Aykırı kadın Claudel’in ölümünün 74’üncü yılı

DERYA AYDOĞAN deryaaydogan6@gmail.com

Yaşadığı döneme başkaldıran, aykırı, yaratıcı ve tutkulu kadın Camille Claudel’in hayatı şimdiye dek birçok kez kitaplara, filmlere, oyunlara konu oldu. Trajediyle biten yaşamıyla bir döneme damgasını vuran Claudel, yaşadığı yüzyıla ağır gelen kadın sanatçı kimliği ve dönemin önemli ismi, heykeltıraş Rodin ile yaşadığı ilişki ile tarihe iz bırakanlardan oldu. Kadın hakları anlamında da simgeleşmiş bir isim olan Camille Claudel, hayatının son 30 senesini akıl hastanesinde geçirdi ve orda hayata veda etti. 30 yıl boyunca heykel yapmasına izin verilmedi. Oysa Camille, dahi bir heykeltraştı.

Claudel’in heykele başladığı yıllar
Çok küçük yaşta çamurla heykeller yapmaya çalışan Camille için heykel yapmak vageçilmez bir arzuydu. 1881 yılında ailesiyle birlikte Paris’e taşındıklarında, eğitim almak için sanat akademilerinin kapısını çaldı. O tarihlerde kız öğrenciler sanat akademilerinde eğitim alamıyorlardı. Paris Güzel Sanatlar Akademisi de dahil olmak üzere birçok sanat merkezinde kız öğrencilerin eğitim alması yasaktı. Çok az sayıda kadını kabul eden kurumlardan biri olan Colorossi Akademiye girdi ve Alfred Boucher ile çalıştı. 1882 yılında ise 3 kız arkadaşıyla birlikte bir atölye kiraladı.

Rodin Dönemi
1883 yılında hayran olduğu usta heykeltraş Auguste Rodin ile tanışan Claudel, onun öğrencisi oldu. Camille Claudel’in yeteneği kısa sürede Rodin’in dikkatini çekti. 1884’te Rodin’in atölyesinde çalışmaya başlayan Claudel, Rodin’in ilham kaynağı oldu. Auguste Rodin’ein uzun süre modelliğini yapan Claudel, hayranlık duyduğu hocasına aşık oldu ve sevgilisi oldu. Rodin, Claudel’in eserlerine kendi imzasını atmaya başladı. Rodin imzalı Claudel’in Rodin imzalı eserleri eleştirmenler tarafından övgüler aldı. 1898 yılına gelindiğinde Claudel artık tanınan ve saygı gören bir heykeltraş olarak bilinir. Yoluna Rodin’siz devam etmek ister. Rodin hırslanır ve Claudel ile rekabet içine girer. Auguste Rodin çocuklarının annesi Rose ile evlenince, Claudel kendini zayıf hisseder ve gittikçe hırçınlaşır. Camille Claudel’in kendi eserlerinin bazılarını parçalaması büyük yankı uyandırır. Bugün Camille Claudel’in dünyasını, hislerini anlamak için yaptığı heykellere bakmamız yeterli. Camille, “Vals”, “Clotho”, “Olgunluk Çağı”, “Kayıp Tanrı”, “Geveze kadınlar”, “Sakuntala” gibi en önemli heykellerini, Rodin’le büyük iniş çıkışlar yaşadığı dönemde yapmıştır.

Ailesi ve son dönemi
Çocuk yaşlardan itibaren heykel yapmak isteyen Camille’e sadece babası destek olmuştur. Annesi, sanatın kadınlara göre bir iş olmadığını, kadınların ahlaklı olmaları için evde oturmalarını gerektiğini düşünen bir kadındı. Camille ile hiçbir zaman anlaşamadılar. Claudel’in babası 1913’te öldüğünde annesi ve kardeşi Fransız şair Paul Claudel, Camille’i akıl hastanesine yatırdılar. Rodin’le ilişkisine onay vermeyen annesi için Claudel, kesinlikle bir daha dışarı çıkartılmamalıydı. Yıllar sonra ortaya çıkan mektupta, Claudel’in doktoru’ Camille’in sağlık durumun iyi olduğunu ve dışarı çıkmasında bir sakınca olmadığını söylüyordu. Ailesi ise buna izin vermedi ve 30 yıl boyunca akıl hastanesine kapatılan Camille 19 Ekim 1943 hayata veda etti.

Camille Claudel’in müzesi bu yıl açıldı
Fransa’da Nogent-sur-Seine adlı kasabada açılan müzede Claudel’in tüm eserleri bulunuyor. Müze 12 yaşındayken heykele ilk başladığı ev olması açısından önemli bir yer tutuyor. Eserleri günümüze dek Paris’te bulunana Rodin Müzesi’nde sergileniyordu. 74 yıl sonra ilk kez kendi adı verilen bir müzenin açılması sanatseverler için oldukça sevindirici bir haber oldu.