Ateş çemberinde peş peşe cinayet

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Sağcı Devlet Başkanı Ivan Duque yönetimine karşı 28 Nisan Grevi’nden bu yana protestoların devam ettiği Kolombiya’da kan durmuyor. New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Kolombiya’da ESMAD adı verilen özel kolluk gücünün gerçek mermilerle saldırıları sonucu hafta başından beri ülkede 20 protestocunun hayatını kaybettiğini, ölü sayısının 68’e yükseldiğini aktardı. Örgütün Amerika Kıtası Direktörü José Miguel Vivanco, “Bu vahşi suistimaller, haydut memurların münferit olayları değil, Kolombiya polisinin sistematik uygulamaları” tepkisi verdi. Örgüte göre, eylemlere yönelik müdahalelere ilişkin disiplin soruşturması açılan 170 polisten sadece ikisi açığa alındı. Bu soruşturmaların birçoğu yetkiyi kötüye kullanma suçlamasıyla açılırken yalnızca 13’ü cinayetlerle bağlantılı.

GENÇLİK SOKAKTA

Sosyalist yayın Jacobin, 28 Nisan Grevi’ni örgütleyen Ulusal Grev Komitesi’nde yer alan öğrenci hareketinin temsilcisi Jennifer Pedraza’yla Kolombiya’daki son gelişmelere ilişkin yaptığı röportaja yer verdi. Pedraza aynı zamanda ülkenin en büyük öğrenci örgütü Acrees’in sözcüsü. Jacobin’e verdiği röportajda “Grev ve eylemlerle vergi reformunu devirdik, maliye bakanını istifa ettirdik, sağlık reformu tasarısını geri çektirdik” diyen Pedraza, eğitim, sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerinde özelleştirmelerin sona ermesi için mücadeleye devam ettiklerini vurguladı, asıl hedeflerinin neoliberal sistem olduğunu ifade etti. Pedraza, “Gençleri sokağa iten bu krizin ekonomik bir temeli var. Kolombiya, son on beş yılda en yüksek yoksulluğa sahip ülke. Nüfusun yüzde 42’si, asgari ücretin üçte birini temsil eden yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Gençlerin yüzde 33’ü ‘niniler’ dediğimiz, ne okuyan ne de çalışan kesim. Devlet işsizlik sigortası vermiyor ve temel gelir yok. Vergi reformuna, insana yakışır istihdama, sağlık reformuna ve daha birçok konuya karşı gençler sokaklarda. Gençlik, başımıza gelenlerin, Kolombiya’yı 27 yıldır yöneten siyasi ve ekonomik bir modelin sonucu olduğunu anlıyor” diyerek yaşanan durumu özetledi.

MÜZAKERE İSTİYORUZ

Hükümetle yürütülen diyalog görüşmelerinin çıkmaza girmesine de değinen Pedraza, “Biz diyalog değil müzakere etmek istiyoruz. Duque protesto hakkını ve müzakere sürecini garanti edecek bir ön anlaşmayı imzalamak istemiyor. 2019’daki protestolar sırasında da aynısını yaptı. Duque’nin stratejisinin sözde diyalog sürecini uzatmak ve protestolara yönelik şiddeti artırarak eylemcileri yıpratmak olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

SEÇİMLERE HAZIRLIK

2022 seçimlerinde ortak bir aday için sol örgütlerin görüşmeler yürüttüğünü anlatan Pedraza, “Toplumsal hareketlerin mücadelelerini seçim arenasında ifade etmek için daha yapacak çok işi var. Ulusal egemenlik mücadelesi ve farklı bir ekonomik modelin 2022’de taşımak zorunda kalacağımız büyük bayrak olduğuna inanıyorum. Kolombiya’nın altında yatan sorunlardan biri, egemenliğimizi sistematik olarak ihlal eden bankalar, çokuluslu şirketler ve uluslararası güçlerin olmasıdır. Unutmayın, vergi reformu tasarısı sermayenin bu sektörleri için vergi muafiyetleriyle doluydu” diyerek verdikleri mücadelenin gençlerin geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı.

***

Solcu lider uluslararası şirketleri telaşlandırdı

Güney Amerika ülkesi Peru’da 7 Haziran’da yapılan ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinde solcu aday Pedro Castillo’nun galibiyete yaklaşması sağcıları ve sermayeyi rahatsız etti. Oyların yüzde 98,1’i sayılırken yüzde 49,7 oy oranına sahip sağcı aday Keiko Fujimori, yüzde 50.3 oy aldığı açıklanan solcu aday Castillo’yu dolandırıcılıkla suçladı. Fujimori, yaklaşık 300 bin oya itiraz başvurusu yaptı. Kamucu politikaları savunan Castillo’nun seçilmesi, bakır zengini ülkede uluslararası maden şirketlerinin geleceğini belirlemesi açısından da önemli. Çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Castillo’nun kazanması halinde yatırımcıların ülkedeki faaliyetlerini gözden geçireceğini açıkladı.