İktidarın İstanbul Boğazı ve tarihi yarımadayı imar affı kapsamı dışına çıkarttığını iddia ettiği düzenlemede belirsizlikler yer alıyor. Önergeye yönelik eleştirilere rağmen Bakan Özhaseki sessiz kalmayı tercih etti

Anlaşılmaz koordinatlar ve krokilerle gizlendi: Kuşbakışı yağma

NURCAN GÖKDEMİR

İktidarın “İmar barışı” adı altında hazırladığı ancak Boğazlar ile İstanbul’daki Tarihi Yarımada’nın yağmasının yolunu açtığı gerekçeleriyle eleştirilen düzenlemede yapılan son dakika değişikliği endişeleri arttırdı. Hükümetin, Boğazlar, Tarihi Yarımada ve Gelibolu bölgesini imar affı kapsamı dışına çıkarttığı iddiasıyla hazırladığı önerge Meclis’te tepkilere yol açtı.

Tasarının TBMM Genel Kurulu’nda tamamlanan görüşmeleri sırasında hükümet, Boğazlar, Tarihi Yarımada ve Gelibolu Yarımadası’ndaki kaçak yapılaşmaların aftan yararlanmasını engelleme iddiası taşıyan şu önergeyi gündeme getirdi:

“Bu madde hükümleri, 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alan ile İstanbul tarihi yarımada içinde ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda ve ayrıca 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda uygulanmaz.”

‘Ne olduğu belirsiz kroki’

Hükümeti temsil eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin AKP milletvekillerinin imzasını taşıyan değişiklik önergesini destekledikleri açıklamasının ardından ilk tepki MHP Mersin Milletveklii Baki Şimşek’ten geldi. Şimşek, “Bu önergenin gecenin bu saatinde Meclis’in de gerekli bilgi ve belgelere sahip olmadan- bu şekilde geçmesine karşıyız. Burada imar planları üzerinde bir çalışma yapılmadan, belediyelerin bir çalışması olmadan, sadece neyin ne olduğunun belli olmadığı bir krokiyle getirilip bu işin oldubittiyle buradan geçirilmesi, bunda böyle bir değişiklik yapılması kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da bu kadar hassas bir konunun oldubittiye getirilmek istendiğini belirtti. Bakan Özhaseki, bu eleştirilere karşı sessiz kaldı.

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu da BirGün’e yaptığı değerlendirmede, düzenlemenin belirsiz ve ucu açık tanımlar içerdiğine dikkati çekerek, “sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi” tanımının Boğazlar ve yarımadadaki kaçak yapıların affını önlemeyeceğini ifade etti. Muhçu, “Kadıköy’deki Meteoroloji arsası olarak bilinen kıyıdaki araziye yapılan 45 katlı gökdelenlerdeki kaçak yapılaşmalar affedilecek. Ataköy sahilindeki yapılar da aftan yararlanacak” diye konuştu.

‘Kişiye özel koordinat’

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Sağ da Türkiye’nin kişiye özel imar planı değişikliği, parsel düzenlemesine alıştığını ancak ilk kez “kişiye özel koordinat”la karşılaşıldığını söyledi. Sağ, iktidarın Zarrab Yalısı’nın affı nedeniyle tepki çeken düzenlemeyi engelleme iddiasının doğru olmadığını kaydetti.

***

Gökçek’e ve Topbaş’a af

Özel mülkiyete konu olan yapıların dışında kamu kurumları ve yerel yönetimlerin kaçak yapıları da affedilecek. Hükümetin özellikle TOKİ eliyle yaptığı yasalara, yönetmeliklere aykırı olduğu iddia edilen yapılar böylece meşrulaşırken AKP’li belediyelerin kentlerdeki hukuk dışı inşaatları da affedilecek. Muhçu, “Melih Gökçek, Kadir Topbaş başta olmak üzere AKP’li belediye başkanları çok sayıda kent suçu işledi, bu düzenleme ile bunlar da yargı önüne çıkmaktan kurtulacak” dedi.