MÜSİAD Genel Merkezi’ndeki özel etkinliğe katılan Raşit El Gannuşi’nin sözleri arasına siyasal İslam’ın bildiğimiz argümanları sıkıştı: Demokrasi takiyesi, aynı yoldakilerin ağız birliği ve kavramları tersten okunması…

Arap Baharı sürüyor, Türkiye demokrasi kalesi

ERK ACARER - @eacarer

MÜSİAD tarafından düzenlenen kültür etkinlikleri kapsamında, her ay düzenlenen ‘Oku, yaşa ve dinle’ programının bu ayki konuğu El Nahda Hareketi’nin lideri ve Tunus’un eski Başbakanı Raşit El Gannuşi oldu. Cezaevinde yazdığı ‘İslam Devletinde Kamusal Özgürlükler’ kitabı çerçevesinde bir söyleşi gerçekleştiren Gannuşi, Türkiye’deki seçimlere de değindi. Nahda Lideri’nin AKP ve Erdoğan ağzıyla konuşması ilk bakışta fark ettiklerimiz arasındaydı.

'DEMOKRASİ VE İSLAM AYNI ŞEY'

Demokrasi tanımını İslam’a bağlı bir bakış açısıyla yapan Gannuşi, bu konuda şunları söyledi: “Demokrasi adına atılan her adım, aslında İslam’ın bir zaferidir. İslam bir yaşam biçimi, felsefe ve dünya görüşüdür. Bu nedenle siyasetten kopuk değildir. Devletin İslam’a, İslam’ın devlete ihtiyacı vardır. Bu yüzden 20. yüzyıldaki laiklik tartışmaları da geride kalmıştır. Biz artık yeni şeyleri tartışır olduk.” Din ve devletin birbirinden kopuk olmadığını bu sözlerle aktaran Gannuşi: “Diktatörlüklerin yaşayamaması için de İslam’ın şart olduğunu savundu.

GANNUŞİ'NİN ÇELİŞKİLERİ

Kamusal alandaki özgürlük tanımını ‘kadın hakları’ ile anlatan Eski Tunus Başbakanı; “Kadın toplumun her alanında yer almalı. İdareci olarak da görev yapmalı. Zaten Kuran’da, “Kadınların yöneticilik yapması olmaz” diyen sadece bir tane hadis var” dedi. Gannuşi’nin kadın ve özgürlük konusundan hemen sonra; Cumhurbaşkanlığı döneminde kadınların pazarda muz, kabak ve salatalığa dokunmasını bile yasaklayan Mısırlı Muhammed Mursi’yi bir demokrasi kahramanı olarak ilan etmesi bir çelişki olarak dikkat çekti.

DİKTATÖR VURGUSU

Suriye’de Beşar Esad’ın bir diktatör olarak varlığını sürdürdüğünü söyleyen Raşit El Gannuşi, Ortadoğu ile birlikte ‘Arap Baharı’nı da değerlendirdi: “Suriye ve Mısır’da diktatörler var. Putlar nasıl yıkıldıysa, diktatörler de böyle çökecek. Şimdiye kadar bir tek Tunus’a faydası olan Arap baharı da sürüyor. Sadece duraksama içinde.”

TÜRKİYE MODELMİŞ

Türkiye’deki seçimlerden de söz eden Gannuşi, bu konuda şunları aktardı: “Türkiye demokrasinin bir kalesi. Türkiye’deki seçimler Arap ülkelerine örnek oluyor. Geçişlerin kan dökülmeden olması diğer ülkeler için de umut verici. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de pazar günü yapılan seçimleri Allah’ın özel bir günü ve lütfü olarak görüyorum. Sadece Türkiye değil, Arap ülkelerine demokrasi modeli olan ülkeniz kazandı. Mısır, Libya, Filistin ve Tunus nefes aldı. Bu, sadece Türkiye’nin değil tüm Arap ülkelerinin zaferiydi.”

SİYASAL İSLAM'IN AĞIZ BİRLİĞİ

Adeta Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve AKP sözcüleri ile ağız birliği etmişçesine konuşan Gannuşi; Türkiye’deki muhalifler ve muhalefeti de eleştirmekten geri kalmadı: “Erdoğan ve Hoca zaferini alçakgönüllülükle kutladı. Özgürlük önemli ancak kamu düzeni sağlanmalı. Türkiye’ye büyük saldırılar vardı. Algı operasyonları yapıldı. Muhalefetin bir sonuca varmak istememesini ve koalisyona yanaşmamasını millet de gördü!”