AYM'den ayrımcılığa onay: Zonguldak'ta ölen madencinin ailesine hak yok

Anayasa Mahkemesi (AYM), Soma ve Ermenek’te yaşanan maden katliamlarında hayatını kaybeden işçilerin en az bir yakınına kamuda istihdam hakkı veren yasa değişikliğinden, başka madenlerde can verenlerin yakınlarının da yararlanması istemini reddetti. Resmi Gazete’de bugün yayımlanan kararın gerekçesinde, “Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez” denildi.

“Soma Katliamı’nın yaşandığı 13 Mayıs 2014 tarihi ile Ermenek Katliamı’nın yaşandığı 28 Ekim 2014 tarihleri arasında maden ocaklarının yeraltı işlerinde meydana gelen iş kazaları sonucunda ölen sigortalının ailesinden bir kişinin kamuda istihdam edilmesini” öngören yasa değişikliği, 23 Nisan 2015’te yürürlüğe girmişti. Bu yasa ile Soma ve Ermenek’teki maden katliamlarında ölenlerin eş ya da çocuklarından birisine, eş veya çocuğu yoksa da kardeşlerinden birisine kamuda istihdam edilme hakkı verilmişti.

Zonguldak’ta çeşitli tarihlerde meydana gelen maden kazalarında hayatını kaybeden madenci yakınlarının kurduğu Zonguldak Maden Şehidi Aileleri Derneği, Soma ve Ermenek için tanından istihdam hakkından Türkiye’deki tüm madenci ailelerinin yararlanmasını istedi. Dernek adına bir aile, bu haktan yararlanarak istihdam edilmek için idareye başvurdu.

Başvurusu reddedilen aile, bu işlemin iptali istemiyle Zonguldak İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

Mahkeme Anayasa’ya aykırı buldu

Davaya bakan Zonguldak İdare Mahkemesi, yalnızca Soma ve Ermenek’i kapsayan düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bularak, düzenlemenin iptali için AYM’ye başvurdu. Başvuruda, yasadaki “13 Mayıs 2014 ile 28 Ekim 2014 tarihleri arasında” ibaresinin iptali istenerek, bu kuralın “kişiye özel kanun çıkarılamayacağı” ilkesine aykırılık teşkil ettiği belirtildi.

Başvuruda ayrıca, bu kuralın, bu tarihlerden önce ve sonraki maden kazalarında ölenlerin yakınlarına yönelik hak getirmemesi ve benzer durumdaki yurttaşları bu haktan yoksun bırakması nedeniyle eşitlik ilkesine aykırı olduğu ifade edildi.

AYM reddetti

AYM, Zonguldak İdare Mahkemesi’nin başvurusunu 2’ye karşı 12 üyenin oy çokluğuyla reddetti. Gerekçede, şöyle denildi:

“Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa, Anayasa’da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.”

Kanun koyucunun Anayasa’ya aykırı olmamak kaydıyla dilediği konularda düzenleme yapma yetkisine sahip olduğuna vurgu yapılan gerekçede, şunlar kaydedildi: “Kural ile kanun koyucunun isterse düzenleme yapabileceği bir alan olduğu için anayasal ilkelere aykırı düşmeyen bir imkân getirilmekte olup, bu yapılırken belli bir tarihin esas alınması, kanun koyucunun takdirinde kalmaktadır. Düzenleme ile sağlanan hakkın aynı veya benzer durumdaki, kuralda belirtilen tarihler dışında maden ocaklarının yeraltı işlerinde meydana gelen kazalarda ölen sigortalıların yakınları için öngörülmemesi, iptal nedeni olarak kabul edilemez. Belirlenen tarihler Soma'da ve Ermenek'te maden ocaklarında meydana gelen kazalara ilişkin tarihlerdir. Çok sayıda işçinin hayatını kaybettiği bu maden kazalarının sebep olduğu ve ciddi boyutlara ulaşan sosyal ve ekonomik etkilerinin giderilebilmesi amacıyla öngörülmüş kuralın uygulanmasında, sözü edilen yerlerdeki kaza tarihlerinin dikkate alınması bir keyfilik içermediği gibi, anayasal ilkeleri ihlal eder nitelik de taşımamaktadır."

İki üye şerh koydu

Anayasa Mahkemesi üyeleri Osman Alifeyyaz Paksüt ile Muammer Topal ise çoğunluk görüşüne katılmadı. Karşı oy görüşünde, kanunda belirtilen tarihlerin yalnızca Soma ve Ermenek maden kazalarında hayatını kaybedenleri ve bu arada tesadüfen kapsam dâhilinde kalmış olabilecek bir veya birkaç maden kazası kurbanını kapsadığı hatırlatıldı. Gerekçede, şu görüşlere yer verildi:

"Anılan maden kazalarında, devletin Anayasa'nın 2. maddesindeki sosyal devlet tanımına uygun mevzuat ve önlemleri zamanında yeterince almamış olmasından kaynaklanan ve toplumda infiale yol açan büyük can kayıpları meydana gelmesi karşısında, bir nevi giderim olarak, iptal ismetine konu düzenlemenin yasalaştırıldığı anlaşılmaktadır. Hâlbuki sosyal devletin amacı, bu gibi durumları önceden alınacak tedbirlerle önlemek, maddi ve manevi giderim yollarını da önceden, herkes için eşit biçimde belirlemek olmalıdır.

Kuralın, mağdur bir kesime devletçe bir atıfet niteliğinde yarar sağladığı, dolayısıyla hakkaniyet noktasından yerinde olduğu, ancak anayasal ilkeler ve yasa tekniği yönünden kuralda Anayasa'ya aykırılık bulunduğu, aynı düzenlemelerden maden kazası kurbanı diğer kişilerin de yararlanmasının sosyal hukuk devleti ile eşitlik ilkeleri gereği olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmamaktayız."