‘Asıl suçlu Gencebay'dır Yavuz Bingöl sadece bir semboldür’

DERYA AYDOĞAN deryaaydogan6@gmail.com

Orhan Gencebay’ın hedef göstererek istifa ettiği Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM) Kültür Bakanlığı tarafından kayyum atandı. Yavuz Bingöl, Recep Ergül, Polat Yağcı, İpek Açar, Turhan Taşan, Fuat Güner ve Coşkun Sabah’ın üye olarak ataması sonrası karara itiraz eden Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri Cahit Berkay, Metin Karataş, Ali Haydar Timisi, Ali Rıza Binboğa, Celal Ulusu, Ahmet Can Akyol, Ali Rıza Erdoğan ve Elif Nun İçelli bir basın toplantısı düzenleyerek yapılan uygulamanın tamamen yasalara, hukuka aykırı olduğunu ve Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini belirtiler.

Yaşanılan gelişmelerden sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Arif Sağ basın toplantısına katılamadı. MESAM Yönetim Kurulu Bşk. Yrd. Cahit Berkay, yönetim kurulu üyeleri Metin Karataş, Ali Rıza Binboğa ve üye Sadık Gürbüz BirGün’e konuştu.

»Geçici yönetim kurulunun ilk işi eski genel sekreter Güneş Bayramoğlu’nu göreve getirmek oldu. Sizin yönetiminiz zamanında neden gönderilmişti?
Metin Karataş: Bir yönetim kurulu üyesinin görevden uzaklaştırılma metninin bir gün önce kayda alınmasına rağmen tarihinin bir gün sonrası olarak yazılması. Yazışmaların yapıldığında bunu fark ettik. Komisyon kurulu sorularımızı inceledi ama hiçbir yanıt vermedi. Savunma yapma gereği bile duymadan şu an görevine el konulan yönetim kuruluna dalga geçer gibi bir ifade vererek hem MESAM’ın tüzel kişiliğine saygısızlık yaptı. Böyle bir kişinin MESAM’a layık olmadığını düşünüyoruz. Arkasındaki gücün ne olduğu şimdi belli oldu. Dalga geçer gibi cevap vererek kimlerin adamı olduğunu, kimler tarafından desteklediğini böylelikle göstermiş oldu. Geldikten sonra ilk günlerinde, ilk icraatleri, ilk toplantıda azledilmiş genel sekreterin de getirilmesi tamamen bir garabettir.

Cahit Berkay: Öyle şeyler var ki gerçekten anlamakta zorlanıyoruz. Dün gece saat 21.00 de toplanmışlar ve eski genel sekreteri işe geri almışlar. Biz neden görevden alındık? İçerde 3 müfettiş var ve daha araştırmaları devam ediyor. Zannedersin ki müfettişler incelemeleri doğrultusunda bir rapor oluşturdular ve işten el çektirmeye karar verdiler. Böyle bir şey yok. Biz basından öğreniyoruz görevden alındığımızı.

»Toplantı öncesi eski genel sekreter polis çağırdı buraya. Neden böyle bir şey yapmış olabilir?
Cahit Berkay: Burada polislik bir durum gördün mü? Bizler eser yaratan insanlarız. Biz de bir sıkıntı olamayacağını gördünüz. Bu tutuma üzüldük.

»Fuat Güner ve Recep Ergül geri döndü. Bu ne anlama geliyor?
Metin Karataş: Olayın arkasındaki şahıs kimdir belli. Olayın arkasında Orhan Gencebay vardır. Yavuz Bingöl sadece semboldür. Özellikle seçilmiştir Yavuz Bingöl. Etnik aidiyetçilik yaparak burada insanları hedef gösterdi. Buradaki insanların siyasal görüşleri ve mezheplerinden dolayı hedef gösterildiler. “Biz bu değiliz” demek için de Yavuz Bingöl’ü getirdiler. Yavuz Bingöl bir araç. Yavuz Bingöl’ün burada birinci derecede suçlu olduğunu düşünmüyorum. Recep Akgül, Suat Suna, Fuat Güner, azledilmiş genel sekreterimiz ve Orhan Gencebay’dır asıl suçlu olan. Bu bir ekiptir. Bunları belgeleyebiliriz de. Her yerde her şekilde kanuni olarak soracağız bunları.

»Hukuki olmadığını belirttiniz. İstifa edenler arkalarına bakanlığı alarak geri mi dönüyor?
Metin Karataş: Mesela, Suat Suna ihraç edilmiştir. Sonrasında istifa ettiğini duyurdu. Şu saatten sonra Suat Suna gelemez. Keşke onu da kayyum olarak atasalardı. MESAM’dan ihraç edilmiş birini de atasalardı. İyi niyetliyseniz neden bu isimleri de atamadınız?

»Müfettişler bir sebep gösterdi mi?
Metin Karataş: İfadelerimizi verdik. Araştırmalarını yapıyorlar. Mâli hiçbir yolsuzluk bulamadığından dolayı iftiralarla bizi yıpratmaya çalıştılar. Milli, manevi değerlere sövme fiiliyle hakkımızda ifade verilmiş. Keşke bir yolsuzluk var deyip bir belge sunsalardı, daha onurlu olurdu.

»Şimdi siz ne yapacaksınız? Üyeler nasıl bir tavır sergileyecek?
Metin Karataş: Üyelerin, haklıların ve mağdur olanların yanında olacaklarını biliyorum. Çünkü bu zihniyetin her zaman seçkin olan ve halk müziği, sanat müziği ya da arabesk yapanları kendilerinden görmeyip anca popüler olanları öne çıkartan bir zihniyete sahip olduğunu herkes biliyor. Üyeler ne yapacaklarını çok iyi biliyor bu yüzden.

Ali Rıza Binboğa: Öncelikle yasal haklarımızı kullanacağız. . Bu yürütmeyi durdurmaya çalışacağız. Davamızı açacağız. Bizi seçen bütün üyelerimize ulaşacağız. Şeker kardeşim senin oyun buydu ve karşılaştığın durum ise bu. Bundan sonra yapılacak genel kurulda çok daha büyük bir sorumluluk düşüyor sana. İpe sapa gelmez bir takım insanların ipe sapa gelmez ilişkileri yüzünden birtakım insanların da ego ve kibirleri yüzünden, “Benim dediğim olmuyorsa başka kimsenin dediği olmasın” demeleri yüzünden intikaya uğrayabiliyoruz. O yüzden genel kurulda hazır olun kendi temsilcilerinizi canla başla seçin. Yıllardır emek verdiğimiz, her günün de alın terimiz olan bu meslek birliğinde bütün emeklerimizin boşa gitmemesi gerekiyor. Tüm spekülasyonlar Türkiye’deki telif hakları durumunu feci şekilde zedelemektedir. Buna izin vermememiz gerekiyor. Bu olaylar kullanıcı karşısında telif almayı da zorlaştırır. Bunu yapan insanlar “Benden sonra tufan” diyen insanlardır. Üyelerimize ulaşıp tek tek sabırla anlatacağız. Biz inanıyoruz ki, buradaki teftişin sonucunda biz beraat bayramımızı kutlayacağız. Suçsuz günahsız olduğumuzu göstereceğiz. Benjamin Franklin’in bir sözüvardır; Doğru ile yanlış demokratik bir ortamda yarışırlarsa eğer doğru yanlışa mutlak galip gelir.

»Genel kurulun 3 ay sonraya (içinde) ertelenmesiyle ilgili ne amaçlanıyor olabilir?
Metin Karataş:Her şeyi bekliyorum. En kötüsüne karşı hazırlıklıyız. Cahit Berkay’ın ya da Metin Karataş’ın olup olmaması önemli değil. Bu fikrin burada egemen olması, sadece seçkinlerin ve belirli tarzların, belli telifler alıp büyük kanallara çıkanların değil de, mağdurların haklarını savunacak insanlara karşı bir şeydir. Sonuçta hakkın ve adaletin olduğu yerde bunlar yenilgiye uğrayacaktır.

Cahit Berkay: Bize göre muhalif grup diyelim bu süreci kendi lehlerinde kullanmaya çalışacaklar. Daha güçlü gelmeye çalışacaklar. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

***

Sadık Gürbüz: Bu bir soygun girişimidir

Rantın olduğu her yere bu adamlar el atıyorlar. Bunların genel karakteri bu. Şimdi de sanatçıların emeğine göz diktiler. “Ceddin deden neslin baban” sınıfına girenler kendilerini unutmuş olabilirler ama “cedlerinden” öğrendikleri utanma duygusunu anımsamalarını beklerdik. Utanma duygusunu kaybetmek bir sanatçıya yakışmaz. İktidarın yalakalığını yapmak bir sanatçıya yakışmıyor. Bunu bilerek böyle bir şeye alet olmak kişiyi alçattığı gibi sanatçı kimliğine de zarar getirir. Bu çıkar oyununa alet olmamalıydılar. Bunun hiçbir hukuki tarafı yok. Bir tezgâh kokusu var. Biz payımızı alalım mı demek istiyorlar? Genel kurulda yüzde on bile oy alamayacak kişiler kayyum olarak atandılar. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm yurttaşlarına sesleniyorum; Bu bir soygun hikâyesidir. MESAM’ın içini boşaltma girişimidir. Sanatçıların kendi içinde dayanışmalarını yıkmaya yönelik bir hareket var ve birileri de bunun piyonu oluyorlar. Bu görev alınmaz. Şeker fabrikalarında, tütün de ne yaptılarsa yine aynısını yapıyorlar. Bu çirkin bir oyun. İstifa etmiş üyenin o kayyum da ne işi var? Gizli saklı bir şey yok, “ Biz burayı sömüreceğiz” diyorlar. Ve bu yolda en kolay yönetebilecekleri kişileri seçtiler sanırım.