Çoğunluğu göçmen olan çok sayıda işsiz her gün İzmir’deki Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’ne gelerek iş arıyor. Yüzde 80’i sigortasız işlerde haftalık yevmiye usulü çalışıyor. İşçilerin arasında çocuklar dahi var.

Ayakkabıcılar değil ‘Sefalet Sitesi’: Kimse sesimizi duymuyor

Aycan KARADAĞ

Yıllardır ayakkabı imalatçılarına ev sahipliği yapan ve binlerce ayakkabıcının bulunduğu İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nin çalışanları, can güvenliği, kötü hijyen koşulları, güvencesizliğin yanı sıra açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede çoğunlukla göçmen işçiler çalışırken, yüzde 80’inin sigortası bile yok. Haftalık yevmiye usulü çalışan işçilerin büyük bir çoğunluğu asgari ücretin altında bir maaşla yaşamaya çalışıyor.


Siteye ilk girdiğimde meydanda bekleyen Afrikalı göçmenleri görüyorum. Yanlarına doğru gidince, ‘Abi iş var mı?’ diye soruyorlar. Onlara gazeteci olduğumu söyleyince, moralleri bozuluyor. Burada ne yapıyorsunuz? diye sorduğumda ise aralarında en iyi Türkçesi olan göçmen, “Hepimize su alırsan konuşurum” cevabını veriyor. En yakın marketten göçmenlere su getirdikten sonra konuşuyoruz. 3 sene önce Nijerya’dan geldiğini söyleyen bir göçmen, “Ayakkabı makinam var. Her gün iş bulurum diye Basmane’den buraya geliyorum. Arkadaşlarım da benim gibi… Eskiden iş daha çok oluyordu ama şimdi hiç yok. En son 3 hafta önce kısa bir süreliğine iş aldım. O günden beri iş yok” diyor.

Çalıştığı zaman haftalık 600 lira kazandığını söyleyen göçmen işçi, “İş bekliyoruz. Günlük, dönemlik işlerde çalışıyoruz. Yaptığımız işe göre çok az para kazanıyoruz” şeklinde konuşuyor.

12 YAŞINDA HAFTADA 400 LİRA KAZANIYOR

Afrikalı göçmenlerin yanında ayrılıp siteyi dolaşmaya başlıyorum. Etrafta çok fazla çocuk olması dikkatimi çekiyor. Yerde yanında kutular olan bir çocuğu görüyorum ve yanına oturuyorum. “Nasılsın?” diye sorduğumda, “Dinleniyorum abi” diyor. Tanışmamızın ardından 6 sene önce ailesiyle Suriye’den geldiğini söyleyen 12 yaşındaki Muhammed ile sohbet etmeye başlıyoruz. Çalışma şartları hakkında bilgi veren Muhammed, günde 10 saatten fazla çalıştığını, haftalık 400 lira aldığını söylüyor. Muhammed ayrıca yol ve yemek parasının da olmadığını belirtiyor. Ailesine destek olmak için çalıştığını söyleyen Muhammed yaşadıklarını söyle anlatıyor: “İş çok zor. Çok yoruluyorum ama çalışmak dışında başka şansım yok. 7’nci sınıfa gidiyorum. Bu dönem okula gidemedim. Uzaktan eğitime de giremedim. Okumak çok istiyorum ama şu anda bu imkânsız duruyor.”

İŞVEREN HEPİMİZİ SÖMÜRÜYOR

34 yıldır ayakkabı işçiliği yapan Nuri Kadan ise, 1 haftadır işsiz olduğunu söylüyor. Kadan, pandemide işverenlerin işçileri daha fazla sömürmeye başladığını söylüyor: “Ücretleri düşürüyorlar, hakları vermiyorlar. Pandemi döneminde burada hiç çalışma olmadı. Herkes işsizdi. İşverenler, işçinin yüzüne bile bakmadı. Şimdi işler biraz daha olmaya başladı ama İşverenler ücretleri azaltmaya başladı. İşverenler, ‘Bırakmak istiyorsan bırakabilirsin. Yerinize birçok insan var.’ sitede ucuza çalışan maalesef çok sayıda mülteci var. Onlar da mecbur… Hepimiz işveren tarafından sömürülüyoruz. İşçiler olarak hep birlikte örgütlenmemiz gerekiyor. Buna dur dememiz gerekiyor.”

Bölgenin pandemi şartlarına uygun olmadığını dile getiren Kadan, “Site, atölyeler hijyenik değil. Bu bölgede sağlık ocağı bile yok. Kimse burada sesimizi duymuyor. Burada herkes sefalet çekiyor” dedi. 40 senedir ayakkabı tamirciliği yapan Abdullah Taşdemir ise, “Asgari ücret ile çalışıyorum. Bizim iş yerimizde sigorta var ama çoğu yerde sigorta yapılmıyor. Burada işçiler zor şartlar altında çalışıyorlar. Yetkililerin Ayakkabıcılar Sitesi’nin halini görmesi ve işçilere destek olması gerekiyor” diye konuştu.

Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği Yönetim Kurulu eski Başkanı Yalçın Yanık ise şunları kaydetti: “Bu sitede uzun dönemdir kaos var. Karmakarış bir alan. Atölyeler hijyenik değil. İşçilerin hiçbir hakkı yok. Yasalara göre çalışma şartları yok. Bu dönemde buradaki işçilerle bir dayanışma gerekiyor. Burada yerli çırak bulunmadığı için bölgede için çok sayıda Suriyeli çalışan var. Şimdi de özellikle Afrikalı göçmenler var. Burada sürekli aç susuz iş arıyorlar. Buranın mutlaka düzenlemesi lazım.”