CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay...

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında gensoru verdi. Kart ve bir grup CHP'li tarafından TBMM Başkanlığı’na verilen gensoru önergesinin gerekçesinde, Deniz Feneri Derneği’yle ilgili soruşturma sürecinde hukuk ve adalet adına vahim gelişmelerin yaşandığı belirtildi.

Beşir Atalay’ın, somut bulguların gereğini yapmadığı iddia edilen gerekçede, “Beşir Atalay’ın hem İçişleri ve hem de Başbakan Yardımcısı olarak görevini kötüye kullandığına dair suçüstü boyutlarında somut deliller söz konusudur” denildi.

Gensoru önergesinin gerekçesinde, bu süreçte, Beşir Atalay’ın doğrudan müdahil olduğu, çıkar yapılanmasını himaye ettiği, görevini kötüye kullandığı, soruşturmaya ve delillere müdahale ettiği, sorumluluğu altında görev yapan Dernekler Dairesi raporlarını sümenaltı ettiği, arama kararlarını şüphelilere sızdırdığı, hazırlanan raporların idari ve adli gereğini yapmadığı, tüm bu usulsüzlük ve suistimallerin 58, 59, 60 ve 61. hükümetler dönemindeki bakanlık görevleri esnasında zincirleme devam ettiğinin açıklık kazandığı iddia edilerek, Atalay hakkında Anayasa'nın 99 ve TBMM İçtüzüğünün 106. maddesi uyarınca gensoru açılması istenildi. BirGün
 

NE OLMUŞTU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 11 Ekim 2011'deki grup toplantısında Deniz Feneri köstebeğinin Beşir Atalay olduğunu iddia etmişti. Kılıçdaroğlu, Kanal 7 ve bağlı şirketlerin aranmasından kısa süre önce İçişleri Bakanlığı özel kaleminden 14 Ekim 2009'da, Bakanın koruma müdürünün, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz'ı aradığını, aynı gün Korkmaz'ın da Mustafa Çelik'i aradığını, Çelik'in de arama kararını İsmail Karahan'a ilettiğini açıklamıştı.

Beşir Atalay da “Benim ofisimden bir belediye başkanının hele hele çok uzun süredir tanıdığın benim ilimin belediye başkanının aranması çok normal bir şey. İki sene önce olmuş. Koruma müdürüm ne konuştuğunu hatırlamıyor bile” diyerek Kılıçdaroğlu'nu yalanlamıştı. Ancak koruma müdürünün savcılıkta verdiği ifadede, “Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı Bakan Bey’in ertesi günü Kırıkkale’ye gideceğini bildirmek için aradım” dediği ortaya çıkmıştı.