AB ile krizi aşmak için hükümetin 'bir liman ve havalimanını açalım' önerisi AB ülkelerinde şaşkınlığa yol açarken Ankara'da krize yol açtı. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, 'Öneriden haberimiz yok televizyondan öğrendik,' dedi

EVRİN GÜVENDİK ANKARA
Hükümetin AB ile müzakerelerde krize yol açan Kıbrıs konusunda attığı adım, AB kamuoyunda tartışılırken başkentte de krize neden oldu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül imzasıyla AB Dönem Başkanı Finlandiya ' ya sunulan öneri konusunda hükümetin muhalefet, meclis, genelkurmay'a görüş sormadığı yapılan açıklamalarla ortaya çıktı.

Hükümetin kararını Bakanlar Kurulu'nda da tartışmadığı bildirildi. Başbakan Erdoğan hükümetin Kıbrıs konusunda attığı adımı büyükelçilere "Kıbrıs sürecinde 'kazan kazan' ilkesiyle yeni işbirliği fırsatları oluşturmaya büyük önem verdikleri" şeklinde değerlendirirken CHP, AB'ye sunulan önerinin Meclis'te görüşülmesini istiyor. Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu ise hükümetin limanlar hamlesine "Avrupa aç aç temposu tutuyor. Türkiye bu hükümet marifetiyle sürekli iffetinden bir şeyleri soyunuyor" yorumunu getirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tan, hükümetin Kıbrıs hamlesine gelen sert tepki ve öneriden habersiz olduklarına yönelik sözleri başkentte Kıbrıs krizine yol açtı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyüka-nıt, tepkisini ise "şunu açık seçik söylüyorum. Off the record söylemiyorum. Bizim görüşümüz alınmadı, Tv'den öğrendik. Ancak sorsalardı şunu söylerdik; Bu devletin resmi görüşünden sapmadır. Elbette devleti biz yönetmiyoruz. Sadece görüşümüzü dile getiriyoruz. Görüşümüzü alıp kabul etmeyebilirlerdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin resmi görüşü nasıl alınır bellidir. Biz resmi görüşümüzü yazılı olarak veririz. Benim onayım olmadan kimse de Silahlı Kuvvetler adına resmi görüş bildiremez. Ben de diyorum ki; resmi görüşümüz alınmadı. Bugüne kadar bizim resmi görüşümüz devletin resmi görüşüydü. O görüş şudur: Bir; Çözüm Birleşmiş Milletler zemininde olacaktır. İki; Bütünsel bir çözüm olacaktır. Yani parça parça şunu ver; şunu al şeklinde değil. Üç; adil ve kalıcı bir çözüm olacaktır. " sözleriyle ortaya koydu. Orgeneral Büyükanıt'ın tepkisi, hükümetin AB'ye sunduğu öneriden devletin zirvesinin haberinin olmadığını gösterdi.

KABİNE BİHABER
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından AB Dönem Başkanı Finlandiya'ya sunulan ve Fin televizyonunun haberi ile ortaya çıkan öneri konusunda Çankaya Köşkü ve Genelkur-may'ın bilgilendirilmemesinin yanı sıra önerinin Bakanlar Kurulu'nda da ele alınmadığı ve bakanların bilgilendirilmediği kaydedildi. Bakanlar için sürpriz olan öneri konusunda bilgilerinin olmadığı ortaya çıkan bakanlar öneriyi daha önce Başbakan Erdoğan'ın söylediği "B Planı" olarak değerlendirdiler. Bakanlar, önerinin hafta başında AB gündemiyle toplanan Bakanlar Kurulu'nda da ele alınmadığını bildirdiler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, önerinin Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınmadığını kaydetti.

Devletin zirvesi ve kabineyi bilgi-lendirmemekle eleştirilen Başbakan Erdoğan ise öneri konusunda önceki gün yemekte bir araya geldiği büyükelçilere bilgi verdi. Başbakanlık Resmi konutunda yeni atanan büyükelçiler onuruna yemek veren Erdoğan, Kıbrıs sürecinde "kazan kazan" ilkesiyle yeni işbirliği fırsatları oluşturmaya büyük önem verdiklerini kaydetti.

MUHALEFET DE TEPKİLİ
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın hükümetin Kıbrıs kararını televizyondan öğrendiği yönündeki açıklaması CHP'yi de harekete geçirdi. CHP, TBMM'nin olağanüstü toplanması ya da devletin zirvesinin acil olarak bir araya gelmesi yönünde çağrı yapılmasını istedi. CHP Genel Başkanı Deniz Bay-kal, AB'ye sunulan önerinin ardından dış politika uzmanı kurmayları ile görüş alışverişinde bulundu. Baykal, öneriyi "Bu karar TBMM'de konuşulmamıştır, ana muhalefet partisi olarak bizim bu konudaki pazarlıklardan haberimiz yoktur. Türkiye'nin bu konuda yetkili organlarda konuşulmuş, ilan edilmiş bir devlet politikası vardır. Bu politikayı uygulamaya çalışan devlet kurumları vardır. Sanıyorum, bu kurumların tamamına yakını bu gelişmeden habersizdir. Bu, Kıbrıs politikasında çok önemli bir kırılma noktasıdır/'sözleriyle değerlendirdi. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz ise "hükümet kendi başına iş yapıyor. Muhalefete haber verilmiyor. Genelkurmay Başkanı 'haberim yok' diyor. Demek ki Milli Güvenlik Kurulu'nda bilgi verilmemiş." dedi.

MUMCU'DAN İLGİNÇ YORUM
Hükümete bir tepki de Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu'dan geldi. Mumcu, hükümetin limanlar hamlesine "Avrupa aç aç temposu tutuyor. Türkiye bu hükümet marifetiyle sürekli iffetinden bir şeyleri soyunuyor" sözleriyle sert tepki gösterdi.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ise hükümetin, AB konusundaki son açılımıyla "altın golü" kendi kalesine attığını belirterek " Açılan bir liman da, on liman da olsa, bu KKTC'nin yok edilmesinin başlangıcı olur."dedi.

KKTC BİLGİLENDİRİLMİŞ
Türkiye'de devletin zirvesi, Meclis ve bakanların habersiz olduğu öneri konusunda hükümetin KKTC'yi bilgilendirdiği kaydedildi. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Türkiye'nin limanlar konusunda sunduğu önerilerden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve KKTC hükümetinin bilgisi olduğunu bildirdi.

» Türkiye ve AB arasında 'yazılı öneri' krizi
AVRUPA
Birliği'ne üye ülkelerin daimi temsilcileri, Türkiye'nin 'bir liman ve bir havaalanını, geçici olarak Rum gemi ve uçaklarına açma' önerisini yazılı iletmediği gerekçesiyle bugünkü toplantılarında da görüşmeme kararı aldı. Fransa, Almanya, Hollanda, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi, Türkiye'nin önerilerini yazılı olarak görmeden bu kadar hassas bir konu üzerinde sözlü olarak müzakere etmek istemediklerini bildirdi. Ancak Ankara, görüşmelerin sözlü olarak sürdürülmesinde ısrarlı davranıyor. Türkiye'nin AB'ye sunduğu öneriyi ele almak üzere toplanan AB Daimi Temsilciler Komitesinde (COREPER) "yazılı belge" tartışması çıktı. Edinilen bilgiye göre, AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın kısmen yazılı hale getirdiği öneri, bazı üye devletler tarafından tatmin edici bulunmadı. Sözlü tartışmayı sürdürmek istemeyen AB Daimi Temsilcileri, Türkiye'nin önerisinin gelecek hafta başında dışişleri bakanlarının katılımıyla yapılacak AB Genel İşler Konseyinde ele alınmasını istediler. AB Komisyonunun da Türkiye önerileriyle ilgili görüş sunmasını isteyen üye ülkelere, Genişlemeden Sorumlu Üye 01li Rehn'den "ret" yanıtı geldi.

» Öneri bakanlara sunulacak
TÜRKİYE'nin
AB'ye sunduğu öneriyi ele almak üzere toplanan AB Daimi Temsilciler Komitesinde (COREPER) "yazılı belge" tartışması çıktı. AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın kısmen yazılı hale getirdiği öneri, bazı üye devletler tarafından tatmin edici bulunmadı. Sözlü tartışmayı sürdürmek istemeyen AB Daimi Temsilcileri, Türkiye'nin önerisinin gelecek hafta başında dışişleri bakanlarının katılımıyla yapılacak AB Genel İşler Konseyinde ele alınmasını istediler.AB Komisyonunun da Türkiye önerileriyle ilgili görüş sunmasını isteyen üye ülkelere, Genişlemeden Sorumlu Üye 011 i Rehn'den "ret" yanıtı geldi. Rehn dün gece bir Finlandiya televizyonuna yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin önerisinin şartlı ya da şartsız olmasının önem taşıdığım" vurgulayarak, AB Komisyonu olarak gelecek hafta başına kadar herhangi bir toplantıları olmadığına dikkati çekmiş ve yazılı öneri hazırlamalarının çok zor olduğunu bildirmişti.

HUKUKÇULAR: Türkiye AB Hukuku'na aykırı davranıyor
Türkiye'nin şartlı olarak limanlarını ve havalimanları açma önerisiyle başlayan ve genelkurmayın da devreye girmesiyle gündemin ilk sırasına oturan Kıbrıs eksenli Türki-ye-AB ilişkisiyle, AİHM'in Rum mallarına ilişkin kararı hukukçular tarafından oldukça farklı bir değerlendirmeyle karşılandı. Türkiye'nin önerisini AB kriterlerine aykırı, AİHM kararının "KKTC'nin dolaylı tanınması" olarak yorumlanmasını ise yanlış bulan hukukçulardan Prof. Dr. Bakır Çağlar, "Türkiye altına imza attığı Ankara Ek Protokolü'ne göre önkoşul ileri süremez" dedi.

Anayasa Hukukçusu ve Türkiye'nin AİHM'deki eski avukatı Prof. Dr. Bakır Çağlar, Türkiye'nin altına imza attığı Ek Proto-kol'le bir taahhüttün altına girdiğini ve "yeni üyelere aynı eşit hakların tanınması" yükümlülüğüne koşulsuz onay verdiğini söyledi. Bunun karşılıksız bir taahhüt olduğunu vurgulayan Çağlar, limanları açmak için önkoşul öne sürmenin hukuk kurallarına aykırı olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

"Çünkü ek protokolde liman ve havayollarını açmanın karşılığında Ercan ya da bir başka havayolunu açmak gibi bir kural yok. Ek protokolün uygulama alanını sınırlamak AB hukukuna aykırı. Protokol imzalanmış ve imzalandığı anda da bitmiştir. Böyle bir teklifte bulunmak hukuka aykırı davranmaktır. Bu konuyla ilgili olarak BM dahil olamaz, en fazla ilişkilerin yumuşamasında bir rol oynayabilir."

HÜKÜMET TAVRINI KOYMAK ZORUNDA
Prof. Çağlar Genelkurmay Başkanı'nın "bize sorulmadan böyle bir öneri yapılamaz" açıklamasını ise, "AB için Türkiye'de demokratik bir sistemin olmadığının yeni bir göstergesi" olarak yorumladı. "Eğer hükümet, AB politikasında gerçek mizanseni uyguluyorsa, bu taksit felsefesi değilse o zaman Genelkurmaya karşı da tavrını ortaya koymalıdır" değerlendirmesini yapan Bakır Çağlar "Son karar ve yükümlülük Hükümette olduğuna göre, tavrını koyma zorunluluğu var" dedi.

Prof. Dr. Bakır Çağlar, AİHM'in Rum mallarına ilişkin kararını "tahkim komisyo-nu'nun tanınması, KKTC'nin de dolaylı olarak tanınması" şeklinde yorumlayanlara da karşı çakarak bunun hukuksal olarak doğru olmadığını söyledi. Tahkim komisyonu'nun yargılama yetkisinin TC'de olduğunu vurgulayan Çağlar, "dolayısıyla bu yolla KKTC'nin tanınması mümkün değildir" dedi.

Ancak bu kararın yine de olumlu sonuçları olduğunu da ekleyen Çağlar "AİHM, komisyonu bir iç hukuk yolu olarak tanımıştır. Ama bu koşullu bir tanımadır. Çünkü kararda; 'komisyonun etkin olup olmadığını başka davalardaki kararlarıyla görmek gerekir' şartı vardır. Bunun bize zaman kazandırması elbette kazanımdır. Ancak son karar Stras-burg'undur. Bu durumda KKTC, iç hukukunu, özellikle gayrimenkul konusunda buna göre yeniden düzenlemek zorunda kalacaktır ki bu da mülkiyet rejimine ilişkin bir reform demektir. Ve olumlu bir gelişmeye neden olacağını umuyorum."

KKTC DEĞİL TC TANINIYOR
Yedi Tepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu da AİHM kararının KKTC'yi tanıma anlamına gelemeyeceğini söyledi. Kabaalioğlu, Tahkim Komisyonu'nun TC'nin bir alt birimi olarak değerlendirildiğini belirterek "dolayasıyla bunun KKTC'yi tanımaya götürmesi mümkün olmaz" dedi.

Kabaalioğlu, Türkiye'nin şartlı limanları açma önerisiyle ilgili olarak ise, önerinin tam içeriğini henüz bilmedikleri için görüş vermek istemediğini belirterek şunları söyledi:

"Türkiye'nin asıl sorunu Kıbrıs ya da izolasyonlar değil. Mesele Kıbrıs'ta yaşayan iki halkın eşit haklar içinde yaşamasını sağlayacak bir anayasanın hazırlanmasındadır. Mesele; AB'ye bu durumun değişmesi gerektiği anlatılması ve Kıbrıs Rumları kadar diğer halkların da eşit ve vazgeçilmez haklara sahip olduğunun söylenmesidir."

DÜNYANIN KAFASI KARIŞTI
Türkiye'nin Kıbrıs nedeniyle yaşanan krizin aşılması için yaptığı son hamle dünyanın kafasını karıştırdı. Dünya basını, hamlenin başarılı olup olamayacağı konusunda da ikiye bölündü

» FT: TÜRKİYE'DEN SON DAKİKADA ZEYTİN DALI
İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'nin AB'ye önerilerini "felaketi önlemek için son dakikada uzatılan zeytin dalı olarak" yorumladı. Gazetenin baş yazısında, "Türkiye ve AB'nin birbirlerine ihtiyaç duydukları" ifade edildi, "ufak tefek meselelerin bu önemli konuda Türkiye ile AB'nin arasına girmemesi gerektiği" belirtildi. "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu düşünceyle AB'ye zeytin dalı uzattığı" kaydedilen yazıda, "bu hareketle Kıbrıs üzerindeki atışmanın sona erdirilme-sinin hedeflendiği" bildirildi.

» LIBERATION: ANKARA KAPILARINI RUMLARA AÇIYOR
Fransa'da yayınlanan Liberation gazetesi, Türk yetkililerinin AB'yi yatıştırmak için ilk jesti yaptığını belirterek "Ankara kapılarını Rumlara açıyor" dedi. Gazete, Ankara'nın AB'den karşı jesti beklediğini de yazdı.

» LE MONDE: TÜRKİYE JEST YAPARAK AVRUPALILARI BÖLECEK
Fransız Le Monde ise, "Türkiye Kıbrıs konusunda bir jest yaparak Avrupalıları bölecek" başlığını kullandı. Gazete, Türkiye'nin önerisi ile AB'de yarattığı tartışmayı aydınlatmak için da hiç bir şey yapmadığını öne sürdü.

» LE FIGARO: TÜRK ÖNERİSİ AB'NİN PLANLARINI ALT ÜST ETTİ
Fransa'nın muhafazakar gazetesi Le Figaro da, AB'nin Türkiye'nin önerisini "ihtiyatlıö bir biçimde karşıladığını belirterek "Önerisi ile Türkiye AB'nin planlarını son dakikada alt üst etti" görüşünü dile getirdi.

» GUARDIAN: KARAR LİDERLER ZİRVESİNE KALABİLİR
İngiliz Guardian gazetesi Türkiye'nin önerisi konusunda AB Dışişleri Bakanları'nın Pazartesi günü bir anlaşmaya varmaya çalışacağını ancak kararın büyük ihtimalle AB liderlerine bırakılacağını belirtti. Haberde, Rumların öneriye karşı Türklerin elini havada bıraktığı yorumu yapıldı.

»INDEPENDENT: TÜRKİYE'DEN SÜRPRİZ HAMLE
Independent gazetesi, Türkiye'nin liman hamlesiyle AB umutlarını canlı tuttuğu değerlendirmesi yaptığı haberinde, Türkiye'nin önerisi "sürpriz" olarak nitelendirdi. Haberde, yapılan jestin diplomatların kafasını karıştırdığı çünkü önerinin yazılı değil sözlü yapıldığı kaydedildi.

»THE TIMES: ÖNERİYE ALMAN TEPKİSİ KİLİT
İngiliz The Times de, Türkiye'nin önerisinin AB Dışişleri Bakanlarınca değerlendirileceğini kaydederken "Almanya'nın reaksiyonu kilittir çünkü Berlin, sorunun dönem başkanlığa hakim olmaması için hızlı bir çözüm istiyor" diye yazdı.

» ECONOMİST: ÖNERİ İŞE YARAMAYACAK GİBİ
İngiliz Economist dergisinin son sayısında da Türkiye'nin önerisinin işe yaramayacak gibi göründüğünü çünkü Rumların da benzer bir adım atmasına bağlı göründüğünü kaydetti.

» EL PAİS: AB ÖNERİYİ OLUMLU BİR ADIM OLARAK GÖRDÜ
İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais de, AB'nin Türkiye'nin önerisini "yetersiz" olduğunu söylemekle birlikte "olumlu bir adım" olarak nitelendirdiğini yazdı.