Araştırmalar siyasileri yalanlıyor: 'İdam cezası caydırıcı değil'

ANIL KARACA | anilkaraca@birgun.net | @anilkaraca17

Çocuklara yönelik artan cinsel istismar ve cinayet haberleri, Türkiye'nin gündemi olmayı sürdürüyor. Bu haberlerin artmasının ardından siyasilerin de dile getirmesiyle idam cezası, kamuoyunun bir numaralı gündemi haline geldi. Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın 'parlamentodan geçsin, hemen onaylarım' dediği idam cezası, uzmanlarca eleştiriliyor; istismar ve cinayetin önüne geçmek için yeterli bir önlem olarak görülmüyor. ABD'de yayımlanan bir araştırmada, idam cezasının caydırıcılık yönünden, öne çıkarıldığı kadar bir etkisinin olmadığı vurgulanıyor. Avrupa Birliği yetkilileri de, Türkiye'nin idamı geri getirmesi hâlinde 'AB'de yerinin olmayacağı' konusunda uyarıyor.

Türkiye'de seçimlerin ardından sıklıkla gündeme gelen çocuklara yönelik cinsel istismar ve cinayet haberleri, idam cezası tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Uzmanlar, idam cezasının caydırıcı olmadığı şeklinde uyarılarda bulunurken, Cumhur İttifakı liderleri ise idam cezası kararında ısrarcı.

'CAYDIRICI DEĞİL'

Washington merkezli İdam Cezası Bilgi Merkezi'nin 2017 tarihli raporu, idam cezasının caydırıcılığını irdeliyor. Raporda, Türkiye'nin gündeminde ilk sıralara yerleşen idam cezasının caydırıcı olmadığının ve yüklü bir maliyet getirdiğinin altı çiziliyor.

Lake Research Partners tarafından 2010 yılında yapılan bir anketin yer aldığı bölümde ise, katılımcıların açık çoğunluğu (yüzde 61), cinayet için ölüm cezası dışında bir ceza seçeceğini belirtiyor.

1974'ten bu yana ülkede 1465 infaz gerçekleştirildiği bilgisinin verildiği raporda, Ulusal Araştırma Konseyi'nin Caydırıcılık ve İdam Cezası başlıklı raporuna atıfta bulunularak, idam cezasının cinayet oranlarında caydırıcı bir etkiye sahip olduğunu iddia eden çalışmaların “temelde kusurlu” olduğu ve politika kararları verirken kullanılmaması gerektiği belirtiliyor.

2016 FBI suç raporuna da değinilen çalışmada, ABD’de Güney'in en yüksek cinayet oranına sahip olduğunu gösterdiği ve idam cezalarının yüzde 80’inden fazlası Güney’de verildiği kaydediliyor; ancak bütün infazların yüzde 1’inden azına sahip olan Kuzeydoğu'nun ise en düşük cinayet oranına sahip olduğu vurgulanıyor.

'MALİYETİ YÜKSEK'

Raporda verilen bir örneğe göre, Teksas eylaletinde bir idam cezası davasının ortalama olarak 2.3 milyon dolara malolduğu, bunun da 40 yıl boyunca en yüksek güvenlik seviyesinde tek bir hücrede bir kişinin hapsedilmesinin yaklaşık üç katı daha fazla olduğunun altı çiziliyor.

ABD’de 2009 yılında yapılan bir anketin de yer aldığı araştırmada, polis şeflerinin şiddet suçlarını azaltmanın yolları arasında en son idam cezasını gördükleri ifade ediliyor. Polis şefleri ayrıca idam cezasının, vergi mükelleflerinin parasının en az verimli şekilde kullanılması yöntemi olduğu görüşünde.

Çalışmada, ülkenin önde gelen akademik kriminolojik toplumlarının liderlerinin yüzde 88'i ise ölüm cezasının cinayete caydırıcı bir eylem olduğu fikrini reddediyor.

arastirmalar-siyasileri-yalanliyor-idam-cezasi-caydirici-degil-482690-1.

'TÜRKİYE, AB'YE GİREMEZ'

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker geçen yıl verdiği bir demeçte, Türkiye’nin idamı yeniden getirmesi durumunda Avrupa Birliği (AB) içerisinde yerinin olmayacağını söylemişti.

İdam cezası için “Kırmızı çizgilerin en kırmızısı” diyen Juncker, idamın yeniden getirilmesinin ‘Türkiye’nin Avrupa’yı tamamen reddi’ anlamına geleceğini savunmuştu.