Antep’te öğrencilerden Boğaziçi’ne destek: Bu haklı direnişin sonuna kadar yanındayız

Boğaziçi Üniversitesi ögrencilerinin kayyumla atanan rektör Melih Bulu'yu protesto eylemlerinde, iktidarın açıklamaları, polis baskısı ve gözaltılar tepkilere yol açtı. Üniversite ögrencilerinin İstanbul İzmir ve Ankara'daki destek eylemlerinde de polis baskısı ve gözaltılar yaşandı.

Antep'te de gençlik örgütleri bir araya gelerek Boğaziçi Üniversitesi eylemlerindeki polis baskısı ve gözaltıları protesto etmek için basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, "Üniversiteler iktidarın elinde cübbeleri polis postalıyla ezilen, kapılarına kelepçe vurulan, siyasi iktidar karşısında el pençe divan durmaya zorlanan, akademisyenleri ihraç edilen, emekçileri güvencesiz çalışmaya mahkum edilen, öğrencileri gözaltına alınan yerlere dönüştü" denildi.

Açıklamanın devamı şu şekilde:

"Ülkenin birçok yerinde üniversitelerine sahip çıkmak için mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve onlara destek olmak isteyen arkadaşları günlerdir kolluk güçleri tarafından şiddete uğrayıp,gözaltına alındı. Daha dün AKP’liler şehrimizde pandemiyi hiçe sayarak hıncahıç dolu salonlarda hiç bir kurala uymadan kongre yaparken,Beyazıt meydanında gericilere sokağın kapıları sonuna kadar açarken, pandemi bahanesiyle dün İstanbul’un sokaklarını bugün ise kentimiz olan Antep’in sokaklarını hakkını arayan öğrenciye, işçiye yasaklayan ve düşmanca saldıran halk düşmanı Saray Rejimi yüzlerce arkadaşımızı işkenceyle gözaltına aldı.

Boğaziçi Üniversitesi bileşenleri öğrencisi, öğretim üyesi, emekçisi ile kayyum rektör atamasına karşı tek yürek halinde kararlı bir direniş sergiliyor. Boğaziçi Üniversitesinin yerleşik demokratik kültürüne sahip çıktıkları gibi,tüm ülkedeki özgür ve özerk üniversite mücadelesi için de çok anlamlı bir örnek oluşturuyor.Günlerdir memleketin dört bir yanında süren Boğaziçi direnişi salt Boğaziçi özelinde bir konu değil tek adam rejiminin anti-demokratik uygulamalarına karşı gelişen ve memleket meselesine dönüşen bir muhteva taşımaktadır.

Rektörlerin atanarak değil seçimle gelmesini savunan; yöneticilerinde intihali, itaati ve yalanı değil liyakati görmek isteyen; tek tipçi, baskıcı ve kontrolcü bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir öğrenme iklimini talep eden üniversiteli gençler sabırla ve sebatla demokratik tepkilerini gösteriyor, taleplerini dile getiriyorlar, bu haklı direnişin sonuna kadar yanındayız.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN KISITLANMASI KABUL EDİLEMEZ’

Bildik şablonlarla milli, kültürel, dini hassasiyetlerden yola çıkarak ifade özgürlüğünün kısıtlanması asla kabul edilemez. Üniversite gibi yapısı gereği evrensel ve aydınlanmacı olması gereken, dolayısıyla Laik bir kurumda özgür düşünce susturulamaz. Kayyum Rektör Melih Bulu öğrencilere yönelik linç kampanyasına katılarak, öğrencilerin gözaltına alınmasına göz yumarak rektörlük makamına yakışmadığını bir kere daha göstermiştir. Polis gücü olmadan okula giremeyen ve okuldan çıkamayan Melih Bulu o makamı derhal terk etmelidir.

Bazı öğrencilerin cinsel kimliklerinden yola çıkarak nefret söylemine maruz bırakılmalarını da şiddetle kınıyoruz.

‘BÜTÜN KAYYUM REKTÖRLERE KARŞI MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Karanlığınıza, şiddetinize, dayatmalarınıza alışmıyoruz. Öğrencilere şiddeti, gözaltıları, üniversite kapılarına kelepçeyi, kampüse polis yığdığı ve arkasına saklandığı kolluk gücüyle kendini ‘rektör’ sanan kayyumları üniversitelerimizde istemiyoruz.

Tutuklanan ve gözaltına alınan öğrenci arkadaşlarımız hemen serbest bırakılmalı ev hapsi uygulamalarına son verilmelidir. Kayyum rektör Melih Bulu istifa ederek Boğaziçi Üniversitesinin önünü açmalıdır. Melih Bulu başta olmak üzere bütün kayyum rektörlere karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.

Boğaziçi bileşenlerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceği biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Emekten, demokrasiden ve barıştan yana herkesi gençlerimize, akademiye ve üniversitelere sahip çıkmaya davet ediyoruz."