Enflasyonla mücadeleyi tamamen bırakan ekonomi yönetimi ‘ne olursa olsun büyüme’ anlayışını sürdürdü. Dış finansman garantilediği tahmin edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarını tehlikeye attığı düşünülüyor.

Astarı yüzünden pahalı olacak
Fotoğraf: Depo Photos

Ekonomi Servisi

Yüksek enflasyonla mücadele eden geniş halk kesimlerini umursamadığını bir kez daha deklare eden ekonomi yönetiminin, tüm itirazlara rağmen devam ettiği faiz indiriminin yankısı sürüyor.

Yüzde 80’e varan resmi enflasyona rağmen politika faizini düşük tuttuğu için eleştirilen TCMB, 8 ay aradan sonra faizi 100 baz puan daha indirdi. Yayımlanan Para Politikası Kurulu (Kurul) metninde indirime gerekçe olarak şu ifadeler yer verildi: “Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin (eğiliminin) sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir.“

İŞSİZLİĞİ GÖZE ALAMADI

Hükümet böylece büyümeyi tercih ettiğini bir kez daha söylemiş oldu. Zira enflasyonla mücadele etmek artan işsizliği göze almak olurdu. TCMB’nin enflasyonla mücadele ettiği varsayıldığında faizleri sert şekilde artırarak, piyasaya pompaladığı parayı kısması gerekir. Daha önce çekilen düşük faizi krediler, yüksek faizle yapılandırılmak zorunda kalır. Artan finansman maliyeti altında ezilen, şirketlerin bir kısmı bu ortamda borçlarıyla birlikte batar ve bunun sonucu olarak işsizlik patlar. İşsizliğin artması seçime gidecek siyasi iktidarın en son isteyeceği sonuç. Çünkü işsizliğin yaratacağı sosyal kriz enflasyondan çok daha büyük bir toplumsal krize neden olacaktır.

AKP iktidarı döneminde hep büyümeyi tercih etti fakat bu büyüme istihdamsız bir büyüme olarak kayıtlara geçti. İktidar bu kez büyümede yavaşlama öngörürken yüzde 10,3 seviyesinde olan işsizliğin de artmasını göze almak istememiş olabilir.

FİNANSMAN GARANTİLENMİŞ

Ekonomik gidişata yönelik artan endişelere rağmen alınan bu kararla ilgili ortak kanı ise banka yönetiminin son dönemdeki rezerv artışından güven bulduğu yönünde. Reuters haber ajansına konuşan üst düzey bir bankacı, faiz kararının son haftalarda artan döviz rezervlerinden bağımsız düşünülemeyeceğini belirtti. Bankacı TCMB’nin döviz rezervlerinin son üç haftada 15,4 milyar dolar arttığına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Turizm çok kuvvetli, reeskont ihracatçı döviz gelirleri de çok yüksek. Bunun yanı sıra Rusya kaynaklı beş-altı milyar dolarlık giriş var. Merkez Bankası rezervlerinin bizim bilmediğimiz bir dış kanaldan önümüzdeki dönem daha da artacağını düşünüyor olabilir. Dış finansman garanti edilerek faiz indirimi riski alındığını düşünmek istiyorum.”

Aynı bankacı, faiz kararından sonra dolar/TL’nin olması gerektiğinden daha az yükselmesi için Merkez Bankası’nın 1 milyar dolar üzerinde döviz sattığını tahmin ettiğini söyledi.

SIKI SERMAYE KONTROLLERİ

Capital Economıcs gelişen piyasalar ekonomisti Jason Tuvey kararla ilgili, “TCMB iktisadi ortodoksluğa karşı mücadelesini şiddetlendirdi… Bu son adım, yeni bir kur krizini tetikleyebilir. Her şeyden öte, TCMB’nin talimatlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı bariz” değerlendirmesinde bulundu.

Tuvey bu adımın yeni bir kur krizi yaşanması riskini artırdığını belirterek, “TCMB önümüzdeki aylarda faiz indirimlerine devam ettiği takdirde daha sıkı sermaye kontrollerine yöneleceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İKTİDARINI TEHLİKEYE ATTI

Wall Street Journal ise analizinde “Erdoğan, artan enflasyona rağmen ekonomik büyümeyi canlandırmak için geçen yıl merkez bankasına baskı yaptıktan sonra Türk lirası değerinin yarısından fazlasını kaybetti. Bu hareket Türkiye ekonomisini istikrarsızlaştırdı ve Erdoğan’a yönelik halk desteğini zayıflatarak, yaklaşık yirmi yıllık iktidarı tehlikeye attı” ifadelerine yer verdi.

Haberde görüşlerine yer verilen BlueBay Asset Management’ta stratejisti Timothy Ash, “Şok oldum derdim ama aslında olmadım. Şok edici ama beklenmedik değil. Yaptıkları şey bu” dedi.

DOLAR/TL TAHMİNİ 20 SEVİYESİNE ÇIKTI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sürpriz faiz indirimi sonrası yabancı kurumların Türk lirasına ilişkin analizleri de gelmeye başladı.

Bu analizlerden birini Japon MUFG Bank yayımladı. Bankanın ekonomistleri gelecek yılın ilk çeyreğinde Dolar/TL’nin 20 seviyesine çıkacağını öngördü.

Bankanın ekonomistleri faiz indirim kararı sonrasında dolar/TL’deki görece sınırlı hareketin, TCMB’nin politika faizinin mevcut seviyesinin yeterli olduğu yönündeki mesajla ilgili olduğunu belirtti. MUFG Bank ekonomistleri Türk lirasının zayıflamaya devam edeceğini belirtirken devasa negatif reel getiriyle Türkiye’nin cari açığının da yükseldiğine dikkat çekti. Moody’s’in Türkiye’nin bütçe açığının daha da kötüleşeceği yönündeki öngörüsüne atıf yapan MUFG Bank ekonomistleri analizlerinde kur korumalı mevduatın bütçe açısından daha maliyetli olacağı değerlendirmesine yer verdi.