Aynada görünen bizim hikâyemiz

ÖZGE UYSAL

"Korku, korktuğunu fark edince yok

olur.

Korktuğunu fark etmene ancak bir

dost yardımcı olur.

Dostuna elini uzat ki yalnızlıklar çekip

çıkarsın seni.¨

Kuzey Ormanında Bir Gece, uzun yıllar hayatımızda olan birçok hikâye gibi, heybesinde hem çocuklar hem gençler hem de yetişkinler için kıymetli mesajlar taşıyor. Bu heybe, geçmişte yaşanan ve şu an yaşanmakta olan birçok benzer durumun/olayın özündeki eksikliği bize hatırlatıyor: sevgi. Sevmenin ve sevilmenin uzağında kaldığımız ve komşumuz açken tok yattığımız her gece, bizi bize yansıtan aynamıza bir leke daha eklemiş olmuyor muyuz?

İnsan hırsızları

Her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir gün, herkesin üzerine düşeni yaptığını düşündüğü bir köyde, köylüler tarlada hasadı kaldırmak için canhıraş çalışırken komşu köyden gelen genç çocuk gelir. İnsan hırsızlarının, komşu köy Dereli’deki herkesi bilinmeze götürdüğünün haberini getirir muhtarın oğlu Kari. O saate kadar davulun sesinin uzakta olmasını fırsat bilip kulağını tıkayan Güneşli Köy’ün sakinlerinin bir kısmı, Kari’nin getirdiği haber karşısında endişeye kapılır. Köyün muhtarı sakindir; kendilerinin çalışkan olduğunu, söz dinlediklerini ve her şeyi gerektiği gibi yaptıklarını söyler. Onun endişesi, milletin sohbete dalıp tarladaki işi aksatmasıdır. Muhtarın sözlerine itiraz, yaşı nedeniyle sözüne itibar edilmesi pek de mümkün olmayan Tormi’den gelir: "Neden bizim köye gelemesinler?" diye sorar muhtara; muhtarın bilip, kendilerinin bilmediği o sırrı öğrenmeye çalışır. Bir cevap veremez, herkes işine geri döner.

Bilinmeze götürülmek

Çok kısa zaman sonra beklenen olur, İnsan Hırsızları Güneşli köye gelir ve köyün tüm sakinlerini bilinmeze götürmek üzere otobüse doldurur. Köylülere uzun, yavaş ve endişelerini daha da artırıcı gelen bir yolculuktan sonra otobüs, koca bir kapının önünde durur ve köylüler bir kapının önünde toplaşır. Bu kapıdan sonra yola yalnız devam edeceklerdir. Bu kapı, onlar için bir eşik, bir davettir. Daveti kabul edip, kendisine duyurmaya çalıştığını dinleyen eşiği geçmiş sayılır. Asıl macera, bu kocaman kapının ardında başlar. Aynalılar (Naifyalılara göre İnsan Hırsızları), yalnızca kendini önemseyen köy halkına bir ders vermek ister, sını a kalanları bekleyen sürpriz acaba nedir?

Güzel bir bütüne...

Hasat zamanı tüm köyün tarlalarda çalıştığı güneşli bir günde, Naifya’da başlayan bu hikâyenin çocuklara da gençlere de yetişkinlere de ulaştırdığı mühim bir davetiyesi var: Yaşadığımız dünyada, sadece kendimizi değil, başkalarının da varlığını önemsemek… Başkaları derken, sadece insan türü aklınıza gelmesin sakın: Köpekler, kediler, kuşlar, fanusta yaşayan balıklar, hevesle alıp su ve ilginizden yoksun bıraktığınız için can suyu çekilen çiçekler, hepsi bizler kadar önemli ve ancak yan yana durursak güzel bir bütüne varabiliriz.

Özge Akkaya’nın mitolojiyle, doğayla iç içe anlatısının Mavisu Demirağ’ın çizimleriyle buluştuğu Kuzey Ormanında Bir Gece’nin okuyanı, anlayanı ve eşiği geçme cesaretini göstereni bol olsun!

aynada-gorunen-bizim-hikayemiz-529270-1.