Artvin’de alternatif tarım ürünleri paneli

DİLAN ŞAHİNBAŞ

Artvinliler, Hizmet Vakfı Çoruh Toplantıları adı altında “Artvin’de Alternatif Tarım Ürünleri” başlıklı panel düzenledi.

Vakfın eski Başkanı Dr. Mustafa Melek’in moderatörlüğünde yapılan “Artvin’de Alternatif Tarım Ürünleri” başlıklı panelde, Artvin Belediyesi Başkanı Demirhan Elçin, Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Doç. Dr. Ehlinaz Torun Kayabaşı ve Dr. Öğr. Üyesi Özbay Dede panelist olarak yer aldı.

Artvin’de tarım alanında yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Demirhan Elçin, “Artvin merkez belediyesi olarak Döl Buğdayı, Bnat fasulyesi, pirinç ve Artvin dönerinin coğrafi işareti için müracaatlarımızı yaptık. Döl buğdayı, Binat fasulyesi ve Yusufeli pirinci için Atatürk Üniversitesi’nde toprak analizi, Trabzon’da da gıda ile ilgili olarak tüm tahlilleri yaptırdık sonuçlarının hepsi de olumlu çıktı” dedi, ve ata tohumlarından fide üretimi yaparak Artvin halkına ücretsiz dağıtım yaptıklarını, Ardanuç’ta üretilen Döl buğdayı için Yerel Ata Tohumları Derneği Başkanı Filiz Akyüz ve üretimi yapan Tarık Bozkurt’un marka tescili yaptıklarını, tohum stoklamak için çalışma yaptıklarını nitekim 2020 yılında yeterli tohuma ulaşıldığı için ticari olarak da çalışmalara başladıklarını belirtti.

HER YÖNÜYLE ÖRNEK BİR İLK

Artvin’de Alternatif Tarım Ürünleri panelinde bir sonraki konuşması Dr. Öğr. Üyesi Özbay Dede oldu. Dede, Artvin’de üretimi yapılan tarım ürünleri hakkında bilgi vererek “Artvin tarihte yaşantısıyla, toplumdaki yeriyle, davranışıyla diğer illere örnek olmuştur. Bu kadar küçük arazi varlığında da üretimi ile yine örnek olmuştur. En basit olarak düşünecek yaklaşık 57-58 tane kooperatifin aktif olarak var olması bile Artvin insanının ne kadar mücadeleci bir ruhunun olduğunun bir göstergesi olsa gerek. Artvin’de tarım alanında neler üretildiğine bakıldığında iki boyutta değerlendirmek gerekiyor. Birincisi bitkisel üretim boyutuyla bir diğeri ise hayvansal üretim boyutuyla bakmak zorundayız. Her ikisi de Artvin’de kırsal alanda istihdam eden veya yaşamını sürdüren insanların bir şekilde ekonomik anlamda gelir elde ettiği alanı ifade etmektedir” dedi ve sahil kesiminde çay ve fındık üretiminin yapıldığını, bitkisel üretimden geriye kalan kısımın tarla bitkileri ve bahçe bitkileri gibi farklı bir alanı ifade ettiğini tarla bitkilerinde en fazla dikiliş alanının mısır bitkisi için kullanıldığını 2’nci sırada patatesin ardından da fasulyenin geldiğini ifade etti.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖNEMLİ!

Doç. Dr. Ehlinaz Torun Kayabaşı ise Artvin’de üretimi yapılabilecek alternatif ürünlerin ekonomik üretime sahip olması gerektiğini, ürünün aynı kalitede üretilmesinin ve pazarlanabilmesi için belli bir kapasitesinin olmasının gerektiğini belirterek, “Yapacağımız bütün bu projelerde ilerleyen zamanda yapılacak olan değişik toplantılar ya da çalışmalar sonucunda karar verilecek olan ürünlerin yetiştirilmesinde ya da yapılacak işlerde mutlaka sürdürülebilirliğinin olması çok önemli” ifadelerini kullandı.

TANRI DOĞAYI HER ŞEYDEN KORUDU, İNSANDAN KORUYAMADI

Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu Artvin’de yetişen doğal ürünlerin mutkala ıslah edilmesi gerektiğini, şehirde yıllık yüz on ton bal üretildiğini, yapılan bütün üretimlerin organik üretim olduğunu ve ekoturizm alanında değerlendirmesi yapıldığında ya da yerel halk yerli ürün tüketimi yaptığında dışarıya pazarlamaya dahi gerek kalmayacağını vurgulayarak, “Artvin’in yarısını milli park yapsanız hiç rahatsız olmazsınız. Tanrı bu ağaçlarla ilgilendi, kuraklık hastalık, fırtına ve sellerden korudu ama ne yazık ki günümüzde aptallıklardan koruyamıyor ve gördüğünüz gibi pek çok yer tarumar oluyor Sürdürülebilir olmayan etkinlikler yüzünden, faaliyetler yüzünden, madencilik yüzünden yok oluyor” dedi.