Murat Karayılan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın PKK’ye ilişkin açıklamaların “hiçbir temelinin olmadığını” kaydederek...

Murat Karayılan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın PKK’ye ilişkin açıklamaların “hiçbir temelinin olmadığını” kaydederek, hiç kimsenin “İmralı’yı sollayarak herhangi bir yumuşatıcı adım atamayacağını” belirtti. Ortadoğu’da sistemin çökmekte olduğunu ifade eden Karayılan, “Biz Kürtler de bu süreçte statü alarak Türkiye ile birlikte yer almak istiyoruz” dedi. Karayılan ayrıca devam eden tutuklamalara işaret ederek, Fethullah Gülen’in birçok adamının bölgelerde legal kurumlara sızdırıldığını, polisin de onların verdiği raporları esas alarak operasyon yürüttüğünü söyledi.
 
“ERDOĞAN’IN İMDADINA KOŞTU”
 
Başbakan Erdoğan’ın barışın değil, milliyetçi kesimin oylarının peşinde olduğunu söyleyen Karayılan, buna son kanıt olarak da Erdoğan’ın MHP’ye “Öcalan’ın idamını durduran sen değil misin” diye yüklenmesini gösterdi. Kılıçdaroğlu- Erdoğan zirvesine ilişkinse ANF’ye şöyle konuştu:
 
“Şimdi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun hangi amaçla bu girişimi başlatmış olduğu konusunda ben şimdilik bir şey söylemek istemiyorum. Niyeti hakkında herhangi bir şey belirtmek istemiyorum; Ama bunu AKP’nin hareketimize ve Kürt halkına karşı geliştirdiği bu topyekun savaş çerçevesinde kullanacağı kesindir. Kılıçdaroğlu’nun bu teklifi adeta imdadına koşmuştur. Bunun için Erdoğan kabul etmiştir. Bunu da psikolojik harp çerçevesinde kullanacaktır.”
 
‘ATALAY BİR DEMOGOJİ USTASI’
 
Karayılan Beşir Atalay’ın “Kuzey Irak’ta tartışmalar var, hatta silahsızlandırmaya kadar gidecek bir tartışma var, ABD de işin içinde” açıklamasını da değerlendirdi:
 
“Söylediği sözlerin hiçbir temeli yoktur. Biz Güney Kürdistan’da ABD ile birlikte neyi tartıştıklarını bilmiyoruz. Bu, bizim dışımızda bir şey  ama sanki gerçekten böyle bir şey olacakmış gibi yansıtması, toplumda çözüyoruz beklentisini yaratmaya dönük bir psikolojik harp uygulamasıdır. Gerçekte böyle bir durum yok.”
 
Karayılan KCK operasyonlarına da tepki gösterdi:
 
“KCK diye bir örgüt yoktur. Olmayan bir örgütü varmış gibi göstererek tamamen senaryoyla bu kadar insanı içeri atıp Kürt siyasetini tasfiye etme ve toplumu teslim alma projesini uyguluyorsunuz. Bu kadar insanın KCK örgütlenmesi içerisinde yer almayla ne alakası var? Kaldı ki KCK örgütlenmesi diye bir örgütlenme nerede? Bu konuda nerede bir tespitiniz var? Açık ki bu, Kürt siyasetini tasfiye etme senaryosudur. Bu bir yalandır, bir tiyatrodur.”