Covid-19’dan iyileştikten sonra yeniden enfeksiyona yakalanma vakası hepten kötü bir haber değil: Kişi enfeksiyondan değil, ama hastalıktan korunmuştur…

Araştırma: İkinci kez koronavirüse yakalanmak kötü bir haber olmayabilir!

Dış Haberleri Servisi

Hong Kong Üniversitesinden araştırmacılar, Covid-19 hastalığından iyileşmiş 33 yaşında bir hastanın yaklaşık 4,5 ay sonra yeniden enfekte olduğunu bildirdi. Bu vaka dünyada belgelendirilmiş ilk re-enfeksiyon (yeniden enfeksiyon) vakası olarak kayıtlara girdi.

Bu bilgi daha sonra Avrupa'dan gelen re-enfeksiyon vakalarıyla birlikte kamuoyunda kaygı uyandırdı. Ancak bu kayıtlı vaka hem bireysel hem de nüfus düzeyinde koronavirüse karşı bağışıklığın nasıl işlediğini anlamak adına faydalı bir veri sağlıyor. WIRED’da yazdıkları yazıda Megan Molteni ve Gregory Barber, bu vakanın moleküler düzeyde antikor ve T hücre açısından “umutlu olmak için nedenlerimiz olduğunu” belirtiyor. Aşısız sürü bağışıklığı kazanma ihtimali açısından ise ihtiyatlı bir örnek teşkil ediyor.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÖREVİNİ YERİNİ GETİRMİŞ VE VİRÜSÜ AZ BİR HASARLA TEMİZLEMİŞE BENZİYOR”

Bağışık sistemi çalışanlar ise bu bulguya farklı yaklaşıyor. Columbia Üniversitesinden İmmünolog Donna Farber, “Bu, aslında iyi bir haber; bu kişi hastalıktan korunmuş durumda" diye açıklıyor. Solunum yolu virüsleri için insanların birden fazla kez enfekte olmasının yaygın olduğu, SARS-CoV-2'de de aynı şeyin yaşandığı belirtiliyor. Yani bu ikinci enfeksiyon, aşılama sonrası güçlendirici ikinci doz almak gibi, zamanla doğal bağışıklık inşa etme sürecinin bir parçası. Farmer, bağışıklık sistemi görevini yerine getirmiş ve virüsü az bir hasarla temizlemişe benziyor, diye sözlerine devam ediyor.

Çalışmayı yöneten araştırmacılardan biri olan Yuen Kwok-yung, WIRED’a yazdığı e-postada, yayına kabul edilen Klinik Enfeksiyon Hastalıkları Dergisinin baş editörünün, iyileşen insanların yeniden enfekte olabileceği bulgusunun toplum sağlığı açısından önemi nedeniyle araştırmacıların yayından önce bulguları basınla paylaşma izni verdiğini belirtti.

Araştırmayı gerçekleştiren Hong Kong Üniversitesi raporunda, “Yeniden enfeksiyonlar ilk enfeksiyondan daha hafif olması ihtimal dahilinde olmakla birlikte, sürü bağışıklığının SARS-CoV-2’yi ortadan kaldırması muhtemel değil” diye belirtildi.

Pandemi boyunca tüm dünyadan doktor ve araştırmacılar, az sayıda Covid-19 re-enfeksiyonu olduğu varsayılan vaka bildirmişti. Ancak sistematik genetik analizin olmadığı bu vakaların ya hatalı test ya da uzun süren enfeksiyonun yeniden parlamasının sonucu olduğuna inanılıyordu. Bazı iyileşen hastalar, belirtiler ortadan kalktıktan sonra burun ve boğazlarında virüsün genetik materyalini aylarca saklayabiliyorlar. Bu da aktif bir enfeksiyon olmaması durumunda bile pozitif test sonuçlarına yol açıyor. Ancak Hong Kong Üniversitesi Tıp Fakültesinin bildirdiği bu vakada ilk enfeksiyondan gelen sürüntü numunesinin viral genomuyla ikinci enfeksiyonun genomu açıkça farklı. Yani bu raporda bildirilen tam anlamıyla re-enfeksiyon durumu.

Minnesota Üniversitesinden Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru ve Epidemiyolog Susan Kline,”İnsanlar bu (eski) raporları gerçek re-enfeksiyonlar değil, uzun süren viral kalıntı vakaları olarak varsaymıştı” diye belirtiyor ve bildirilen bu Hong Kong vakasındaki hastanın ikinci defa enfeksiyonunda farklı bir alt türle enfekte olduğunun açık olduğunu vurguluyor.

'RE-ENFEKSİYON VAKALARI KÜÇÜK BİR ORANDA KALACAKTIR'

Re-enfeksiyon (yeniden enfeksiyon) mümkün, ancak ne kadar yaygın bir olgu olduğu açık değil. İmmünoloji Profesörü Derya Unutmaz, “zaman geçtikçe bu 2. enfeksiyonları daha sık görmemiz garip değil ama yine de çok küçük bir oran olacaktır-yakın zaman için. 1.defa enfekte olanların çok büyük çoğunluğunda iyi bağışıklık oluşuyor” diye belirtmişti.
Yale Üniversitesi İmmünobiyoloji Profesörü Akiko Iwasaki ise bu araştırmaya dair yaptığı değerlendirmede, “bağışıklık yeniden enfeksiyonu bloke etmeye yetmezken, kişiyi hastalıktan koruyabilmiştir” diye belirtmişti.

Re-enfeksiyonun başka insanlarda ne şekilde meydana geleceğini söylemek imkansız. Pensilvanya Üniversitesinde İmmünolog John Wherry, ikinci enfeksiyon vakasında, bağışıklık sisteminin virüsün kendini kopyalama becerisini tamamen sıfırladığı, yani enfeksiyonun dahi gerçekleşmediği “sterilizan bağışıklık” oluşmadığını belirtti. Ancak gerçeklikte bunun erişilmesi çok yüksek bir çıta olduğunu sözlerine ekledi.

Bunun yerine, vücudun virüsle karşılaştığı ikinci seferde, nötralizan antikorlar devreye giriyor. Bunlar işgalci patojenin hücrelere girmesini engelliyor. Ancak bu da kusursuz olmayan bir savunma sistemi. Wherry, en iyi aşıların bile nüfusu yüzde 90 ile 95 arasında koruduğuna dikkat çekiyor.

Bağışıklık sistemi yeniden maruziyet durumlarında önceki halinden daha hazır halde oluyor. Bunu ek aşıya benzeten Megan Molteni ve Gregory Barber, en azından teoride bağışıklık bu şekilde çalışıyor, diye belirtiyor ancak yine de ekliyor: “Bu hastanın hikayesi pek çok bilinmeyenle dolu…”