Halka, 'kırk katır mı kırk satır mı' anlayışının dayatıldığını belirten aydınlar, sol partilere 'birlikte hareket' çağrısı yaptı

Aralarında Adnan Özyalçıner, Akın Birdal, Aydın Çubukçu, Celal Başlangıç, Sennur Sezer, Şebnem Korur Fincancı, Üstün Akman ve Levent Dokuyucu'nun da bulunduğu bir grup aydın, dün Cağaloğlu'nda bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde düzenledikleri basın toplantısında, solda siyaset yapan emek, demokrasi ve barış güçlerinin seçimlerde birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.

'SEÇİM SORUNU ÇÖZEMEZ'
Sayıları 200'ü bulan gazeteci, yazar, sanatçı, siyasetçi ve sendikacının imzaladığı ortak metni okuyan Aydın Çubukçu, Türkiye'nin oldukça karmaşık bir dönemden geçtiğini belirterek, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde siyasete dışarıdan yapılan müdahaleler sonucunda Türkiye'nin erken genel seçim sürecine sürüklendiğini söyledi.

Siyasete dışarıdan yapılan bu müdahalelerin parlamenter sistemi seçimler yoluyla yeniden biçimlendirmeyi hedeflediğini dile getiren Çubukçu, "Seçimlerin öne alınarak oldu bittiye getirilmesi, halkın 'ya şeriat, ya darbe' kıskacına alınarak demokratik talep ve istemlerinin ötelenmesi kabul edilemez. Emek ve demokrasi güçlerinin parlamentoda temsil edilmelerinin önünü kesmek amacıyla yüzde 10 seçim barajının muhafaza edilmesi, bağımsız adaylara birleşik oy pusulasında yer alma zorunluluğu getirilmesi, eski DEP milletvekilleri ile 116 kişiye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından getirilen seçilme yasağı gibi yollarla Kürtlerin TBMM'ye girmelerinin engellenmek istenmesi, 22 Temmuz'da yapılacak seçimlerin anti demokratik karakterini gözler önüne sermektedir" diye konuştu.

22 Temmuz'da yapılacak seçimlere halk iradesinin yansımaması için her yola başvurulacağının tartışılmaz bir gerçek olduğunu savunan Çubukçu, baskı ve anti demokratik uygulamaların sandıkla sınırlı kalmayıp seçimler sonrasında da toplumsal ve siyasal yaşamdaki yerini koruyacağını ifade etti. Halka reva görülen, "ya kırk katır, ya kırk satır" dayatmasının kabul edilemez olduğunun altını çizen Aydın Çubukçu, "Tek çözüm yolu olarak demokrasiyi görüyoruz. Anti demokratik zorlamaları, barajları, yasakları, yasaklamaları aşmak için tüm emek, demokrasi ve barış güçlerinin seçimlerde birlikte hareket etmelerinin zorunluluğunu ısrarla vurguluyoruz" dedi.

'TEPKİMİZİ ŞİMDİ GÖSTERMELİYİZ'
Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çubukçu, seçimlerin ardından AKP yeniden iktidara gelirse askeri müdahale olacağı yönündeki iddialara ilişkin olarak, "Pek çok gözlemci bu konuda bir fikir birliği içinde. Parlementonun ordu ya da başka egemen güçler tarafından istenmeyen bir biçimde şekil bulması halinde buna siyaset dışı araçlarla müdahale edilebileceği yönünde kuvvetli bir kanaat oluştu. Bu parlementer sistemin ve demokratik yaşamın uzunca bir süre askıya alınmasını da beraberinde getirebilecek bir gelişme olacaktır. Her ne sebeple ve hangi partiye karşı olursa olsun böyle bir yolun denenmesi başta emekçiler olmak üzere bütün yurttaşların hayatını kısıtlayacaktır. Dolayısıyla böyle bir girişimi öngören herkes bunun önlenebilmesi için demokratik tepkilerini şimdiden göstermelidir" açıklamasını yaptı.

VOLKAN ŞAHİN