Atatürk Üniversitesi'nden 'sansür' açıklaması: Devletin çıkarlarını korumamız gayet normal

RABİA YILMAZ  @rabiaylmaz

Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğrenciler tarafından çıkarılan gazete Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş’in sansürüne uğradı. 7 Haziran’daki genel seçimler için AKP’den milletvekili aday adayı olan Keleş, haberlerin 'Paralel' yapıyı çağrıştırdığı ve üniversite hastanesine zarar vereceği gerekçeleriyle gazeteden çıkarılmak istendi. ‘Zaman kuyumculuk’, 'Tortum çağ kebabı', 'altın' ve 'domuz gribi' konulu haberlere ilişkin “Bu haberler girmeyecek” dediği belirtilen Yavuz’a tepki gösteren öğrenciler gazeteyi bir daha çıkarmama kararı aldı.

'SANSÜR DENİLEREK SAPTIRILIYOR' 
Sansür iddilarını redden ve üniversite gazeteleri arasında en cesur yayının Atatürk Üniversitesi gazetesinde yapıldığını iddia eden Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Yavuz, ''Ben sansür iddiasına katılmıyorum. Olay farklı yansıtılıyor. Olayın sansür şeklinde değerlendirilmesi tam anlamıyla bir saptırmadır. Sansür ve haberi çıkarmak gibi bir durum söz konusu yoktur'' diye konuştu.

YAYIN POLİTİKASI: DEVLETÇİLİK
Gazetenin geçmiş sayılarından ve yer alan haberlerden sansür iddiasının gerçekliği yansıtmadığının anlaşılabileceğini öne süren Yavuz, ''Bu konuda bazı şeyler var. Ama bunları sansür ya da gazetenin yayınına dışarıdan bir müdahale olarak değerlendirilebilecek bir durum yok. Ben idareciyim. Bizim gazetemizde sansür yok. Bu üniversitenin gazetesi. Belli bir yayın politikası olmalı ve devletin çıkarlarını koruması gayet normaldir'' dedi.

'SANSÜRÜ KABUL ETMİYORUM'  
Haberlerin çıkarılmadığını, bilgi yanlışları olduğunu belirten Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sansür değil, bilgi yanlışı. Kurumsal yayındır. Sansür iddiasını asla kabul etmiyorum. Müdahale de çok sık yapılan bir şey değil. Bazen istisnai durumlarda haber çıkmadan önce mesela 'Siz bu adama yanlış titr eklemişsiniz, bu adam doçent. Böyle çıkmasın' diyebilirsiniz. Ama gazetenin tepeden tırnağa 'Bunu koyun, bunu çıkarın' gibi bir uygulama söz konusu değil.''