Kentleri betona boğan anlayış köylerde de doğayı taş çıkarmak uğruna katlediyor. Son hedef heyelan riski altındaki Antalya’nın Hisarçandır Mahallesi. Bölge halkı, taş ocağının acilen kapatılmasını istedi.

Antalya'da taş ocağı iznine tepki: Taş yağmadan durdurun

HABER MERKEZİ

Sedir ormanları ve koruma altındaki şakayık çiçeklerinin doğal alanı olan Antalya’nın Konyaaltı İlçesine bağlı Hisarçandır Mahallesi taş ve mermer ocaklarının tehdidi altında. Bölge halkı çalışma süresi dolan taş ocağının ilgili kurumların görüşü alınmadan yeniden faaliyete geçmesine karşı Attalos Heykeli önünde bir araya geldi. 

Taş ocağı açılan arazinin 1965 yılında heyelan ve afet bölgesi ilan edildiğine dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: “AFAD’ın 2021 raporunda da bölge 'kütle hareketi kaynaklı afete maruz bölge' listesinde yer aldı. Taş ocağı için 2007-2008 yıllarında resmi kurumların verdiği görüşlerin 10 yıllık süresi doldu. Yeni görüş alınmadan eski izin güncellenerek taş ocağı yeniden faaliyete geçti. Yeni ÇED raporu ortada yok. Bu ocak ile ilgili tüm kurumların yeniden görüşüne başvurulması ve bu raporların göz önünde bulundurulması gerekmekte.”

AFET RİSKİ ALTINDA

Açıklamada 1960 yılında yaşanan toprak kayması sonucu iki kişinin öldüğü hatırlatılarak şu noktalara dikkat çekildi: "Çam ağaçlarının kesilmesi halinde heyelan gibi kütle kaya hareketleri artacaktır vatandaşların hayatı riske girecek. Ocak, tarım ve hayvancılığı sekteye uğrayacak, su kaynaklarını kurutacak ve Likya Yolu’nun başlangıç noktası olması açısından bölgenin turizmini de olumsuz etkileyecek.

Taş ocağının yerleşim birimine 250 metre mesafede olduğun uvurgulayan bölge halkı “Valilik doğacak olumsuzluklardan sorumlu. Verilmiş ruhsatın iptali ve yürütülen faaliyetlerin durdurulmasını ivedilikle talep ediyoruz” dedi.

RUHSATLAR ŞAİBELİ

Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün verdiği ruhsatların birçoğunun şaibeli olduğunu savunan TİP Milletvekili adayı Avukat Tuncay Koç, “Antalya bir tarım ve turizm kenti olmasına rağmen 1000’den fazla taş ocağı ruhsatıyla dağımız taşımız kesilerek paraya kurban edilmekte. Ama bu güzel coğrafyayı vermeyeceğiz, her türlü mücadeleyi edeceğiz. Hisarçandır köylüleriyle beraber, haksızlıklar ve doğa yağmasına hayır diyoruz. Bu işin peşini bırakmayacağız” diye konuştu