Büyük kentlerin yüksek tepelerindeki battal boy bayraklara bakın!

Asimetristan
Büyük kentlerin yüksek tepelerindeki battal boy bayraklara bakın!
Merkezî siyasî otoritenin dünyadaki saygınlığı azaldıkça bayraklar büyüdü…
Giderek büyüyorlar…
Hoşgörüden ne kadar çok bahsedersek hoşgörümüz azalıyor…
Daha çok Mevlânâ şiiri okunuyor… Daha çok Yunus…
Suriyeli göçmenler, Çingeneler, Aleviler, LBGT…
Giderek daha çok taşlanıyorlar…
En büyük Türkçülerimizden biri olan Reha Oğuz Türkkan, sonradan olma Amerikan vatandaşı…
Hoca Efendi Amerika’ya sığınıyor.
Başzahit de her konuşmasında Amerika’dan şikâyet ediyor…
Ama çocuğunu Amerika’da okutuyor…
Giderek yüzsüzleşiyorlar…
Adam stratejik derinlik diyor…
Sıfır sorun diyor…
Başına çuval geçiriyorlar… 49 vatandaşını esir alıyorlar…
Unutturmaya çalışmaktan başka bir şey yapmıyor…
Çareler azalıyor, retorik coşuyor…
Millî gelir ne kadar yükselirse yoksulluk o kadar artıyor…
Adalet küçüldükçe sarayların sayısı artıyor…
Adalet Sarayı, Belediye Sarayı, Emniyet Sarayı, Simit Sarayı…
Giderek artıyorlar…
Yandaş akıl üfürüyor; sivil otorite diyor… Menderes dönemine göndermede bulunuyor…
1960 yılına kadar sıkıyönetim idarelerinin işlem ve eylemleriyle ilgili tek bir Danıştay kararı olmadığını unutuyor…
O sivil otorite, Kürt köylülerine bok yedirmenin ya da Roboski’nin hesabını hâlâ soramıyor…
Devletin sivil bir şey olmadığını Hegel’den beri herkes biliyor…
Yandaş bilmiyor…
Biliyorduysa da…
Giderek unutuyor…
Durum fazlasıyla ironik… Kim ne söylüyorsa aslında tersini söylüyor…
Olguların gerçek anlamlarını yitirmelerine alışmamızı bekliyorlar.
Giderek daha çok alışmamızı bekliyorlar…
Asimetrik paralelin iki sopası arasındaki uzaklık giderek açılıyor…
Cambaz zor durumda…