İSİG raporuna göre son 4 ayda en fazla iş cinayeti nisan ayında gerçekleşirken ölüm nedenlerinin yüzde 53’ünü Covid-19 oluşturdu. Ölümlerin en çok yaşandığı ticaret, büro işkolu aşılamada öncelikli değil.

Aşılanmayan işçiler ölüyor

EMEK SERVİSİ

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Nisan ayı iş cinayetleri raporuna göre geçen ay en çok ölüm ticaret ve büro iş kolunda gerçekleşti. Ölümlerde en büyük neden Covid-19 olurken, ticaret büro işkoluna dahil birçok mesleğin hâlâ aşılamada öncelikli değil.

4 ayda en az 735 emekçi iş cinayetinde öldü

İSİG Meclisi Nisan ayı iş cinayetleri raporunu yayımladı. Rapora göre nisan ayında en az 249 emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu yılın ilk 4 ayında ise en az 735 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Nisan ayında iş cinayetlerinde yaşanan artış ise dikkat çekici. Ocak ayında en az 203 işçi, Şubat ayında en az 139 işçi, Mart ayında en az 144 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirirken Nisan ayında ise en az 249 işçi hayatını kaybetti.


Nisan ayında 51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 95 emekçi bulunuyor. Ayrıca 5’i Suriyeli, 5’i Pakistanlı ve 1’i Bulgaristanlı olmak üzere 11 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti.

En çok ölüm ticaret, büro iş kolunda

Nisan ayında en çok iş cinayeti ticaret, büro ve eğitim iş kolunda gerçekleşti. Buna göre ölümlerin yüzde 29’u ticaret, büro, eğitim işkolunda, yüzde 13’ü tarım, orman ve yüzde 10’u ise inşaat yol iş kolunda gerçekleşti. Sağlık iş kolunda gerçekleşen ölümler ise toplam iş cinayetleri içerisinde yüzde 8’i oluşturuyor. Aşılamanın başladığı ocak ayına kadar en çok iş cinayeti sağlık iş kolunda gerçekleşiyordu.

İş cinayetlerinin yüzde 53’ü Covid-19 nedeniyle gerçekleşti. Covid-19 nedeniyle yaşanan ölümlerin yüzde 48’ini ise ticaret, büro, eğitim iş kolu oluşturdu.
Çocuklar da iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Nisan ayında ölen 8 çocuktan 4’ü ise 14 yaşın altında. En çok iş cinayeti 39 ölüm ile İstanbul’da meydana geldi. İstanbul’u sırasıyla 15 ölümle Kocaeli; 12 ölümle İzmir takip etti.

Raporda tam kapanma sürecine de değinilerek şu değerlendirmede bulunuldu: “Covid-19 pandemisi nedeniyle başlatılan ‘tam kapatma’ süreci siyasi iktidarın tipik politikalarından birisi olarak fiyaskoya dönüştü. Herhangi bir ekonomik destek paketi açıklamadan başlatılan tam kapanma nedeniyle geçimlerini günlük işlerle sağlayan işsiz işçiler, yevmiye ile çalışan işçiler, hizmet ve eğlence sektöründe çalışan işçiler, küçük işletmeler açısından mevcut kriz derinleşti. İşçiler çalışmak ve enfekte olmak arasında gidip gelirken aşı politikaları fiyaskonun diğer yüzünü oluşturdu. Sağlık emek ve meslek örgütlerinin raporlarında ve açıklamalarında dile getirdiği ‘bulaşın temel mekanlarından olan işyerleri’ görmezden gelinmeye devam edildi. İmalat, inşaat, depo, market, tersane, eğitim, tarım vd. alanlarda çalışan işçilerin büyük çoğunluğuna aşı sırası gelmemesine karşılık üretim aralıksız olarak sürüyor.”

Raporda şu taleplere yer verildi:

► İşten çıkarma yasağı uzatılsın, patronların Kod-29 gibi yollarla işçileri işten çıkarması, zorunlu ücretsiz izin ve zorunlu yıllık izin dayatması yasaklansın. Çalışma saatleri, ücretler ve haklarda bir kayıp olmaksızın en çok günlük 6 saat olacak biçimde sınırlandırılsın. Çalışma süresinin kısaltıldığı işyerlerinde patronların, bu süreleri işçilerin izinlerinden düştüğü hukuksuz uygulamalarına son verilsin.

► Kişisel hijyen ve korunma malzemeleri işçilere (ve halka) ücretsiz olarak dağıtılsın. İşçilerin sağlık taramaları ve temaslı takibi yoğunlaştırılsın ve işyerlerinin denetimi yapılsın. Patronların vaka sayılarını gizlemesinin önüne geçecek düzenlemeler yapılsın. İşyeri-ev bulaş riski takip edilsin. Vaka sayısının belirli bir oranın üzerinde olduğu işyerleri kapatılsın.

► Alınan karar ve tedbirlerin kamunun bir bölümünde değil, özel sektör, kayıt dışı sektör ve 50’den az çalışanı olan işyerlerinde uygulanması ve yaptırımı sağlansın, gerekli önlemlerin alınmadığı işyerleri için aktif bir ihbar, denetim ve ceza mekanizması oluşturulsun.

► Sağlık ücretsiz ve herkesçe erişilebilir hale getirilsin. Başta testler olmak üzere tüm sağlık hizmetleri kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde ücretsiz olarak yapılsın. Kendisi ve yakını virüs nedeniyle karantinaya alınan işçi hastalık süresi kapsamında olsun ve bu süredeki gelir kaybı önlensin.

► Aşılama sürecine tüm çalışanlar dahil edilsin ve ivedilikle aşılama gerçekleştirilsin. İlaç şirketlerinin kârı değil, kamu yararı düşünülsün. Halk sağlığı için aşılarda patent hakkı kaldırılsın.