ABD’de Kongre Baskını sonrası Demokratlar, Donald Trump’ın azledilmesi sürecini başlatırken ülkede aşırı sağcıların Trump destekçiliği altında buluşması tartışma konusu. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Soli Özel ise “Temsilciler Meclisi’nde Trump destekçilerinden intikam almaktan ziyade Trump’ın bir kez daha seçilme ihtimalini ortadan kaldırmak için çaba harcanıyor” görüşünde

Aşırı sağcılar cesaretlendi

Selin ASKER

ABD’de günlerdir tartışılan Kongre Baskını sonrası olayı azmettirmekle suçlanan Donald Trump’a yönelik hummalı bir cezai süreç yürütülüyor. 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacak olan Demokrat Joe Biden’ın elini güçlendiren söz konusu baskının bir süre daha Trump’ın ve destekçilerinin başını ağrıtması olası görülüyor. Demokratlar, Trump’ın başkanlıktan azli için Temsilciler Meclisi’ni harekete geçirdi.

Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Trump’ın yetkilerinin kısıtlanması için Başkan Yardımcısı Mike Pence’e Anayasa’nın 25’inci maddesini devreye sokması için verdiği 24 saatlik mühlet dün sona erdi. ABD anayasasının 25’inci ek maddesinde, bir başkanın görevini yerine getiremediği, kendi isteğiyle de istifa etmediği durumlarda başkan yardımcısının görevden almasına olanak tanınıyor ancak Pence bu yolu tercih etmedi. Temsilciler Meclisi’nde önceki gün Trump’ın “İsyana kışkırtmak, anayasaya sadakatsizlik, anayasa yeminine uymamak” gibi suçlamalarla azil süreci başlatıldı. Trump’ın azledilmesi için yapılacak oylamayı belirleyen taslağı hazırlayan Demokratlar, 20 Ocak’ta yapılacak yemin törenine dek azil gündemini Senato’ya taşımak istiyor.


‘İŞLERİ AKSAR’

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Soli Özel, 20 Ocak’ta Trump’ın görev süresi dolsa bile hakkında azil sürecinin devam edebileceği görüşünde. Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Özel, “Trump’ın görevden alınması için 25’inci maddenin uygulanamayacağı görüldü. Demokratlar en fazla Trump’ın azli tartışmasını gündemde tutabilir ve buna bazı Cumhuriyetçiler de destek verebilir. Temsilciler Meclisi şimdi azil oylamasını yapıp sonucu Senato’ya gönderse bile bu en erken 19 Ocak’ta gerçekleşebilir. 20 Ocak’ta ise başkanlık yemini var. Senato’nun böyle bir gündeme sürüklenmesi Joe Biden’ın işlerini aksatır. Biden’ın tutumundan Trump’ın azledilmesi için günlerce sürecek bir tartışma silsilesine dahil olmak istemediği anlaşılıyor” yorumu yaptı.

asiri-sagcilar-cesaretlendi-827974-1.‘CEZA VERİLMELİ’

Demokratların Trump’ın yeniden seçilmesini engellemek istediğini dile getiren Özel,”Temsilciler Meclisi’nde şu an Trump’tan intikam almaktan ziyade bir daha seçilme şansını elinden almak için çaba harcanıyor ve bunu yapabilirler. Trump’ın cezasız kalmaması konusunda ise hemfikirler. Trump görevi bıraktıktan sonra da azledilebilir, böyle bir olanak var. Trump’ın eski başkan olarak faydalandığı güvenlik koruması veya brifinglere erişim gibi hakları Senato’nun kararına bağlı elinden alınabilir” görüşünü paylaştı. Özel, Kongre Baskını’nı düzenleyenlerin neden cezalandırılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Bu sürecin sonunda Trump’a ve destekçilerine ceza çıkmazsa en az 10 yıl daha felaket senaryoları konuşulabilir. Çünkü, ABD’de artık Kongre Baskını’yla cesaretlenen milis güçler var. Aşırı sağcılarla ilgili yıllardır istihbari raporlar sunuldu, sonuçları ise 6 Ocak’ta görüldü. Ceza almamaları mümkün değil.”

***

Trump ve faşist taraftarları bir an önce cezalandırılmalı

Kongre Baskını, ABD solunda tartışma konusu. 6 Ocak olaylarının aşırı sağcıları Trump destekçiliği altında birleştirdiği savunulurken yetersiz bir soruşturma yürütüldüğü, sağcıların cesaretlenmesinin önüne geçilmediği savunuluyor. Ayrıca, 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacak Joe Biden’ın baskına dair tutumu da eleştiriliyor. Ülkede aktif mücadele yürüten iki sosyalist parti söz konusu olaylara ilişkin şu görüşleri paylaştı:

Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi (PSL): Donald Trump tarafından eyleme çağrılan ve muhtemelen silahlı güçlerle gizli anlaşma içinde hareket eden faşist bir kalabalık, ABD Kongre Binası’na baskın düzenledi. Kongre Binası’na saldıranlar her şeyden önce aşırı sağcıları Trump figürü altında birleştirdi. Joe Biden ise baskın yaşanırken kısa ve zayıf bir açıklamayla vatanseverlik konusunda boş, basmakalıp sözler kullandı. Biden’ın zavallı tutumu ve Kongre Baskını’nı seyreden güvenlik güçleri Trump destekçisi aşırı sağcıları cesaretlendirdi. 6 Ocak olayları, ABD egemen sınıfı için ciddi bir utanç kaynağıdır ve ABD emperyalizminin küresel konumunu zayıflatmaktadır. NATO’nun da dahil olduğu geniş bir yönetici sınıf koalisyonu, ABD’deki kapitalist sınıfın istikrarını ayaklar altına aldığı için Trump’a hınç duyuyor. Trump ise cezai soruşturmadan kurtulmak, Cumhuriyetçi Parti üzerindeki kontrolünü elinde tutmak istiyor.

Ancak olması gereken, Trump’ın da olduğu faşist saldırganların bir an önce adalet önüne çıkarılmasıdır.

Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP): 6 Ocak darbesi sağcıların kendiliğinden hareket ettiği münferit veya tesadüfi bir olay değildir. Kongre’ye yapılan saldırı, tepeden yönetilen bir komplodur. Devlet aygıtı, polis ve ordu içindeki üst düzey yetkililer tarafından haftalar önce hazırlandı. Trump’ın şiddet içeren saldırının en önemli kışkırtıcısı rolünü oynadığı, Beyaz Saray’ın dışında binlerce destekçiyi bir araya getirdiği ve onları Kongre Binası’na yürümeye yönlendirdiği aşikar ve inkar edilemez. Joe Biden ise olayın siyasi öneminden uzaklaşarak Trump’ı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kuklası olarak nitelendirdi, sanki ABD demokrasisine yönelik tehdit yerli faşistlerden çok Moskova’dan geliyormuş gibi. Rusya’nın 6 Ocak olaylarıyla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen halkın öfkesini dış düşmana yöneltmek kaba bir çabadır. Trump yönetimi ve faşist darbeye yardım yataklık eden haydutlar hakkında ceza soruşturması yapılmalıdır. Trump başkanlığını sürdürüyor ve tehlike geçmedi. Bu nedenle Trump hakkında acil kamu soruşturması yürütülmelidir.