Türkiye’de 6 bin Alman şirketi var. Alman şirketleri için Türkiye önemli bir pazar değil. Almanya’nın en çok ticaret yaptığı ülkeler arasında Türkiye 13. sırada. Oysa Türkiye’nin ticaret yaptığı ülkeler sıralamasında Almanya en önde. İncirlik’ten Alman askeri gitti ama Konya’daki NATO üssünde bulunan Almanlar ne olacak?

Antiemperyalist olmak herkesin harcı değil

MUSTAFA K. ERDEMOL kemalerdemol@yahoo.co.uk

Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tobias Plate’nin, Türkiye’nin ‘teröre destek’ verdiği şüphesiyle hazırladığı Alman şirketleri listesini resmen geri çektiğini açıklaması küçük çaplı bir skandal. Böyle bir liste yok denmiyor çünkü. Var ama geri çekiliyor, üstelik bir soruşturma yapılmayacağı da açıklanıyor. Söz konusu liste Interpol aracılığıyla mayıs ayında Almanya’ya iletilmiş de üstelik.

Gelişme, Almanya karşısında esip gürlemenin sadece lafta kaldığını göstermesi açısından bir hayli ilginç. Şimdi sorulması gereken soru şu: Türkiye 700 Alman şirketini içeren böyle bir listeyi, var olmasına rağmen, açıklamaktan neden vazgeçti? Spiegel Online’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “gayet uysal bir tonda” söylediğini iddia ettiği gibi olay bir iletişim kazası mıydı?

Sonuçta ne olursa olsun ortada bir liste var. Bu liste dünyaya açıklanamıyor. Daha da ilginç olanı Süleyman Soylu’nun Alman şirketlerinin Türkiye’de yatırım yapmasından her zaman memnuiyet duyduklarını da ifade etmesi. Bir süre sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Alman firmalarına yönelik hiçbir soruşturma, inceleme olmadığını açıkladı.

Bu bağımlılığı AKP istedi
Çünkü çok güvendiği Mülteci Kozu’nu artık Almanya’ya da başka Avrupa ülkelerine karşı da lullanamaz. Balkan güzergahının kapatılmasından sonra artık bu mümkün değil. İkincisi, Türkiye’nin en güçlü ticari bağı Almanya ile. İhracatının yüzde 10’unu Almanya’ya yapıyor. Almanya’ya sattığı ürün her yıl 14 milyar avroyu buluyor. Alanında uzmanlaşmış Alman şirketlerinin Türkiye’ye sattığı elektronik, kimyevi ürünler ya da makineleri Türkiye’nin başka ülkelerden almasına olanak yok. Türkiye tekstil ürünleriyle Almanya’ya herhangi bir yaptırımda bulunumaz çünkü bu ürünleri Almanya başta Bangladeş olmak üzere birçok ülkeden temin edebilir. Almanya Türlkiye’nin ticarette 1 numaralı ortağı iken Almanya’nın ticari ortakları arasında Türkiye’nin yeri 13. sırada. Ama Türkiye’den daha önemli olan ülkeler var. 2016 yılında Almanya ABD’ye 107, Fransa’ya 101 Birleşik Krallık’a ise 86 milyar avroluk ihracat yaptı.

Türkiye’de iş yapan Alman şirketlerinin sayısı 6 bini buluyor. Başka hiçbir ülkede bu kadar şirket yok. Bu şirketler Türkiye’yi terk etmediler ama yeni yatırımlar da yapılıyor değil. Türkiye’nin ihracatından çok ithalatı var. Bu da dış ticarette her yıl yüksek düzeyde açık vermek demek. Ticarette durum pek parlak değil. Türkiye’de Alman otomobillerin satışında yüzde 10 düşüş var. Almanya 2016’da Türkiye’ye yaptığı ihracatı yüzde 3 oranında arttıran makine sanayi artış temposunu 2017’de de koruyacağından şüpheli.

Bunu turizmle kapatmak zorunda Türkiye. Bunun için Alman turiste de ihtiyacı var. Türkiye’de tatil yapan yabancılar arasında Almanların hatırı sayılır bir ağırlığının olduğu biliniyor.

Hem şiddet olaylarındaki artış hem de iki ülke arasındaki gerginlik Alman turisti de etkiledi. 2015’te 5,6 milyon Almanı ağırlayan Türkiye’ye 2016’da 4 milyon Alman turist geldi. Türkiye’nin turizm gelirleri yüzde 30 oranında azaldı. Almanlara Türkiye’de tatil yapmaktan vazgeçmelerini tavsiye eden Sol Parti Eş Genel Başkanı Katja Kipping “Almanya hükümeti diktatöre sokulmayı sürdürürse turizm boykotunu düşünmemiz gerekebilir” dedi.

Erdoğan’ın Almanya karşıtı sözleri hem ülkedeki Alman şirketlerini ya da yatırımcılarını kaçırır hem de turist gelişini azaltır. Son açıklanan işsizlik verilerine göre, işsizlik son yedi yılın en yüksek seviyesine tırmanarak yüzde 12,7’ye ulaştı. Alman Commerzbank, ‘ekonomi çöküyor’ uyarısı yaptı.

Türkiye Alman şirketleri için önemli bir pazar değil. Türkiye’ye yapılan otomobil ihracatı 2009 yılından bu yana dört katına çıktı. Makine ve kimya sanayii de Türkiye’nin gelişmesinden kârlı çıktı. Alman elektronik endüstrisinin yatırım yeri olarak seçtiği ülkeler arasında Türkiye 7’nci sırayı alıyor.

Tüm bu ekonomik bağımlılık ilişkisinin sebebi, AKP iktidarının 15 yıldır izlediği yol haritasında aranmalı. Almanya’yı Türkiye ekonomisi açısından böylesine kritik bir konuma getiren bu hatalı ekonomik programdı. AKP bugüne dek Almanya’nın Türkiye ekonomisi üzerindeki ağırlığından rahatsız olmadı, bilakis bağımlılığı daha da derinleştirdi. Berlin’le yapılan anlaşmaların altında AKP’li hükümet yetkililerinin imzası ve onayı vardı. Şimdi ise gerçeklerin üstü hamasi söylemlerle örtülmek isteniyor.

İncirlik meselesi
İncirlik’ten sadece Alman askerlerinin gitmesi değil bu uğursuz üssün tamamen kapataılması arzulanır bir durumdur. Antiemperyalist olmanın en önemliş göstergelerinden biri de hger türlü üssü topraklarımızdan atmak olmalıdır. Ama Türkiye bunu yapmadı. Kaldı ki Almanlara da askerlerinizi çekin demedi. Giriş izni kendilerine verilmediği için İncilrik’i terk eden almanların kendisi oldu. Bu NATO içinde nasıl değerlendirilir buna bakalım. Bir kere IŞİD’e karşı koalisyon açısından bu bir zaaf olarak görülür. Bunun faturası da Türkiye’ye çıkarılır.

Konya’daki Alman askerleri olacak?
Almanya İncirlik’ten çekildi ama Konya’daki NATO üssünde görevli askerleri hâlâ Türkiye’de. İncirlik’ten gitmeleri yetmez, Konya’dan da gitmeleri gerekir. AKP iktidarı bu konuda bir girişimde bulunmuş değil.

Türkiye gelecek NATO zirvesinin Türkiye’de yapılmasını istiyor. Ancak NATO ülkeleri buna sıcak bakmıyorlar, Türkiye hükümetinin destekleneceği inancına yol açacağını düşündükleri için.

Sonuçta, Almanya karşıtı ya da antiemperyalist olmak bağımsızlıkla mümkün. Her anlamda bağımlılık, ekonomik, ticari açıdan muhtaçlık olgusu esip gürlemeye engel değil ama antiemperyalist olmak için yeterli de değil.