Ulusal Yarışma Geri Dönüyor ama Nasıl?
Önce bir jüri oluşturuyor Müjdeci (Kadir İnanır, Sevin Okyay, Hülya Uçansu, Nihal Yalçın, Sarkis ve Tayfun Pirselimoğlu), ardından İstanbul’da festival ruhunu yansıtacak bir sinema salonu ile (Beyoğlu Sineması) anlaşıyor, festivalin web sitesinden yola çıkarak manifestosunu duyurabileceği; jürisini, filmlerini tanıtabileceği bir web sitesi açıyor ve şu anda yarışmaya katılacak filmlerin başvurularını bekliyor-dün konuşma şansı bulduğum Müjdeci, Semih Kaplanoğlu’nun Buğday’ı da mutlaka olsun istiyor, her film hiçbir ayrıcalık göstermeksizin Ulusal Yarışma’da yarışabilir, bu filmlerin festivali diyor. Eğer bunun adı eylem ise, Kaan Müjdeci bir eylem nasıl yapılması gerekiyorsa bunu o şekilde yapıyor; zekice.
Peki, Şimdi Ne Olacak?
Kaan Müjdeci bir süredir bu konuyla ilgili ciddi bir çalışma içerisinde. Amacı, ulusal yarışmanın kaldırılamayacağını, bunun hükümet ya da bir festival politikası olarak görülemeyeceğini duyurmak. Yukarıda da belirttiğim gibi, artık festival hazır, sadece yarışacak filmlerin netleşmesi ve festival tarihinin gelmesi bekleniyor. Festival süresince, seçilen filmler Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek, sinema severler filmleri jüri ile birlikte seyredecek, jüri -herhangi bir başkan olmaksızın- filmleri puanlayacak ve en yüksek ortalamayı alan film, düzenlenecek ödül töreni ile birlikte “ödül”ün sahibi olacak.
Filmlerimizle ve Hayallerimizle; Bir Gün Yine Döneceğiz O Şehre
“Sen hem diyorsun ki, “Biz kendi sinemamızı destekliyoruz ve biz Cannes olmak istiyoruz!” Sonra da gidip kendi sinemanı kaldırıyorsun! Cannes Film Festivali’nin olabilmesi demek, Fransız sinemasının olması demek. Yani bir festivalin ciddiye alınabilmesi, o ülkenin filmlerine bağlıdır. Mesela, Dubai Film Festivali’ni dünyada hiç kimse ciddiye almaz.” gibi bir açıklaması var ki, bu konuda yapılan en önemli açıklamalardan.” diyor Kaan Müjdeci Ayşe Arman’a verdiği röportajında, buna katılmamak mümkün değil. İnsanlar sahneye çıkmasın diyerek; hükümet, tutuklu bulunan gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler hakkında fikirlerini söyleyemesin diye ülke sinemasına köstek olunursa, bu noktada festivale ya da yönetimine saygı duymak imkansız hâlâ gelir. Ve eğer ki, festival yönetmi “Ulusal Yarışma”yı kendi festivalinden çıkartabiliyorsa, bir başkası da pek âlâ bu ismi alarak kendi festivalini düzenleyebilir.
Sinema tarihine baktığımız zaman, ülke sinemalarının -özellikle Avrupa’da- güçlendiği dönemlerin çoğunlukla hükümet baskısının yoğun olduğu dönemlerde olduğunu görürüz. Her ne kadar, Türkiye’deki sinemacılar için şu an her şey karanlık gözükse de, bu karanlıktan el birliğiyle aydınlığa çıkabilir, çok daha tutarlı, ayakları yere sağlam basan bir sinema inşa edebiliriz. Tıpkı bugün, kendi ulusal yarışmamızı kendi başımıza yaptığımız gibi. Teşekkürler Kaan Müjdeci, bizlere umut aşıladığın ve neler yapabileceğimizi gösterme şansı sunduğun için. Artık bizim yapmamız gereken Kaan Müjdeci’nin yanında olmak ve Ulusal Yarışma’yı sonuna kadar desteklemek.
Filmlerimizle ve hayallerimizle; bir gün yine döneceğiz o şehre.
Festivalin web sitesi: ulusalyarisma.com
Manifesto: ulusalyarisma.com/manifesto
Ayşe Arman röportajı: www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ayse-arman/antalya-film-festivalinde-kaldirilan-ulusal-yarisma-geri-dondu
Kaynak: Filmloverss