek endişesi duyuyoruz ancak korkmuyoruz" ifadelerini kullandı.

Köroğlu şunları söyledi:

“10 Aralık 1948 tarihinde, bundan 74 yıl önce, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabul edildi. Bildirge açılışını şöyle yapıyordu: ‘Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.’

İkinci Dünya Savaşındaki yıkımların, ırkçılık ve eşitsizliğin, kitlesel kıyımların yani insan hakları ihlallerinin, dünyayı sürüklediği yıkımın bir daha gerçekleşmemesi için bu tarih, Evrensel İnsan Hakları Günü olarak kabul edilmekte ve kutlanmaktadır. Hak ve özgürlüklere saygı, eşitlik, hukuk devleti ilkelerinin esası, öncelikle insan haklarına saygılı olmak ve onu referans almaktan geçer.

2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Türkiye 180 ülke arasında 149. sıradadır. 2005 yılında listede 98. sırada yer alan Türkiye’nin aradan geçen yaklaşık 17 sene içinde basın özgürlüğü açısından iyi bir sınav vermediği aşikardır. Düşünceyi açıklama hürriyetinin etkin kullanılmadığı hallerde diğer tüm insan haklarının kullanılması veya insan hakları alanındaki mücadelenin daha da güçleştiği bilinen bir gerçektir. Yine basından edindiğimiz bilgilere göre 2022 yılı Ekim ayında düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandığı için 20 kişi tutuklanmış, 8 kişi hakkında açılan davada mahkûm olmuştur. 25 gazeteci gözaltına alınmış, 10 gazeteci tutuklanmış, 3 gazeteciye soruşturma açılmış, 14 gazeteci mesleğini yaparken saldırıya uğramıştır. 58 internet sitesi haberine erişim engeli kararı verilmiştir. RTÜK tarafından yayın kuruluşlarına 8 idari yaptırım uygulanmıştır. 4 yayın hakkında ise mahkemeler tarafından toplatma kararı verilmiştir.

“TAM 74 YIL GEÇSE DE HALEN İNSAN HAKKI İHLALLERİNE MARUZ KALMAKTAYIZ”

Bu saydıklarımız maalesef sadece rakamlardan ibaret değil. Her bir ihlalin beraberinde getirdiği ve getireceği sorunlar var. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği günden bu yana tam 74 yıl geçse de halen insan hakkı ihlallerine maruz kalmaktayız. Bugün özgürce ifadelerimizi açıklayamamakta, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkımızı kullanamamakta, işyerinde, cezaevinde, sokakta, evde öldürülmekteyiz. Halen ayrımcılığa maruz bırakılıyor, mesleğimizi ifa ederken saldırıya uğruyor ve hatta yine mesleğimizi ifa ederken her an bir terör örgütüyle irtibat ve iltisaklı olduğumuz değerlendirilecek endişesi duyuyoruz ancak korkmuyoruz.

“HER DAİM MÜCADELE EDECEĞİZ”

Eşitsizliklerin arttığı, ekonomik yoksullaşmanın insan hakları ihlallerini derinleştirdiği, siyasal ve sosyal hakların gittikçe daraltıldığı ve hatta yok edildiği bu coğrafyada ihlallerin karşısında durmaktan vazgeçmeyecek her daim mücadele edeceğiz.

Ankara Barosu, kurulduğu günden bu yana şiddetsiz ve demokratik bir toplum, insan haklarına dayanan bir Devlet ve bağımsız bir yargı için mücadele ederek hukuk devletinin en önemli bekçilerinden biri olmuştur. Bu anlayış ve inançla, İnsan Hakları Gününü tüm kurumsal ve bireysel inancımızla kutluyoruz. Daha adil ve eşit bir dünya için mücadelemizi hukuk yoluyla daima sürdüreceğimiz sözüyle"

(ANKA)