Bolivya’da sol hükümetin birinci yıl döneminde aşırı sağcılar toplumsal gerilim yaratma peşinde. Muhalefetteki sivil komiteler örgütleniyor, barikatlar ile yolları kapatıyor ve siyasi gerekçelerle grevler düzenliyor.

Aşırı sağcıların provokasyonu

TANYA WADHWA
ÇEVİRİ: FATİH KIYMAN

Bir yıl önce Bolivya’daki ABD destekli darbe planı çöktü ve ülke demokrasiye döndü. Başkan Luis Arce ve Başkan Yardımcısı Sosyalizm Hareketi Partisi’nin adayları olarak oyların yüzde 55’ini aldılar ve genel seçimleri ilk turda kazandılar.

Yeni hükümetin ve yasama meclisinin göreve başlamasının yıldönümünde Başkan Arce birinci sene raporunu sundu. Yurttaşlara ve milletvekillerine desteklerinden ötürü teşekkür etti ve ülkede siyaset, ekonomi, eğitim ve sağlığı etkileyen tüm krizleri aşmak için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.

Bir yandan kutlamalar yapılırken, ülkede gerilim düzeyi de arttı. Muhalefet liderleri ve toplumun aşırı sağcı kesimleri ülke çapında süresiz grev çağrısı yaptılar. Aşırı sağcı toplum örgütleri ülkenin çeşitli yerlerinde barikatlar kurarak yolları kapattılar. Grevin ikinci gününde Potosi şehrinde hükümet yanlıları ile karşıt kesimler arasında çatışma çıktı ve 22 yaşındaki bir köylü hayatını kaybetti.

YERLİ HALKLARA IRKÇI SALDIRILAR

Grev çağrısını ilk seslendirenler Santa Cruz bölge valisi ve muhalefet lideri Luis Fernando Camacho, Santa Cruz Sivil Komitesi lideri Romulo Calvo ve Ulusal Ticaret Sendikaları Konfederasyonu genel sekreteri Francisco Figueroa oldu. Sunulan gerekçe, gayrimeşru kazancın ve terör finansmanının engellenmesi üzerine ulusal strateji kapsamında hazırlanan 1386 sayılı yasaydı. Yasanın otoriter niteliklere sahip olduğunu ve sendikaları, şoförleri ve taşımacılık şirketlerini etkilediğini söylüyorlardı. Hükümet ise yasayı tekrar gözden geçirmeyi kabul etti ve tüm sektörleri diyaloğa davet ederek kaygılarını ifade etmelerini istedi.

Son bir ayda aşırı sağcılar tarafından üç grev çağrısı yapıldı. İlk ikisi 11 ve 12 Ekim tarihlerinde yapıldı fakat gereken desek bulunamadı ve grev Santa Cruz’un birkaç varlıklı bölgesiyle kısıtlı kaldı. Fakat 9 Kasım yapılan çağrıya çeşitli sağcı sivil komiteler destek verdi ve grevle birlikte yerli halka yönelik ırkçı saldırılar yaşandı. Sağcıların oluşturduğu öfkeli kalabalıkların yerlilere işkence uyguladığını gösteren videolar sosyal medyada hızla yayıldı. Yerli topluluklar ise polisin şiddet yanlısı eylemcilere daha etkili müdahalelerde bulunmasını talep etti.

DARBE HAZIRLIĞI UYARISI YAPILDI

Çeşitli siyasi liderler ve toplumsal örgütler grevi ve şiddet olaylarını kınadı. Sağcılar ise Eski Başkan Evo Morales’e yönelik 2019 darbesi öncesinde yaptıkları gibi toplumu adeta darbe iklimine hazırlamaya çalışıyorlar. Latin Amerika İçin Bolivarcı İttifak (ALBA) Genel Sekreteri Sasha Llorenti verdiği bir röportajda eylemcilerin ‘darbe çıkarları’ olduğunu söyledi ve yurttaşları provokasyona gelmemeleri konusunda uyardı.

“Eylem ve grev çağrısı yapıldı ve sivil komite liderlerinden birinin hükümeti istifaya çağırdığını dahi işittim. Dolayısıyla neler söylendiğini, kimler tarafından söylendiğini düşündüğümde, iki sene önce yaşadıklarımızı da hesaba kattığımda bu konuda naif davranamayacağımızı düşünüyorum. Tüm bu sözleri ve tehditleri ciddiye almalıyız” dedi.

Bolivya’nın ticaret sendikası merkezi Central Obrera Boliviana (COB)’dan da benzer bir uyarı geldi ve “Darbe hazırlığı yapılıyor” dendi. “Bu harekete seçimlerde halkın desteğini almayı başaramayan Fernando Camacho, Romulo Calvo, Marco Pulmari gibi siyasetçiler ve oligarklar liderlik ediyor” açıklaması yapıldı. COB öldürülen genç köylü için adalet taleplerini yineledi ve insanları çatışmadan kaçınmaya çağırdı.

HÜKÜMETİN BİRİNCİ YILINDA KAMU FAALİYETLERİ ARTTI

Geride kalan bir yılda Başkan Arce’nin hükümeti seçim kampanyasında verdiği sözleri gerçekleştirmek adına önemli yol kat etti. Fiilen iktidara oturan Jeanine Anez döneminde büyük hasar olan ekonomiyi onarmak da bunlardan biriydi. Söz verildiği gibi kırılgan toplumsal kesimleri çeşitli sosyal programlar ile destekledi. Anez döneminde yaşanan Sacaba ve Sentaka katliamlarında yaşamını yitirenler için vaat edilen adaleti yerine getirmek için de önemli yol kat edildi. Salgın ile mücadelede önemli başarı yakalandı ve nüfusun aşılanması sağlandı.

Ulusal İstatistik Enstitüsü (INE) verilerine göre Anez yönetiminin ikinci çeyreğinde ülkede milli gelir yüzde 12,9 oranında düşmüştü. Başkan Arce kendinden önceki iktidarın imzaladığı ekonomik kararnamelerin hemen hepsini yürürlükten kaldırdı ve kapatılan altı devlet şirketini yeniden faaliyete geçirdi. Resmi verilere göre kamu yatırımları bir senede yüzde 111 artış gösterdi.

Ekonomi Bakanı Marcelo Montenegro, kısa süre önce yaptığı açıklamada ülkenin derin ekonomik krizden çıkış aşamasında olduğunu söyledi. “Bu yılın ilk yarısında yüzde 9,4’lük büyüme ile bölgemizde üçüncü sıradaydık” dedi. Yayınlanan raporlara göre Ağustos 2020 ve 2021 arasındaki dönemde 900 bin Bolivyalı yeni gelir kaynağına kavuştu.

DARBECİLERE KARŞI SORUŞTURMA ADIMI

Hükümet Covid-19 salgınının ve Anez yönetiminin yol açtığı toplumsal krizi aşmak için de önemli adımlar attı. İktidara geldikten sonra birkaç ay içinde salgından en kötü etkilenen sektörleri onaracak ve toplumun genelini destekleyecek sosyal programlar yürürlüğe koydu. Zor durumdaki 4 milyon Bolivyalıya yaklaşık 145 dolara denk gelen 1000 bolivianoluk ödemeler Mart ayına kadar sürdürüldü. Eğitime erişimi güçlendirmeyi hedefleyen Juancito Pinto programından 2,2 milyon öğrenci yararlandı. Renta Dignidad programı ile 60 yaşın üzerindeki 1 milyon kişiye aylık 350 boliviano (51 dolar) destek sağlandı. Sosyal programları desteklemek için kişisel varlığı 4,3 milyon doların üzerindekilere uygulanan servet vergisi uygulandı ve bu sayede 110 milyon boliviano (yaklaşık 15,1 milyon dolar) kaynak yaratıldı.

26 Ekim günü bazı üst düzey hükümet yetkilileri Sacaba ve Senkata katliamlarında yaşamlarını kaybeden insanların aileleriyle ve polis ya da asker şiddetine maruz kalanlarla bir araya geldi. Adaletin sağlanması için gerçekleşen tutuklamalar bir rapor halinde paylaşıldı. 5 Kasım günü bu kişiler ile bir anlaşma imzalandı, anlaşma kapsamında Anez hakkında yeni bir soruşturma başlatılacak ve zarara uğrayan kişiler banka kredileri ve farklı sosyal destek mekanizmalarıyla desteklenecek.

Salgın ile mücadele ve hastaların tedavisi için hükümet 2021 yılında sağlık sektöründe 3,5 milyar dolarlık kaynak ayırdı. Resmi verilere göre ülkede hastalıktan iyileşme oranı yüzde 92,5 olurken, 518 bin 870 kişi hastalığa yakalanırken 18 bin 970 kişi hayatını kaybetti.

Hükümet nüfusun hastalığa bağışıklığını sağlamak için 15 milyon doz aşı tedarik etti. 7 Kasım verilerine göre nüfusun yüzde 54,4’ü çift doz, yüzde 64,3’ü ise en az bir aşı olmuş durumda.

HÜKÜMET CİDDİ BİR SINAV VERİYOR

Sosyalist hükümet geçtiğimiz sene boyunca yurttaşların hayatını iyileştirmek için yılmadan çalışırken aşırı sağcı muhalefet saldırılarını sürdürdü. Anez Ekim ayında tutuklandıktan sonra 2019 darbesinde rol oynayan muhalifler hükümeti defalarca ‘siyasi yargılama’ ile itham ettiler.

Fakat her defasında Arce hükümetini ve adaleti sağlama çabalarını destekleyen insanların eylemlerine şahit oldular. Son genel grev çağrısına cevaben ise ticaret sendikalarının çoğu, siyasi gerekçelerle yapılan ve mevcut hükümeti istikrarsızlaştırma amacı taşıyan çağrıya cevap vermeyeceklerini duyurdular.

Bazı sendika liderleri ise aşırı sağcıların grevler sayesinde Sacaba ve Santaka katliamları da dahil olmak üzere 2019 darbesinde ve sonraki süreçte işledikleri suçların cezasız kalmasını umduklarını söylediler.


Peoples Dispatch'ten çevirildi