SOL Parti ‘Aydınlık Yürüyüşleri’nin ilkini Eskişehir’de gerçekleştirdi. Yürüyüşte konuşan SOL Parti Sözcüsü İşleyen, “Ülkeyi gerici karanlığa boğanlara karşı yürüyoruz. Kimse yılgınlığa kapılmasın. Aydınlık, eşit ve özgür yarınları kurmak için bu mücadeleyi büyüteceğiz.” dedi.

Aydınlık, eşit yarınlar için karanlığa karşı yürüyelim
Fotoğraflar: BirGün

Politika Servisi

Siyasal İslamcı rejimin eliyle ülke, tarikat ve cemaatlerin, gerici dernek ve vakıfların kuşatması altına alındı. Üniversitelerden ilkokullara, sağlıktan, hukuka kadar bütün alanları gerici kadrolarla dolduran AKP iktidarı, bir grup azınlığa ülkeyi teslim etmenin peşinde.  İktidarın bu yapılar aracılığıyla dayattığı gericiliğe karşı rıza göstermeyen milyonlar da bulunduğu her alandan mücadele etmeyi bırakmıyor. Devletin olanca gücünü kullanan Saray rejimi karşısında Cumhuriyet’in ilerici değerlerini sahiplenen, laik, bilimsel, demokratik bir ülke mücadelesi veren milyonlar bu gerici rejimin tam karşısında.  Gerici kuşatmaya karşı “Hilafete, Karanlığa Hayır. Aydınlık, Özgür, Demokratik Türkiye İçin Birleşelim” sloganı ile ülke genelinde ‘Aydınlık Yürüyüşleri’ örgütleyen SOL Parti, yürüyüşlerin ilkini Eskişehir’de gerçekleştirdi. Porsuk Bulvarı’nda bir araya gelen SOL Partililer Ulus Anıtı’na kadar düzenledikleri yürüyüşte sık sık ‘Laiklik adalet memlekete sol gerek’, ‘Karanlığı parçala, memlekete sahip çık!’ sloganları attı.

YÜRÜYÜŞÜMÜZ HAYATIN HER ALANINDA SÜRECEK

Ulus anıtı önünde gerçekleşen basın açıklamasını SOL Parti Eskişehir İl Sözcüsü Hüseyin Öztürk okudu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bedel ödenerek kazanılan ülkemizi ve Cumhuriyetin onlarca yıllık ilerici birikimlerini; orta çağ karanlığından fırlamış gelmiş bir avuç tarikat-cemaat gerici güruhuna kolay kolay teslim etmeyecektir. Şeriat çağrılarına, hilafet yürüyüşlerine, tarikatıyla cemaatiyle tüm bu karanlığa meydanları da ülkemizi de geleceğimizi de asla terk etmeyeceğiz. Laikliği kazanmak için yürüyoruz. Tarikat-cemaat yurtlarında istismar edilen çocukların hesabını sormak için yürüyoruz. Kadınların köleleştirilme çabasının, taciz, tecavüzlerin, cinayetlerin hesabını sormak için yürüyoruz. Tarikatlara aktarılan kamu kaynaklarının hesabını sormak için yürüyoruz. Okulları tarikatlardan arındırmak, bilimi ve aklı egemen kılmak için; emekçi halk çocuklarını karanlıktan kurtarmak için yürüyoruz. Amerikan emperyalizmine hizmet için dini kullanan, 6.Filo’ların önünde secdeye durup, BOP Eş Başkanlığı ile övünenleri tarihin çöplüğüne göndermek için yürüyoruz. Hilafet karanlığıyla doldurulan sokaklarımızı aydınlatmak için, laikliği kazanmak için, aydınlık eşit ve özgür yarınları kurmak için yürüyüşümüz sokaklarda, iş yerlerinde, kampüslerde ve hayatın her alanında devam edecektir”

SİZ 6’NCI FİLO’YA SECDE EDENLERSİNİZ

Basın açıklamasının ardından konuşan SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, “Hilafet çağrılarına, onların sokaklarımızı boğduğu karanlığa, şeriat çağrılarına karşı ülkenin bütün sokaklarında yürüyeceğiz. Yürüyeceğiz ki ayaklarını denk alsınlar, memleketimizi, geleceğimizi onlara teslim etmeyeceğimizi anlasınlar” dedi. İşleyen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erdoğan el yükseltti. Dedi ki ‘bunların sayısı az ama cahiller, şeriatı bilmezler’.  Biz şeriatçıları biliriz. 6’ncı Filo’nun önünde secdeye duranlar siz değil miydiniz?  Amerikan 6’ncı Filosu’na karşı yürüyen Vedatları, Battalları, Taylanları katledenler siz değil miydiniz? Biz sizi Aladağ’da kız çocuklarını yaktığınızdan biliriz, biz sizi Ensarlardan biliriz, sizi bu ülkedeki yolsuzluklarınızdan biliriz, hırsızlıklarınızdan biliriz. Ülkenin güzel insanları, yürekli insanları, aydınlık yüzlü insanları, sakın ha kendilerini güçsüz sanmasınlar. Bu ülkenin ilerici devrimci değerleri, mücadele tarihi onlardan büyüktür. Sakın ha muhalefetinin de iktidar pazarlıklarıyla bu kötülük rejimine teslim olmuş hallerine bakarak kimse umutsuzluğa kapılmasın, kimse yılgınlığa düşmesin.”

Yürüyüşte sık sık ‘Karanlığı parçala, memlekete sahip çık!’ sloganı atıldı.

ÖRGÜTLENMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK

AKP iktidarı dönenimde emeği ile geçinen milyonların yoksulluğun kıskacına terk edildiğini de belirten İşleyen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yıllarını bu ülke için, üretmeye vermiş emekliler açlık sınırının altında yaşıyor. Bu ülkede gençler, bu topraklarda bir gelecek hayal edemez, kadınlar bu ülkenin sokaklarında yürüyemez hale geldi. Bu ülkenin işçileri, onların emperyalist tekellere sattığı madenlerin altında, siyanürlü toprak sellerinin altında can verdi. İşte böyle bir düzene isyan etmek, bu düzene başkaldırmak, bu düzeni değiştirmek için birleşmek, örgütlenmekten başka çaremiz yoktur. Denizlerin söylediği gibi bir kere daha söyleyelim ‘35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altındadır’. Amerikan emperyalizminin işgali altındadır, gidin İliç’e bakın, Amerikancı tellerinin işgali altındadır. Çünkü bu ülkenin başında onların işbirlikçileri vardır, çünkü bu ülkenin başında gururla BOB eş başkanlığını üstlenenler vardır. Bizler bu ülkenin yurtseverlereyiz, bu ülkeyi karşılıksız seven devrimcileriyiz, bu ülkeyi sırtımıza alıp bütün dertleriyle taşımak için kimseden hiçbir şey beklemeden, hiçbir çıkar gözetmeden bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bu yürüyüşü bu ülkenin bütün ilericilerine, bütün yurt severlerine, bütün demokratlarına, bütün emekçilerine seslenerek büyüteceğiz”

31 MART’TA HESAP SORACAĞIZ

İşleyen’in ardından konuşan Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, emeklilerin durumuna değindi, mücadele çağrısı yaptı. Şanlı, “İnsan onuruna yaraşır bir yaşamı kurmak için yürüyoruz. Uluslararası sermayenin iş birliği ile kurulan bu iktidar biz emeklilere sefaleti, açlığı yokluk için de bir yaşamı dayatıyor. Bu yürüyüş bunu kabul etmeyeceğimizi de gösteriyor. Ülkemizde 16 Milyon emekliyiz. Bütün emeklilere de sesleniyoruz, en az 40 milyon seçmeni temsil ediyoruz. Hesap sormak için, bütün emekçileri bu mücadeleye davet ediyor, 31 Mart’ta hesap sormaya çağırıyoruz. Eğer biz mücadeleyi yükseltirsek ne AKP ne onun Saray rejimi bırakın bizi görmezden gelmeyi önümüzde bile duramaz.” dedi. Eğit-Der Eskişehir Şube Başkanı Emin Dağlı ise eğitimdeki gerici politikalara karşı seslendi. Dağlı,  “Eğitimin laik bilimsel ve kamusal alanda savunan eğitimcileriz. Eğitimin uygulanmasında cinsiyet ayrımcılığına karşı karma eğitimden, yoksul aile çocukları için devletin görevini yerine getirmesinden yanayız” dedi. Dağlı, “Bizler öğrenim çağına yeni girmiş 6 yanında çocukların evlendirilmesine karşı mücadele edenleriz. ÇEDES gibi projelerle emperyalizmin istediği kişiliksiz, kimliksiz, tepkisiz toplum yaratma çabalarına karşı mücadele edenleriz. Dayanışmanın olanca gücüyle piyasaya iş gücü yapılan okullarımızı da sermayenin çarkında sömürülen çocuklarımızı da yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.