Ankara katliamında ‘her türlü’ yayın yasak:

Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği, 10 Ekim’de Ankara Garı’nda meydana gelen bombalı terör saldırısıyla ilgili soruşturma tamamlanıncaya kadar uygulanmak üzere, son dönemin en geniş kapsamlı yayın yasağı kararını aldı.

Karar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 14 Ekim’de medya kuruluşlarına “ivedi” ibaresiyle bildirildi.

Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük imzalı kararda, “soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel, sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren her türlü medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri ve benzeri yayınların yapılmasına yasaklanmasına karar verildiğinden, söz konusu kararın infaz edilmesi için gereği rica olunur” denildi.

İŞTE KARARIN TAM METNİ:

ankara-daki-patlamayla-ilgili-sureli-yayin-yasagi-80186-1.


Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin kararında, "soruşturma tamamlanıncaya kadar, soruşturma kapsamı hakkında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında her türlü haber, röportaj, eleştiri vb. yayınların yapılmasının yasaklandığı" belirtildi.söz konusu kararda RTÜK'ün internet sitesinde yayınlandı.Tüm medya hizmet sağlayıcıların dikkatine sunulur" ifadesine yer verildi.

İşte bu karara ilişkin hukukçuların görüşleri:


MEDYAYA 3 MAYMUN KARARI

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz: “Medyaya 3 Maymun Kararı bu. Basın ve ifade özgürlüğüne en sert müdahalelerden biri olarak tarihe geçer. Tek kelimeyle de sansür. Kararı mantık çerçevesinde değerlendirmek mümkün değil. ”

HALK GERÇEKLERİ ÖĞRENMEKTEN YOKSUN KALIYOR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto: “Yayın yasakları kamuoyunun haber alma hakkını kısıtlayan kararlar. Halk gerçekleri öğrenmekten yoksun kalıyor. Bu kararları da çok kolay alıyorlar. Katliam olayı gerçekten ürkütücü ama halk da bilmek istiyor. Kimdir ölenler, kimlikleri belirlendi mi? Bunları haber yapacaksınız ki kamuoyu öğrenebilsin. Kamuoyunun elinden alınıyor bu. Bunu öğrenemiyorsunuz. Biz dava açmayı düşünüyoruz. Bugün hukukçu arkadaşlarla konuştum. Muhtemelen bu yasağın kaldırılması için mahkemeye başvuracağız. Bu yasaklamaların Türkiye’ye bir şey getirmediği açık. Tam tersine fısıltı gazetesini getiriyor. Fısıltı gazeteleriyle çok daha yaygınlaşacak. Duyuyoruz bazı telefonlar geliyor insanlara. Sokağa çıkmayın, metroya binmeyin diye. Söyleyip duruyoruz. Bir korku iklimi yaratılıyor. İnsanlar bu korku ikliminde nasıl yaşar.”

HALKA BİLGİ SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ BOZULMADAN VERİLMELİ

Prof. Dr. Ersan Şen: “Soruşturmanın gizliliği, selameti ve şüphelilerin suçsuzluk/masumiyet karinelerinin korunması esastır. Ancak bu esas, halkın haber alma ve verme hakkının önünü tümü ile de kapatamaz. Kamuoyunu ilgilendiren, kamuoyuna mal olmuş veya halkın gelişmelerden haberdar olma hakkı adına, soruşturma dosyaları ve gelişmeler hakkında bilgilendirmenin savcılık makamı ve adli kolluk marifeti ile yapılması gerekir. Gerçeklerle ilgili halka bilgi verilmesi, soruşturmanın gizliliği ile korunan amaç bozulmadan sağlanmalıdır. Çatışan bu iki menfaatten birisinin feda edilmesi veya zayıflatılması, demokrasi ve hukuk adına doğru olmayacaktır. Soruşturmanın gizliliği ile amaçlananın dışına çıkıp yasağı ihlal edenler hakkında ise, elbette ilgili ceza normlarının tatbiki yoluna gidilmelidir.” (Hürriyet)