Ankara’nın hamleleri Irak’a nüfuz etmek için
Türkiye ile Irak arasında gerçekleştirilen üst düzey görüşme sonrası sonuç bildirisi yayımlandı. PKK ile ortak mücadeleden söz edilen bildiride taraflar arasında daimi komitelerin kurulacağı açıklandı. Doç. Dr. Yılmaz “ABD daha önce de bölgeden çıkmayı planlarken Türkiye’yi gardiyan olarak bırakmak istedi” diye konuştu. Prof. Dr. Erkmen ise “Ankara, Bağdat’a İran dışında alternatif sunuyor” dedi.
Umut Can FIRTINA
Ortadoğu’dan çekilmesi gündemde olan ABD ile İran’ın nüfuz mücadelesine sahne olan Irak’ta Türkiye kendine yer açmak isterken, Ankara-Bağdat hattında diplomasi trafiği tüm hızıyla sürüyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ve beraberlerindeki heyetlerle başkent Bağdat’ta bir araya geldi.
"Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi"nin ardından yayımlanan 7 maddelik ortak sonuç bildirisinde, tarafların, aralık ayında Ankara'da yapılan görüşmelerin devamı niteliğindeki bu temaslarda bölgesel gelişmeler ve ikili alanlardaki çeşitli sınamalar karşısında takınacakları ortak tutumun görüşüldüğü belirtildi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ramazan ayı sonrasında Irak’ı ziyaret edeceği de vurgulanırken söz konusu görüşmeler için gündem maddelerinin belirlenmesi için çalışmaların başladığı da aktarıldı.
Erdoğan’ın ziyaretinde, iki ülke ilişkilerinin her alanında yeni bir aşamaya geçmesini sağlayacak anlaşmaların imzalanması öngörülüyor. Erdoğan, Irak’a en son başbakan sıfatıyla 2012’de gitmişti.
ORTAK DAİMİ KOMİTELER
Bu kapsamda 'terörle mücadele', ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma alanlarında münhasıran çalışacak “Ortak Daimi Komitelerin” ihdasının kararlaştırıldığı ifade edildi
Görüşmelerde, PKK'nin Türkiye ve Irak için “güvenlik tehdidi teşkil ettiği” ve örgütün Irak topraklarında mevcudiyet göstermesinin Irak Anayasası’nı ihlal ettiği aktarıldı.
PKK VURGUSU
Bildiride, Türkiye'nin, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nin Irak’ta “yasaklı bir örgüt” olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşıladığı ifade edildi. Aralık 2023'te Irak ile Türkiye arasında yapılan güvenlik odaklı görüşmede Irak, PKK'yi "ortak tehdit" olarak tanımlarken bu defa ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.
Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin kararı ilk kez kamuoyuyla paylaşılırken ortak mücadeleden ilk kez bahsedildi ve PKK'nin Türkiye'ye karşı saldırılarda Irak topraklarını kullandığı vurgulandı.
Bildiride, öngörülen temas mekanizmaları çerçevesinde tarafların düzenli olarak görüşecekleri de ifade edildi.
∗∗∗
BENZER OLAYLAR, FARKLI BİR ORTADOĞU
Hevler Üniversitesi‘nden Doç. Dr. Arzu Yılmaz, ABD’nin çekilmesi ve Türkiye’nin Irak’ta artan hareketliliğinin daha önce de yaşandığına dikkat çekti. Yılmaz, şunları söyledi:
“ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan’ın geçen sene ‘Ortadoğu son on yıllardır hiç bu kadar sakin olmamıştı’ sözleri ABD’nin bölgeden çekilmesinin yakın olduğunu düşündürse de hemen ardından Gazze Savaşı patlayınca bu konu gündemden düştü. ABD’de Trump seçilsin ister Biden, Washington’un yeni başkanıyla gündeminde öncelikli konulardan biri Ortadoğu’dan çekilmek olacak. Bu geçmişten de tanıdık olduğumuz bir şablon. ABD’nin Ortadoğu’daki varlığını azaltmaya yönelik her adımını izleyen tarihlerde Türkiye, ABD’nin yerine bölgedeki hareketliliğini artırıyor.
KÜRTLERLE İŞBİRLİĞİ
2009 yılı, ABD’nin Irak’tan çekilmesi tartışmalarının miladı ve tam da bu tarihte Türkiye-Kürdistan bölgesel yönetim ilişkilerinde de bir milat yaşandı. Bu dönemde mantık, ABD’nin çekilmesi sonrası Türkiye’nin Ortadoğu’da daha büyük bir rol üstlenmesine hazırlıktı. Kürtlerle işbirliği yaparak İran’a karşı ABD’nin bıraktığı boşluğu doldurmada güçlü bir pozisyon alması planlanıyordu. Yani ABD’nin İran’a karşı arkasında bir ‘gardiyan’ bırakması gerek ve bu hem coğrafi sınırlar açısından, hem de NATO üyesi olmasıyla Türkiye oluyor. Hele ki IŞİD ile savaştan sonra ve İsrail’in İran konusunda tehdit algılarının daha da tetiklendiği, Suriye
ve Irak sahasında İran’ın etkisinin çok daha arttığı bir dönemde Türkiye’nin Kürtlerle ortaklık yapması, daha da elzem hale geldi.
‘MAYIN TARLASI’
Bu arka plan üzerinde bugün üç şeyi aynı anda görüyoruz: ABD’nin çekilme tartışması, Türkiye’nin PKK’ye karşı bir operasyona daha girişmesi ve fakat aynı anda Kürtlerle Türkler arasında bir barış olma ihtimali. Bu üç şey, 2009-2013 arasında da konuşuldu. 2012’de İmrali Süreci açıklanmadan önce, PKK ile Türkiye arasında şiddetin tavan yaptığı bir dönemdi. Dolayısıyla bu şablonun tekrarına tanıklık ediyoruz.
Ama bugünkü Ortadoğu, o zamanki Ortadoğu değil. 2012-2013’te bölgedeki ülkeler ve ABD dışında güç yoktu. Şimdi ise 80 ülkenin askeri var. Ortadoğu bugün bir ‘mayın tarlası’ ve kim önce bu mayın tarlasına ‘silahıyla’ girerse mayın onun ayağında patlar.
Bağdat’ta bir Irak siyasi iradesinden söz etmek mümkün değil. Bugün bir karar alıyorsa bu ‘Tahran’a rağmen’ alınacak bir karar asla değil. Önceliği ABD’nin çekilmesi olan İran’ın Türkiye’nin görece ‘önünü kapatmıyor’ izlenimini Bağdat ile önünü açarak vermesi, olumlu bir gelişme değil. Tam tersine ABD çekildiğinde Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirecek bir gelişme.
∗∗∗
İRAN’A KARŞI GÜVENLİK ALTERNATİFİ SUNUYOR
Bağdat’ta gerçekleşen zirveyi değerlendiren Prof. Dr. Serhat Erkmen, ABD’nin Irak’tan çekilmesiyle ülkede oluşacak güç mücadelesine dikkat çekti.
ABD’nin bölgeden çok kısa sürede çekilemeyeceğine dikkat çeken Erkmen “Fakat tüm aktörler ABD’deki başkanlık seçimini beklemeye, ABD sonrasına hazırlık yapmaya başladı” diye konuştu. Erkmen “Nedeni çok basit. ABD’nin gelişi ayrı, gidişi ayrı bir dert. 11 Eylül’den Irak’ı sorumlu tuttu, Saddam Hüseyin’i devirdi. Sonrasında Irak’ta iç savaş çıktı. ‘İç savaşı bastırdım’ dedi ve ülkeden çıktı; bu sefer ülke parçalanıyordu. Bir daha geldi, bu sefer Irak tarihte olmadığı kadar İran’ın denetimine girdi. Yani anlayacağınız, ABD Irak’tan çıkınca ortalık fena karışacak, tüm bölge ülkeleri bunun farkında ABD’nin çekilmesi Türkiye’yi de alarma geçirdi” ifadelerini kullandı.
“Irak, Türk dış politikasında güvenlik ve ekonomi parametreleri açısından her zaman önemli olmuştur” diyen Erkmen, şöyle devam etti: “Irak, Türkiye’nin en büyük ticari ortaklarından. 2023’te Kalkınma Yolu Projesi’nin gündeme gelmesiyle Irak’ın ekonomik önemi katlandı. Yolun tamamlanması halinde Basra Limanı’ndan Avrupa’ya kadar ulaşacak stratejik bir güzergâh inşa edilmiş olacak. Bu nedenle Türkiye için Irak’ta merkezi hükümetin güçlü bir şekilde güvenlik sağlayıcı bir aktöre dönüşmesi şart.”
Güvenlik konusunun bir başka boyutu daha olduğunu belirten Erkmen, Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası sinyalini verdiği Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı yaz aylarında yapılması beklenen askeri operasyona dikkat çekti. Erkmen, şunları söyledi: “ABD çekilirse İran’ın etkisini artırdığı Bağdat, Türkiye’den Irak içindeki askeri varlığını sona erdirmesini de isteyecek. Ankara ise Bağdat’a ABD sonrası güvenliği sağlamak ve çıkarlarını korumak için işbirliği olanağı sunuyor. Uzun sözün kısası, mesele ne yol ne de askeri operasyon; asıl mesele Bağdat’a İran dışında bir alternatifi olduğunu göstermek. Bu da ancak güvenliği sağlamaktan geçiyor.”