Türkiye'de 304 sağlık emekçisi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Antalya Eğitim ve Araştırma hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri yitirdikleri meslektaşlarını anarak bir kez daha yetkililere seslendi: Öfkeliyiz, 304 sağlık çalışanını kaybettik. Yönetemiyorsunuz!"

Antalya'da sağlık emekçileri Covid-19 nedeniyle kaybettikleri meslektaşlarını andı

HABER MERKEZİ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve Antalya Tabip Odası, Covid-19 Pandemisinde kaybettikleri meslektaşlarını anmak ve taleplerini tekrar dile getirmek için eylem yaptı. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri hayatlarını kaybeden meslektaşları için saygı duruşunda bulundular.

SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz “Öncelikle Covid-19 pandemisiyle mücadelede kaybettiğimiz meslektaşlarımızı bir kere daha saygıyla anıyorum. Üzülerek ifade ediyorum ki kaybettiğimiz arkadaşlarımız uyarılarımızın dikkate alınmaması ve gerekli tedbirler alınmadığı için bugün aramızda değiller" diyerek sözlerine başladı.

Sendikanın pandeminin başından beri sağlık emekçilerinin sağlığının korunması, kişisel koruyucu ekipman eksikliklerinin giderilmesi ve kronik hastalıkları bulunan sağlık emekçilerinin bu ağır çalışma koşullarında idari izinli sayılmasını defalarca dile getirdiğinin altını çizen İçöz, "Başta bakanlığın buna duyarsız kalması, kurum idarecilerinin bu durum karşısında gösterdiği anlayışsız ve işler yürüsün gerisi ne olursa olsun şeklindeki tavırları, sağlık emekçilerini göz göre göre ölümün eşiğine getirdi” dedi.

ŞİDDETİN NEDENİ SAĞLIK EMEKÇİSİNİ KÖLE OLARAK GÖREN ZİHNİYETTİR

İçöz, tüm bu ağır çalışma koşullarının yanında sağlık emekçilerinin idareciler ve sorumlular tarafından mobbingine ve hasta yakınlarının şiddetine maruz bırakıldığını belirterek Kumluca’da yaşanan ve tüm kamuoyuna yansıyan mobbing olayının münferit olmadığını hatırlattı. İçöz, "Mobbingin ve şiddetin ana kaynağı Hastaneleri şirket, hastaları müşteri, sağlık emekçilerini istediği gibi çalıştırabilecek köle olarak gören zihniyettir” dedi.

İçöz “Yaşamak ve yaşatmak için acil taleplerimizi karşılayın” diyerek sağlık emekçilerinin taleplerini şu şekilde sıraladı:

1- Kronik hastalığı olanlara ve kanser geçmişi olan veya tedavi olanlara derhal idari izin verilmelidir.

2- Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı sayılmalıdır.

3- Kronik yorgunluğu olan ve tükenmişliğin sınırına gelen sağlık emekçilerine yönelik yeterli dinlenme, beslenme ve dönüşümlü çalışma koşulları sağlanmalıdır. Diğer kamu çalışanlarına yönelik yapılan günlük altı saat çalışma sağlık emekçileri için de bir hak olarak görülmeli ve fazla yaptırılan mesai karşılığı izin verilmelidir.

4- Sağlık emekçilerinin sağlığı ve toplum sağlığı için kadrolu ve güvenceli istihdamla sağlık emekçisi sayısı artırılmalıdır.

5- Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin ve mobbingin önüne geçecek yasal tedbirler derhal alınmalıdır.

YAŞAMAK VE YAŞATMAK İSTİYORUZ

Daha sonra söz alan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İsoğlu’da şu ifadelere yer verdi:

“2020 yılını geride bıraktığımız bu günlerde sizleri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz. Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız. Sağlık çalışanlarını ve vatandaşlarımızı kaybettiğimiz, yanlış sağlık politikaları sonucu ölümlerle ve tükenmişlikle geçen bir yılı geride bırakıyoruz ama tükenmememiz için, ölmememiz için yılın değil sizin zihniyetinizin değişmesi gerektiğini biliyoruz. Sağlık emek, meslek örgütleri ve tüm sağlık çalışanları adına, size, artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz diyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz.”