Assolist Kruse

Sezon öncesi şampiyonluk adayları arasında, 4 büyükler ve Başakşehir, son yıllarda olduğu gibi kadrolarıyla öne çıkıyordu. 19. haftaya geldiğimizde bu 5 takım da aslında istediği puanlara yaklaşamadı. İçlerinden birinin değil de Sivasspor'un zirveye tırmanması aslında onları rahatlatan bir unsur gibi. Bu beş takım arasında, kötünün iyisi olarak gösterilebilecek iki ekip Fenerbahçe ve Başakşehir karşı karşıya gelecekti ve kazanan için bu maç artık zirveye tırmanma, rüşdünü ispat etme maçı olacaktı. Maç öncesi iki teknik adam da, kazanmaktan önce kaybetmemek adına temkinli hamleler yapmıştı.

Okan Buruk son haftalarda kullandığı klasik 4-4-2'den vazgeçmiş ve Mehmet Topal'ı oynatarak daha defansif bir 4-3-3'e dönmüştü. Fenerbahçe'de ise Beşiktaş derbisinde olduğu gibi kaptan Emre kesik yemiş, yerine daha çok koşabilen Tolga Ciğerci tercih edilmişti. Tabi Tolga solda, Ozan merkezdeydi.

Ligimizde iç saha oyunu en dominant takım olan Fenerbahçe bu maça da baskıyla başladı. İlk 20 dakika Başakşehir'i hapsetmeyi bildiler ama Kruse'nin net kafa pozisyonu dışında çok da üretken olamadılar. 20. dakikadan sonra Başakşehir de kontra ataklarla oyuna dahil oldu. Fenerbahçe'de ilk yarıda, final şutlarını sürekli Tolga Ciğerci'nin vurması bir şans veya şanssızlık değildi. Tolga gol sezileri çok güçlü, çok dinamik bir oyuncu olduğu için böyle kritik anlarda topla buluşabiliyorlar. Buna karşın son vuruşları ise zayıf. Özellikle bu maçta, son vuruş konusunda daha da kötü bir Tolga Ciğerci vardı. Tolga o pozisyonlardan birini gol yapabilse maçın kilidi daha önce de açılabilirdi.

Maç öncesi sağ kanattaki Garry ile sol kanattaki Tolga'nın oyun içinde zaman zaman yer değiştirmelerini bekliyordum ancak öyle sanıyorum ki Visca'ya alınan önlem gereği Garry sol kanada geçmedi. Garry'nin hücum tehdidi ne kadar büyükse, bekiyle defansif bağlantısı da o kadar zayıf. Ersun Yanal da Caicara - Visca kanadında oluşan bağı bozmak için Tolga'yı orada tuttu ve bu maçta Caicara hücumda sıfırdı.

Son 30 dakikada sıkışan oyunu açmak için bir çilingir gerekiyordu. İlk yarıda da oldukça etkili olan Max Kruse'nin önceki haftalara göre çok daha güçlü olduğunu gördük ve driplinginin ardından ayakta kalabildiği pozisyonda çok şık bir gol atarak assolist gibi sonda sahneye çıktı, maçı kopardı. Ardından 2. golü de hazırlayan isim oldu. Maç boyu Crivelli'ye nefes aldırmayan Serdar Aziz - Jailson ikilisi de Fenerbahçe adına son derece parlak bir performans ortaya koydular.