İngiltere’ye Manş Denizi üzerinden varan göçmenler gözaltı merkezinde insanlık dışı koşullar altında. Gözaltı tesisine giden İşçi Partili vekil Diane Abbott, 56 kişinin günlerdir küçük bir odada tutulduğunu aktardı.

Avrupa’ya giden  göçmenler hedef

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Avrupa ülkelerinde göçmenlere yönelik insan hakları ihlalleri giderek çoğalıyor. İngiltere’de İşçi Partili milletvekili Diane Abbott, Dover kentinde İçişleri Bakanlığı’na bağlı göçmen gözaltı merkezini ziyaret ederek mevcut koşulların çok kötü olduğunu duyurdu.

İngiltere merkezli yayın The Guardian için kaleme aldığı yazıda izlenimlerini aktaran Abbott, “Dover’daki göçmen gözaltı merkezini ziyaret ettim. Gördüklerim kabul edilemezdi. Manş Denizi’ni geçen göçmenlerin tutulduğu tesiste, çok sayıda savunmasız insanın günlerdir küçük bir odada tutulduğunu gördüm” dedi. Güvenlik güçlerince alıkonulan en az 56 kişinin tutulduğu odada güçlükle nefes alındığını vurgulayan Abbott, “Göçmenler koridorlar da dahil olmak üzere ince şilteler üzerinde oturuyor ya da uyuyorlar. Bazı insanlar en az 10 gündür orada kalıyorlar. Halbuki yasal olarak bu tesiste en fazla 24 saat tutulmaları gerekiyor. İçişleri Bakanlığı yetkilisi gözaltı merkezinde tutulma süresinin gerektiğinde 48 saate ve daha fazla uzatılabileceğine dair idari bir karar olduğunu savunuyor” ifadelerine yer verdi.


CİDDİ SAĞLIK KRİZİ

İşçi Partili milletvekili Abbott’ın bir diğer dikkat çektiği konu, söz konusu tesiste başta Covid-19 olmak üzere ciddi bir sağlık krizinin olması. “Kalabalık tesis bulaşıcı hastalıklar için bariz bir halk sağlığı riski taşıyor. Havalandırma ve yüz maskeleri bulunmuyor” diyen Abbott, mevcut koşulların uzun süredir bu şekilde olduğunu kaydetti. Abbott, yazısında şöyle devam etti: “Bu koşullar bir gecede olmadı. Hapishanelerin başmüfettişi geçen yıl Dover tesisini ziyaret etti ve buradaki koşulların iyileştirilmesi için acil durum planlaması yapılmasını istedi. Başmüfettiş, İçişleri Bakanlığı’nın refakatsiz göçmen çocukları koruması gerektiğini belirtti. Ancak bu tesiste tıklım tıklım odalarda yerde yatan çocukları gören herkes, İçişleri Bakanlığı’nın çocuklarla ilgili tavsiyeyi görmezden geldiği sonucuna varabilir. Hükümetin hiçbir bahanesi olamaz. Bu insanlara cezalandırıcı bir şekilde davranmayı derhal sona erdirmelidir.”

REKOR GÖÇ ORANI

İngiltere İçişleri Bakanlığı ise önceki gün yaptığı açıklamada 4 Ağustos günü en az 482 göçmenin Manş Denizi üzerinden İngiliz Kanalı’nı 21 tekneyle geçtiğini ve günlük geçiş rekorunun kırıldığını açıkladı. Bakanlık verilerine göre bu yılın başından itibaren 435 tekneyle 10 bin 260 göçmen ülkeye geçiş yaptı. Fransa makamlarının ise 246 göçmenin geçişini engellediği aktarıldı. İngiltere ve Fransa arasındaki kanal aracılığıyla geçişleri engellemekle sorumlu ekibin başındaki yetkili Dan O’Mahoney, “Suç çeteleri tarafından kolaylaştırılan bu tehlikeli küçük tekne geçişleri, hayatları riske atıyor. Bu oranlar kabul edilemez, bu yüzden tüm cephelerde harekete geçiyoruz” açıklaması yaptı.

***

Paris’te evsizlerin çadır eylemine polis saldırısı

Fransa’nın başkenti Paris’te aralarında göçmenlerin de bulunduğu yaklaşık 400 evsizin kent merkezine kurduğu çadır kamp alanına polisler müdahale etti. Eylemi destekleyen ülkedeki göçmen kuruluşu Utopia56, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Place des Vosges bölgesinde kurulan çadırların polisler tarafından toplandığını ve arbede yaşandığını gösteren görüntüler paylaştı. Olayı “Bu sabah aralarında onlarca çocuğun da bulunduğu 400’den fazla kişinin çadırları polislerce hedef alındı. Onlarca çadır söküldü” mesajıyla duyuran göçmen örgütü, “Devlet görevini yasalara uygun olarak yapsaydı, bizim eylemimize gerek kalmazdı” tepkisi verdi. Utopia56, Wilson ve DAL gibi göçmenlerle dayanışma örgütlerinin bulunduğu “Collectif Requisitions” adlı oluşumun desteğiyle yapılan çadır kamp eylemi “Onurlu ve kalıcı barınma hakkı” sloganıyla 30 Temmuz’da başlamıştı. Collectif Requisitions tarafından yapılan açıklamada, çadır kamp eylemi için Vosges meydanının turistik bir yer olduğu için seçildiği, Paris’in görünmeyen yönlerinin zenginlere ve turistlere gösterilmek istenildiği aktarılmıştı. Açıklamada, ülkedeki göçmenlerin birçoğunun evsiz olduğu hatırlatılarak Paris’i çevreleyen Île-de-France bölgesinde 400 binden fazla evin halihazırda boş olduğu vurgulanmıştı.