Artık Erdoğan'a 'dokunan yanar'

 BirGün Haber Merkezi 

İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nin yönetiminde İstanbul merkezli olmak üzere 22 ilde düzenlenen operasyonda çok sayıda kişi gözaltına alınırken, toplamda 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı kararı var. Gözaltına alınanlar arasında, Başbakan Erdoğan’ın çocukları da dahil olmak üzere birçok AKP’liyi içerisine alan  17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarını yürüten polisler de bulunuyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ise evindeki aramadan sonra gözaltına alındı.

 ÖMÜR BOYU HAPİS 
Şüphelilere yöneltilen suçlamalara dair, Türk Ceza Kanun’un 312, 316, 327, 204, 157 ve 172. maddeleri sıralanıyor. Bu maddelerden 312. madde, hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasını düzenliyor ve ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezası öngörüyor.

AYNI ÜNİFORMALAR 
Operasyon dün gece çok geç saatlerde başladı. Gözaltına alınanlardan 4’ü saat 03.30’dan itibaren Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. Gözaltına alınanlar arasında resmi üniformalı bir polis memuru da var. Hastaneye girişte üzerinde sadece resmi kıyafeti bulunan polisin, sağlık kontrolünden geçirilip polis aracına götürüldüğü sırada üzerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün (TEM) yeleğinin de olması dikkat çekti.

 BİRÇOK İLDEN İSİMLER VAR 
Soruşturma kapsamında Van’da ve Diyarbakır’da toplamda 4 rütbeli emniyet personeli gözaltına alındı. Operasyon İzmir’e de sıçradı. İzmir’deki görev yerine son zamanlarda atandığı öğrenilen bir komiser yardımcısı operasyon kapsamında gözaltına alındı. İsmi açıklanmayan komiser yardımcısı İstanbul’a götürülecek. Operasyon kapsamında Antalya Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Mehmet Öz de sabah saatlerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekibi tarafından evinde gözaltına alındı. Van’da El-Kaide operasyonunu gerçekleştiren ve ardından görev yeri değişen Van Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürü Serdar Bayraktutan ve Çevik Kuvvet Müdürlüğü’nde bir komiser de gözaltına alındı. Gözaltıların gece saatlerinde gerçekleştiği belirtildi.

RESMİ AÇIKLAMA YAPILDI 
İstanbul başta olmak üzere 25 ilde eşzamanlı düzenlenen operasyonlarla ilgili, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu yazılı bir açıklama yaptı. Polislere ‘darbeye teşebbüs ve casusluk’ suçlaması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlayan operasyon, emniyetin iki şubesi tarafından yürütülüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun yaptığı yazılı açıklamaya göre, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü operasyonda 76 polis hakkında gözaltı ve arama kararı var. Bunlardan şu ana kadar 70’i gözaltına alındı. Organize Suçlar Şubesi’nin yürüttüğü operasyondaysa, 39 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Bunlardan 30’u gözaltına alındı. Başsavcılık açıklamasında, sanıklar hakkında ‘amaçlarının casusluk olduğu belirlenen emniyet görevlileri’ ifadesini kullandı.

 SELAM TEVHİD’E TAKİPSİZLİK 
Savcılığın basın açıklamasında, gözaltına alınan polislerin yürüttüğü ‘Selam-Tevhid’ soruşturmasında takipsizlik kararı verildiği bilgisi de yer aldı. Başsavcılık, “TMK 10.  madde ile yetkili savcılıkta 2010 yılından beri yürütülen sözde selam–tevhid adlı örgüt kurulduğu iddiasıyla 252 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili yapılan inceleme ve araştırma tamamlanıp 251 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi” dedi. Başsavcılık, ‘Delil olmadığı halde, bir kurgu oluşturularak 2010 yılında soruşturmaya başlandığını” belirtti. Bu kapsamda üç yıl boyunca 251’i hedef 2280 kişinin dinlendiğini, bunlar arasında Başbakan ve MİT Müsteşarı’nın da olduğunu vurguladı. Başsavcı, polislerin amaçlarının gerçekte casusluk olduğunu belirtti.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, gözaltılara gerekçe olan diğer olayın ise, emniyet müfettişlerinin İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi’nde tespit ettiği yasadışı dinlemeler olduğunu belirtti. Başsavcı, sahte kimlik ve bilgilerle ilk başta 250 civarında kişinin özel amaçlı olarak dinlendiği, bunlar arasında milletvekili, hâkim, basın mensubu ve bürokratların bulunduğunu, dinlemelerin devletin güvenliğiyle ilgisi olmadığının anlaşıldığını vurguladı.

***

 Önceden haber vermişti 

İstanbul Emniyetinde 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından görevden alınan polislere yönelik operasyon olacağının ilk işaretini eski Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı verdi. Saygılı, “Havada operasyon kokusu var!” başlıklı bir açıklamayla operasyonun sinyalini vermişti. Saygılı, açıklamasında “En doğru zaman şimdi. Buyurun bekliyorum” diyerek olası gözaltıdan çekinmeyeceği mesajı da vermişti. Saygılı’nın ardından ise önceki gün akşam saatlerinde Twitter’da yolsuzluk operasyonu döneminde AKP’yle ilgili paylaşımlarıyla dikkat çeken Fuat Avni isimli hesap, İstanbul’da operasyon olacağını duyurdu. Fuat Avni, “İstanbul ve Ankara arası sürekli görüşme trafiği oldu. 17-25 Aralık ve Selam Tevhid Operasyonu’na katılan polislere operasyon yapılacak. İstanbul TEM’de, İstanbul merkezli olmak üzere sabah beş gibi yaklaşık 130 kişiye kapsamlı bir operasyon yapılacak” diyerek operasyonun içeriğini de paylaştı.

***

 Emri veren hâkim ‘tanıdık’ 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan birçok kişi hakkındaki arama, yakalama ve el koyma kararını yeni kurulan Sulh Ceza Hâkimliği verdi. Hâkim Hulusi Pur, aynı zamanda 17 Aralık soruşturması kapsamında Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın aralarında bulunduğu 6 kişinin tahliyesine karar vermişti. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) her türlü tutuklama, arama ve el koyma kararı ile bu kararlara itirazları karara bağlayacak olan Sulh Ceza Hâkimlerini 16 Temmuz tarihinde atadı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na 6 Sulh Ceza Hâkimi atandı. Bu hâkimlerin arasında yer alan 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur, gece başlatılan operasyonun arama, yakalama ve el koyma kararlarını imza attı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun talebi üzerine Hâkim Pur bu kararları aldı.

***

 Önemli isimler bulunuyor 

17 ve 25 Aralık operasyonlarını yürüten polislere yönelik İstanbul Terörle Mücadele ekiplerinin başlattığı operasyonda gözaltı listesinde oldukça önemli isimler yer alıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Orhan Kapıcı’nın koordinatörlüğündeki operasyonda gözaltına alınanlar arasında Yurt Atayün ve Erol Demirhan gibi isimler bulunuyor. Yaklaşık 200 polisin gözaltı listesinde olduğu belirtiliyor. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, 17 Aralık gibi operasyonları yürüten polis şeflerinin soruşturma kapsamında şüpheli sıfatında olması dikkat çekiyor.

Soruşturmanın en dikkat çeken şüphelileri bir dönem İstihbarat Daire Başkanlığı yapan Ramazan Akyürek, Erol Demirhan ve eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün. Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonlarda gözaltına alınan ya da haklarında yakalama kararı olan polis müdürleri Hrant Dink, Ergenekon, Poyrazköy, Kafes, Amirallere Suikast, Balyoz soruşturmalarında görev aldı. Gözaltına alınan isimler ve yürüttüğü soruşturmaların öne çıkanları şöyle:

 Ö MER KÖSE 
Gözaltına alınanlardan Terörle Mücadele Şubesi’nin eski müdürü Ömer Köse uzun yıllardır İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde bulunmuş bir isimdi. O dönem hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla başlatılan Ergenekon ve  KCK gibi soruşturmalarda yer aldı. Ancak asıl kritik olanlar hükümet ve Gülen Cemaati arasındaki kavgayı derinleştiren 17 ve 25 Aralık tarihli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarıydı. Bu soruşturmalardan sonra da açığa alındı.

YURT ATAYÜN
Terörle Mücadele Şubesi’nin eski müdürü Yurt Atayün, KCK davasında yer aldı. 7 Şubat 2012’de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran ekipteydi. Sonra açığa alındı. Başbakan Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Fidan’ın Başbakanlığa bağlı çalıştığını söylemişti. Fidan’ın ifadeye çağrılmasına sert tepki göstererek, “Alacaksanız beni alın” demişti.

GAFFUR ATAÇ
Emniyet Amiri Gaffur Ataç, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ soruşturmasına baktı. Ergenekon davasından tutuklandıktan sonra İlker Başbuğ’u cezaevine götürürken araçta görüntülenen kişi de oydu. Ayrıca KCK’nin İstanbul ayağına da bakan ekipteydi.

KAZIM AKSOY
Kazım Aksoy, Terörle Mücadele Şubesi’nde Yurt Atayün’ün yardımcısıydı. Eregenekon ve Poyrazköy soruşturmalarına baktı. MİT soruşturmasından sonra Mali Şube’ye çekildi. Buradaki görevi kritikti. Mali Şube Yardımcısı olduğu dönem 17-25 Aralık tarihli yolsuzluk ve rüşvet operasyonları başlatıldı. Sonra açığa alındı.

***

‘Polisler susma hakkını kullanacak’

İstanbul merkezli operasyon kapsamında gözaltına alınan eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse ve TEM Şube’de görevli polislerin avukatı Kemal Şimşek, polislerin ifadelerinin perşembe ya da cuma günü alınmaya başlanacağını söyledi. Avukat Şimşek, polislerin yarısının sahur yapamadan oruç tutmak zorunda kaldıklarını ve şu anda psikolojik ve fizyolojik olarak kötü durumda olduklarını ifade etti.  Avukat Şimşek, sahur yapamadan oruç tutmanın müvekkillerini etkilemesi durumunda emniyette susma haklarını kullanacaklarını ifade etti.

***

‘Gözaltılar erkene alındı’ iddiası

Bu arada operasyonla ilgili oldukça ilginç bir bilgi de emniyet ve adliye kulislerine yansıdı. Buna göre, polislere karşı yapılan operasyon sabaha karşı başlayacaktı; ancak İstanbul Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı, ‘bazı polislerin operasyon bilgisini dışarıya sızdırdığı’ gerekçesiyle operasyonların daha erken saatlerde başlaması talimatını verdi. Bunun üzerine sabahın ilk ışıklarıyla başlaması beklenen operasyon kapsamındaki ev baskınları gece 01.30’dan itibaren başladı. Operasyonun bilgisini dışarıya sızdırdığı öne sürülen polisin de aynı operasyon kapsamında ve yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla gözaltına alındığı belirtiliyor.

***

Operasyona ilk tepkiler

ZEKERİYA ÖZ

Operasyonları değerlendiren Zekeriya Öz şunları yazdı: Yine birileri bahane üretmekte zorlanınca Gündemi unutturmak için şahsıma iftira atıp mağdur edebiyatıyla prim yapmaya çalışıyor. Evindeki paraları sıfırlayamayanlar devletin ve milletin itibarını sıfırladılar. Şimdide masumlara iftira atıp onları da sıfırlamaya çalışıyor.

AHMET ŞIK

Oda Tv davasında yargılanan Ahmet Şık’ın ise operasyonlara yorumu şöyleydi: Ergenekon sürecinde olduğu gibi, sahte mağdurlar ve sahte kahramanlar yaratacak yeni bir dönemin kapısı yine aralandı. İktidarın tetikçiliğini yapan polis, yargı ve medyayla gerçek suçlunun gerçek suçundan yargılanacağı bir hukuk inşa edilmeyecek. Hiçbir kontrgerilla örgütü arkasına siyasi destek almadan faaliyet yürütemez. Cemaatin suç ortağı AKP hükümetidir. Birlikte yargılanacaklar.