Tecrite Karşı Avukatlar Girişimi'yle görüşen TBMM Başkanvekili İ

İNAN GEDİK ANKARA

Tecrite Karşı Avukatlar Girişimi'yle görüşen TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, İstanbul'da bulunan TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın 266 gündür açlık grevinde olan avukat Behiç Aşçı'yı ve ailesini ziyaret edeceğini açıkladı.

Tecrit sorununun kaldırılması için çeşitli barolara bağlı birçok avukat dün Ankara'ya gelerek çeşitli girişimlerde bulundu. Avukatlar ilk olarak sabah saatlerinde Ankara Adliyesi önünde toplanarak bir basın açıklaması yaptı. Avukatlar adına konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Yüksel Biçen, cezaevlerindeki tecritin kaldırılması amacıyla Behiç Aşçı'nın 265 gündür ölüm orucunda olduğunu belirterek, Adalet Bakanlığı'nın, baro ve meslek odalarının katıldığı bir çalışma grubu ile sorunun kapsamını ve çözüm imkanlarını araştırması gerektiğini söyledi.

Biçen, Aşçı'nın sağlık durumunun kritik bir noktaya geldiğini belirterek, milletvekillerine sunulmak üzere hazırlanan 2 sayfalık mektubu okudu. Biçen, sorunun kalıcı olarak çözülmesin mümkün olduğunu ifade ederek, kapsamlı bir çözüm bulununcaya kadar mevzuatın izin verdiği iyileştirmelerin yapılmasını istedi. Biçen, bu konuda milletvekillerine de önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi.

Daha sonra TBMM'ye giden avukatlar adına bir grup TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin ile görüştü. Heyet adına Alptekin'le konuşan avukat Kemal Aytaç, tecritin milletin bir meselesi olduğunu belirterek, milletin meclisinde bu sorunun çözülmesini istedi. Cezaevlerinde yaşanan koşulları ve tecrit sorununu anlatan CD, mektup ve sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporlardan oluşan bir dosyayı Alptekin'e sunan Aytaç, "tecrit yok" diyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e de tepki gösterdi.

ARINÇ ZİYARET EDECEK

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın bir yakının rahatsızlığı nedeniyle acil olarak İstanbul'a gittiğini ve bunun için kabule katılamadığını belirten Alptekin, Arınç'ın, Behiç Aşçı ve ailesini ziyaret edeceğini söyledi.

Avukatlar daha sonra Türkiye Barolar Birli-ği'ne giderek burada bir basın açıklaması yaptılar.

Öte yandan Özgürlük ve Dayanışma Partisi Yenimahalle İlçe örgütü Beniç Aşçı için yeni kartları hazırladı. ÖDP'liler hazırladıkları kartları 30 Aralık günü Kızılay Postanesi'nden Aşçı'ya yollayacaklar.

"Hayata Dönüş" davasında Arabulucular tanıklığa çağrıldı.

NEZAHAT ALKAN

Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "hayata dönüş operasyonu" sırasında cezaevi yönetimine karşı toplu ayaklanma suçundan 167 tutuklunun yargılandığı davada mahkeme, ölüm oruçlarının bitirilmesi için operasyon öncesinde görüşmeler yapan arabulucular Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli, Can Dündar, Mehmet Bekaroğlu, Yücel Sayman, Metin Bakkala, Oral Çalışlar, Mihraç Akdoğan, Kamer Genç, Kaya Tuncer, Tuncay Dik-men'in tanık olarark dinlenmesine karar verdi. Bayrampaşa Cezaevi'nde 12 tutuklu ve hükümlünün ölümü, çok sayıda tutuklunun da yaralanması ile sonuçlanan 19 Aralık 2000 tarihindeki hayata dönüş operasyonunda cezaevi yönetimine karşı topluca ay-kalandıkları öne sürülen 167 kişinin yargılamasına Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Olayın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra mahkemeye gelerek yeniden ifade veren dava sanığı dört kadın operasyon günü yaşadıkları dehşeti bir kez daha anlatarak "Yaşadığımız vahşetti, biz bu katliamın tanığıyız ve tanıklık yapmaya devam edeceğiz" dediler.

'KATLİAM OPERASYONU'

Davanın tutuksuz, başka suçtan tutuklu sanığı Nursel Demirdöğücü 6. yıla giren davanın ilk oturumunda gelip ifade verdiğini ancak daha sonra hiçbir duruşmadan haberdar edilmediğini belirterek olay günü yaşananları anlattı. Demirdöğücü ifadesinde "BOpe-rasyonda 10 çeşit bomba üzerimize yağdırıldı. Bunlar kapalı mekanlarda kullanımı yasak olan bombalardı. Bu bombalar üzerimize yağdırılırken atanların kahkaha seslerini duyuyorduk. Ben olaydan fiziksel yara almadan kurtulan sayılı kişiden biriyim. Ben 10 yıl anestezi teknisyeni olarak çalıştım, çok yanık vakası gördüm ancak operasyondaki yanıklar çok farklıydı. Giysilerinde hiçbir yanma olamayan arkadaşlarımız derisi naylon gibi eriyip akıyordu ki bu kimyasal gazların kullanıldığını gösterir. Yürek ve beyin yaramı 6 yıldır taşıyorum" dedi.

Tutuksuz Münevver Köz ifadesinde "Bu dava insanlığın yargılandığı bir davadır. Bu dava Türkiye'de adaletin ve yargının ne için ve kimler için kullanıldığının çok önemli bir işaretidir. Suçlamayı kabul etmiyorum." dedi. Sanıklardan Gülizar Kesici ile Mesude Pehlivan da ifadelerinde aslında olayın sanığı değil mağduru ve tanığı olduklarını, Bayrampaşa Cezaevi'nde olay günü yaşananların Nazilerin Yahudilere yaptıklarından farklı olmadığını, operasyonun planlı bir katliam olduğunu dile getirdiler.

Sanık avukatlarının 6 yılda aleyhe tek bir delil elde edilemediği gereçseyiyle davada derhal beraat kararı verilmesi talebini reddeden mahkeme 19 Kasım 2000'de ölüm orucuna başlayan tutuklu ve hükümlülerle arabuluculuk görüşmeleri yapan Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli'nin de aralarında bulunduğu görüşmecilerin tanık olarak dinlenmesine, jandarmadan operasyon görüntüleri ve telsiz konuşmalarının tamamının istenmesine, tutanak imzacısı jandarma komutanlarının duruşmaya çağırılmasına, Jandarma Genel komutanlığı'ndan operasyon planı ve nasıl icra edildiğinin sorulmasına ve 6 yıldır çözülemeyen uygun duruşma salonu için Eyüp Cumhuriyet savcılığı'na acil kaydıyla yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı 30 Mart 2007'ye erteledi.