Arabulucu tartışması sürüyor

DTP’li milletvekilleri, belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık bin kişinin Fransız Le Monde ve International Herald Tribune gazetelerine “Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl çözümü için çağrı” başlıklı tam sayfa ilanları ve ilanda arabulucu olmaları önerilen isimlerin yol açtığı tartışma büyüyor. Önerilen isimler arasında Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, Fransız Diplomat Bernard Kouchner, Eski Finlandiya Cumhur başkanı Martti Ahtisaari ve Felize Gonzalez gibi isimler yer alıyordu. İlanı siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri BirGün’e değerlendirdi.

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İrmek: Kürt sorununun çözümünde konuya emperyalist güçlerin herhangi bir şekilde müdahil olması doğru değildir. Arabuluculuk yapması istenen isimler Ortadoğu’nun kanayan yarası olan Kürt sorununa emperyalist emellerle yaklaşmış, demokratik bir çaba göstermemiş isimlerdir. Söz konusu öneri kabul edilebilir değildir.

78’liler Federasyonu’ndan Ruşen Sümbüloğlu: Arabuluculuk önerisinde bulunan kişilerin, Afganistan’da, Irak’ta uyguladığı politikalar herkes tarafından bilinmektedir. Böylesi politikalar üretenlerin Kürt sorununda çözüm üretebilmesi beklenemez. Kürt sorununun arabulucularla çözülmesini isteyenlere şunu söylemek istiyoruz: Arabulucular Türkiye’deki emek ve demokrasi güçlerinin başkanlarıdır. EMEP Başkanı Levent Tüzel, ÖDP Başkanı Ufuk Uras, DTP Başkanı Ahmet Türk, SDP Başkanı Filiz Koçali gibi isimler ve bizler arabulucuk yapabiliriz. Çözümü sınır ötesinde aramaya gerek yoktur.”

DurDe Girişimi’nden Volkan Akyıldırım: DurDe olarak Kürt sorununun çözümüne katkı sunabilecek diplomatik siyasi temelde her girişimi desteklemeye hazırız. Ayrıca bu ülkede de şu ana kadar Kürt sorunun demokratik temellerde çözülmesi gerektiğini savunan sivil toplum örgütleri, sendikalar ve insan hakları kuruluşları temsilcileri de arabulucu olarak görevlendirilebilir.

Evrensel Kültür Dergisinden Aydın Çubukçu:  Kürt sorunu her türlü dış gücün müdehalesinden bağımsız olarak iç dinameklerin imkanlarıyla çözülmelidir. Barış meclisi yaptığı çalışmalar kapsamında bu soruna çözüm getirebilmek için iç dinamikleri harekete geçirme amacıyla ortaya kondu. Çözüm imkanlarının dışarıda değil içeride aranması gerektiğini düşünüyom. Çözümün dışarıda aranmasının Türk halkınını sorunun çözümünden çok, soruna daha uzak bir hale getirdiğini düşünüyorum.

ÖZLEM ZORCAN

***

Dışişlerine göre imzacılar marjinal

DIŞİŞlerİ Bakanlığı, DTP milletvekilleri ve belediye başkanlarının Le Monde ve International Herald Tribune gazetelerine  verdikleri “Kürt sorunu” ilanını eleştirdi.

Bakanlık’tan yapılan açıklamada, “AB ve ABD tarafından da ‘terörist’ ilan edilmiş bir örgütün terör eylemlerinin sona erdirilmesini koşullara bağlayan bir grubun Türkiye’de kaybettiği zemin ve desteği başka ülkelerde aramaya kalkışmasının sonuçsuz kalacağı” kaydedildi.

İmzacıların “Marjinal bir grup” olarak nitelendiği bakanlık açıklamasında Türkiye"ye ilişkin yanlı ve gerçek dışı ifadelere yer verildiği belirtildi.

Bakanlık, Türkiye’de bireysel hak ve özgürlüklerin daha da geliştirilmesi amacıyla hükümet tarafından sürdürülen reform süreci önündeki en önemli engelin, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü, anayasal düzenini ve toplumsal huzurunu şiddete başvurarak hedef alan PKK olduğunu bildirdi.

Açıklamada, “Bu ilanın imzacıları arasında INTERPOL Kırmızı Bülteni"yle aranan terör örgütü mensuplarının bulunması, buna karşılık ülkemizde demokratikleşme ve bireysel hak ve özgürlüklerin gelişimi için çaba gösteren samimi ve bağımsız hiçbir sivil toplum kuruluşunun temsilcisinin yer almaması, ilan sahiplerinin kimliğini ve amaçlarını ortaya koymaktadır” denildi.