AYM verdiği kararla Madımak Katliamı’nda yangını başlattığı belirtilen sanık için tahliye yolunu açtı. Avukat Şenal Sarıhan kararın hukuka uygun olmadığını ve emsal kararlar doğurabileceğini belirterek adalet çağrısında bulundu.

AYM Madımak’ta tahliye yolunu açtı
Madımak Oteli’nin yakılması sonucunda 33 yazar, ozan, düşünür hayatını kaybetti. (Fotoğraf: Depo Photos)

Kayhan AYHAN

Anayasa Mahkemesi (AYM), Madımak Katliamı’nda çakmağı çakarak yangını başlattığı belirtilen Yunis Karataş’a tahliye yolu açan karar bir verdi. Sivas Katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yunis Karataş, "koşullu salıverme" hükümlerinden yararlanmak için başvurdu. Başvuruyu değerlendiren Sivas İnfaz Hakimliği, ‘‘terör suçlusu’’ olduğu için Karataş’ın koşullu salıverme hükümlerinden yararlanamayacağına karar verdi. Yunis Karataş, bunun üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Yunis Karataş’ın başvurusunu inceleyen AYM, koşullu salıverme hükümlerinin uygulanamayacağı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının terör suçluları yönünden ölünceye kadar devam edeceği, ancak Karataş’ın ‘‘terör suçlusu’’ sayılamayacağı sonucuna vardı. Sivas Katliamı’nda ortada bir terör örgütü olmadığı ve terör örgütü olmadan terör suçlusu olunamayacağı tespitini yapan AYM, Karataş hakkında verilen kararda ‘‘suçta ve cezada kanunilik’’ ilkesinin ihlal edildiğine hükmetti.

AYM’nin oybirliği ile aldığı kararda, şu değerlendirmeler yapıldı: “Koşullu salıverme hükümlerinden yararlanıp yararlanmama hususunda önemli olan, işlenen suçun terör suçu olması değil, suçu işleyen kişinin terör suçlusu olmasıdır. Terör suçlusu olma bakımından belli bir örgütün varlığının gerektiği anlaşılmaktadır. Terör suçlusundan bahsedebilmek için, kişinin örgütlerin mensubu olması ya da bu örgütler adına suç işlemesi gerekmektedir. Başvurucu hakkında verilen karar incelendiğinde, başvurucunun herhangi bir örgütün üyesi olduğu veya herhangi bir örgüt adına suç işlediği sonucuna varılmamıştır. İnfaz hakimliğince ‘terör suçlusu’ tabiri, maddenin özüyle çelişen ve öngörülemez bir şekilde yorumlanmıştır.”

HUKUKEN ÇELİŞKİLİ KARAR

Madımak Katliamı davası avukatlarından Şenal Sarıhan, verilen kararla birlikte infaz hakimliğinin tahliye kararı alabileceğini belirterek, "Hukuken son derece çelişkili bir değerlendirme ile karşı karşıyayız. Ortada terör eylemi kanaati var ancak terör eylemcisinin terör örgütü üyesi olmadığı yönünde bir karar veriliyor. Ortada kesin bir mahkumiyet var. Terör eylemi olarak kabul edildi. Bunda da herhangi bir örgütün adının olmaması eylemi terör eylemi olmaktan çıkarmıyor. AYM’nin bu konuda işin özüne ve gerekçesine bakmadığı inancındayım. Bu sebeple bu kararın hukuka uygun olmadığını düşünüyorum. Eylem 35 insanın yakılarak öldürülmesi eylemi. Bu kişi de asli faillerden biridir. Mahkemenin de bir tereddütü yok. Bizim de yok. Aynı düşüncenin AYM’de de olması inancındayım" dedi.

ADALET ÇAĞRISI

Bunun bireysel bir başvuru olduğunu ve sadece Karataş yönünden hüküm doğurabileceğini kaydeden Sarıhan, "Diğer sanıklarla ilgili başvru olursa infaz hakimliğinin bu konuda AYM’nin kararını emsal gösterip sonucu varması mümkün olabilr. Ancak benim beklentim odur ki infaz hakimliği ilk kararında direnmelidir. Bu kararın usule ve esasa aykırı olduğunu iddia etmelidir. Nitekim AYM kararlarına uygulmayan pek çok örnek var. Burada itiraz haklarımızı kullancağız. Hukuki yolları araştıracağız. Ancak AYM’nin de kendisini sorumlu hissederek bu kararı Genel Kurul’a taşımasını ve hukuka uygun bir kararın verilmesini bekliyorum. Katliamın 30’uncu yılı. 30 yıldır acı taze durmaya devam ediyor. Hala davalar sürüyor. Ayrıca bu insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Bu sebeple de uluslararası hukuk açısından dan tabii olduğumuz sözleşmeler açısından da insanlığa karşı suçlardan zaman aşımı olmayacağı gibi cezaların infazında da eksik uygulamanın gerçekleşmemesi gerekir" ifadelerini kullandı. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin yakılması sonucunda çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetti.