Kredi kartlarına getirilmesi beklenen düzenlemeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, "Bireysel kredilerde 70-100 bin liraya kadar kredi kartlarında da asgari ücrete kadar yani 20 bin liraya kadar olan kredi kartlarında limit ve harcamaları bu önlemlerin dışında tutmak gerekiyor. Bu limitlere kısıt getirmek akıldan bile geçmemeli" dedi.

Aran'dan kredi kartlarına düzenlemeyle ilgili açıklama: Akıldan bile geçmemeli
Fotoğraf: AA

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, düzenleme beklenen kredi kartlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bloomberg HT'nin sorularını yanıtlayan Aran, kredi kartlarındaki önlemlerde dengenin önemli olduğuna değinerek, "Bireysel kredilerde 70-100 bin liraya kadar kredi kartlarında da asgari ücrete kadar yani 20 bin liraya kadar olan kredi kartlarında limit ve harcamaları bu önlemlerin dışında tutmak gerekiyor. Bu artık hayatın bir parçası. Bu limitlere kısıt getirmek akıldan bile geçmemeli. Bir limit getirilecekse bu lüks tüketime yönelik kredilere gelmeli, 100 bin liraya kadar limiti olan kartları bu tartışmanın dışında tutmak gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.

Aran, yüksek limitli kartlara, lüks tüketime dönük, ithal tüketici dönük harcama ve kredilere limit gelmesinin anlamlı olacağının altını çizdi. Ticari kredileri de bütün olarak görmemek gerektiğini söyleyen Aran, yatırım, ihracat, turizm, tarım gibi stratejik alanlardaki kredileri, ülkeye döviz getirecek alanlara cazip oranlarda kredi verilebileceğini, diğer alanlarda bir darboğaz yaşanabileceğini ifade etti.

"YALNIZCA FAİZE BAKMAMAK GEREKİYOR"

Regülasyonların etkilerinin sürdüğünü, özellikle likitide atılan adımların enflasyonla mücadelede önemli olduğunun altını çizen Aran, "Kaynağımızın önemli bir bölümüm zorunlu karşılık olarak yatırıyoruz. 15 gün öncesine kadar nemalanmıyor olması, verdiğimiz faizlerin maliyetini artıyordu. Yüzde 45 faizin maliyeti bize yüzde 60'a kadar çıkıyordu. Sıkılaşmanın dozunu dikkate alırken yalnızca faize bakmamak gerekiyor. arkasındaki makroihtiyati tedbirlere bakmak gerekiyor" dedi.

Bu nedenle atılan zorunlu karşılık adımının önemli olduğunu ifade dene Aran, uygulanan politikanın başarının tasarruf sahibinin Türk lirasını anmasıyla geleceğinin altını çizdi. Aran, "Zorunlu karşılıklara faiz aldığımız için şimdi bankalar biraz daha yüksek faiz verecek. Tasarruf sahibini faizlerin enflasyona karşı koruduğuna inandırabilir o dengeyi tuttursak bu uygulama başarılı olur" dedi.

"RAHATLAMA SON ÜÇ AYDA"

Sıkılaşma sonrası beklenen rahatlamanın ilk dokuz ayda görülmeyeceğini tahmin eden Aran, "İlk dokuz ayda rahatlama göremeyeceğiz. Son çeyrekte enflasyon hedefinin tuttuğu görüldüğü anda bir miktar rahatlama da görebiliriz" diye konuştu.

Söz konusu maliyetlerle kredi kullandırmanın da kolay olmadığını aktaran Aran, kredi kullandırılması konusundaki iştahsızlık göründüğünü, bu döngünün kırılması gerektiğini bunu da enflasyonun düşmesi ile mümkün olacağını belirtti.