‘AYM diğer başvuruları da reddeceğini ilan etti!’

ZEYNEP KURAY

HDP Milletvekilli Meral Danış Beştaş, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın bireysel başvurusuna verdiği ret kararının hukuken değil siyaseten verildiğini kaydetti. AYM’nin bu kararla kendini inkar ettiğini, yıllar önce vermiş olduğu kararı yok saydığını kaydeden Beştaş, “Yıldırım kararı Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer tutuklu HDP’li vekillerin başvurularının da aynı şekilde reddedileceğinin ilanıdır” diye konuştu.

CHP Milletvekilli Mustafa Balbay’ı tahliye ettiren AYM’nin 2013’teki ihlal kararına atıfta bulunan Beştaş, “Balbay kararının gerekçeleri bugün ki başvuruya aynen uymaktadır. “Serbest seçim hakkı”, “temsil hakkı”, “halk iradesinin tecellisi” gibi genel adalet hususları o kararda yazılı bir şekilde anlatılmış vaziyete. O dönem bu karar doğrultusunda BDP’li Milletvekilleri de tahliye edilirken, bugün ayni gerekçelerle yapılan başvurular reddedilmektedir” dedi.

Milletvekillerinin tutukluğunun aynı zamanda kendilerine oy veren milyonların iradesinin gaspı anlamına geldiğini vurgulayan Beştaş, bu kararın kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Beştaş, “Biz AYM’nin anayasaya, hukuk ilkelerine uygun bir karar vermesini bekliyorduk ama maalesef kendini inkar eden bir karara imza attı. AYM bu vesileyle aynı zamanda özgür ve bağımsız olamadığını da belirtmiş oldu” şeklinde konuştu.

Vekillerimiz alıkonuluyor
HDP’yi saf dışı bırakmaya çalışan bir anlayışın neticelerinin yaşandığına işaret eden Beştaş, dokunulmazlıkların kaldırıldığı 20 Mayıs’tan bugüne hükümet ve yargının tüm girişimlerinin HDP’yi siyasetten tasfiye etmeye dönük olduğunu kaydetti. Beştaş, “6.5 milyon oy alan partimizin genel başkanları, milletvekilleri siyasi rekabetten alıkonuluyor” dedi.
Yıldırım kararının, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer tutuklu HDP Milletvekilleri için yapılan başvuruların da benzer şekilde değerlendireceğinin ilanı olduğuna dikkat çeken Beştaş, AKP hükümetine 5 Aralık’a kadar savunma için süre veren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını beklediklerini ifade etti.