Türkiye’de gerçekleşen seçimler dünya basınının da gündemini oluşturdu. Uluslararası basın kuruluşları seçim sonuçlarına yer verdikleri haberlerinde Erdoğan’ın kullandığı ayrıştırıcı dil ile seçimi kazandığını aktardı.

Ayrıştırıcı dil krizi unutturdu
Kılıçdaroğlu aleyhine yalan ifadeler içeren pankartlar açılmıştı. (Fotoğraf: Twitter/HerkesicinCHP)

Haber Merkezi

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Seçimin ardından kesin olmayan sonuçlar, uluslararası basına da yansıdı. Paylaşımlarda Erdoğan’ın seçim sürecinde kullandığı ayrıştırıcı dilin önemine vurgu yapıldı.

Reuters’ta yer alan “Erdoğan başkanlık seçiminde zafer elde etti” başlıklı haberde Erdoğan’ın otoriter rejimini üçüncü on yıla taşıdığı kaydedildi. Artan hayat pahalılığıyla muhalefetin Erdoğan’ı koltuğundan kaldırmak için büyük şansı olduğuna inandığı belirtilen seçimde, Erdoğan’ın “milliyetçi ve muhafazakâr söylemlerle yürüttüğü ayrıştırıcı seçim kampanyasının, dikkatleri derin ekonomik sorunlardan uzaklaştırdığı” ifade edildi.

El Cezire’nin haberinde ise Erdoğan’ın rakibi Kılıçdaroğlu’nun sürekli olarak “teröristler” tarafından desteklendiğini söylediği belirtilirken, 2024’teki yerel seçimlerde, 2019’da muhalefete kaptırdığı İstanbul ve Ankara gibi şehirleri geri almaya çalışacağı kaydedildi.

ARTIK GEÇERLİ DEĞİL

İngiliz Guardian’da yer alan haberde, Kılıçdaroğlu’nun ilk turda yüksek oy aldığı büyük şehirlerde ve özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgelerde sandığa katılımda hissedilir düşüş yaşandığı aktarıldı. Büyük şehirleri kaybetmenin Erdoğan için oylarda büyük gerileme anlamına gelmediği belirtilen haberde “İstanbul’u yöneten Türkiye’yi yönetir” söyleminin artık geçerliliğini korumadığı kaydedildi.

İngiliz yayın kuruluşu BBC, Millet İttifakı’nın çok farklı siyasi görüşten partileri bir araya getirip Kürt siyasi hareketinin de desteğini aldığını hatırlattı.

KUTUPLAŞTIRAN SÖYLEM

Politico’nun haberinde, bazı siyaset analistlerinin Erdoğan’ın zaferinin halktaki, özellikle İslamcılar ve seküler kesim arasındaki kutuplaşmayı ortaya koyduğuna dair görüşlerine yer verildi. Haberde ayrıca muhalefet destekçilerinin Erdoğan’ın seçimi kazanmasında hükümetin medyayı kontrol etmesine dair itirazlarına da yer verildi.

Bloomberg’ün ise yazısında “Erdoğan, birkaç hafta önce pek olası görünmeyen bir seçim zaferine imza attı” denilirken, Türk lirasının değerinde yaşanan düşüşe dikkat çekildi.

Alman Deutsche Welle’de (DW) ise “Türklerin 20 yıllık iktidarın ardından Erdoğan’ın görevde kalıp kalmayacağını oyladı. Sonuçlar ülkenin siyasi, ekonomik ve dış politika yönünü belirleyecek” ifadeleri kullanıldı. ABD’li yayın kuruluşu Washington Post’un haberinde “Büyük ölçüde cumhurbaşkanının yarattığı büyük bir ekonomik krizle boğuşan bir seçmenle karşı karşıya kalan Erdoğan, ekonomik meseleleri ve cumhurbaşkanının giderek artan otoriter uygulamalarını vurgulayan rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nu geride bırakarak, kamuoyundaki tartışmaları terörizm ve ulusal egemenlik tartışmalarına döndürdü” denildi. 

Newsweek dergisi ise seçimin ardından, "Putin, Türkiye’deki seçimleri kazandı" başlığıyla henüz kesinleşmeyen seçim sonuçlarını değerlendirdi. Haberde "Erdoğan’ın zaferi, Putin için iyi bir haber olarak görülüyor" denildi.