Bağzı kitaplar kardeştir

Volkan Ateş

Ankara Kitap Buluşması, Çankaya Belediyesi ve TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf) işbirliğiyle, 29 Eylül – 5 Ekim tarihleri arasında Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşiyor. Kitapların buluşması öncesinde biz de Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile buluştuk. Taşdelen ile hem yeni kitap etkinliğini hem de Çankaya’nın değişen kültür sanat iklimini konuştuk.

>> Ankara Kitap Buluşması fikri nasıl doğdu?
Ankara okur profili çok yüksek bir kent. Buradaki kitapçılar kadar iyisini İstanbul dahil Türkiye’nin hiçbir kentinde bulamazsınız. Buna karşılık, Ankara’nın adına yakışan ve bir geleneği olan kitap fuarı yok. Bu önemli bir eksiklik. Çankaya’mız da Ankara’mız da bunu fazlasıyla hak ediyor. Bu yüzden Ankara’da bir ilke imza atarak TAKSAV işbirliğiyle Çankaya Kitap Buluşması gibi bir organizasyona giriştik. Biz belediye olarak sık sık sivil toplum örgütleriyle ortak organizasyonlara imza atıyoruz. TAKSAV’ın Kitap Buluşması fikri de bizim ruhumuza ve Çankaya’nın ihtiyaçlarına uygun bir organizasyondu. Zamanla ritmini bulmasını ve bir başka Çankaya markası olmasını hedefliyoruz. Bizim belediye olarak gurur duyduğumuz işlerden biri olacak.

>> Kitap fuarının bu yılki konsepti “Bağzı Kitaplar Kardeştir” olarak belirlenmiş, bununla ne anlatmak istiyorsunuz?
Hepimiz kardeşiz diye bir söz var. İyi niyetli bir söz. Ama bu “hepimiz”in içine, insanları sömürenler, kandıranlar da giriyor mu diye düşünmek gerek. İşkenceciler veya katiller, tecavüzcüler de bu “hepimiz”in içinde mi?

Bu söz “tüm kitaplar kardeştir” diye de anılır oldu. Niyet iyi. Ama örneğin Hitler’in ‘Kavgam’ı da bir kitap. Korkunç şeyler yazan kitaplar var.

Biz bu nedenle “Gezice” bir slogan kullanmak istedik. Bize göre tüm kitaplar olmasa da “bağzı” kitaplar kardeş.
Kardeşler illa birbirine benzemek zorunda değil, hatta ne kadar farklılık o kadar zenginlik. Ama kardeşliğe düşman olmamak, kin tohumları ekmemek kaydıyla.

Bu yıl bu kardeşliğe ülkenin saygın yayınevlerinin neredeyse tamamı katıldı. İnanıyorum ki yıllar geçtikçe bu kardeşlik daha da gelişecek.

>> Ankara’da bir kitap fuarı düzenlemek için daha farklı mekanlar varken neden Çağdaş Sanatlar Merkezi’ni seçtiniz?
Çağdaş Sanatlar Merkezi, konum olarak Ankara’nın merkezi diyeceğimiz bir noktada. Bizim belediyemizin de göz bebeği. Bu yıl 20. yılını kutluyor. Çağdaş Sanatlar Merkezi’ni 20. yılında adına ve adımıza yakışır şekilde yeniledik. Bu yenileme sadece fiziki bir yenilik olarak kalamazdı. Felsefemize ve Ankara’nın ruhuna uygun bir ilkle taçlandırmak istedik. Tüm Ankaralı kitapseverlerin burada aynı kardeşlik ruhuyla buluşmasını arzu ediyoruz. Bu tarz etkinliklerin yeni okurları özendirmek için de önemli olduğunu düşünüyoruz. Unutmayalım burası Türkiye’nin başkenti ama Çankaya’da kültür sanatın başkenti diyecek kadar iddialıyız bu konuda.

n “Çankaya kültür sanatın başkenti” ifadesi oldukça iddialı bir ifade, bu iddiayı desteklemek için neler yaptınız?
Benim bir ifadem var. Kalbin kalbi derim Çankaya’ya. Ankara, Türkiye’nin kalbi, Çankaya Ankara’nın. Burada kültür sanatın da kalbi atıyor. Bizim işimiz buna zemin sağlamak, can suyu vermek. Her şeyden önce Ankara’nın bu konudaki en büyük eksikliklerinden birini tamamlıyoruz. Göreve başladığımızda kültür sanat etkinlikleri izlenebilen 500 koltuğumuz vardı, 5 yılın sonunda bu rakam 5 katından fazlasına 2 bin 600’e ulaşacak. Yapımı bitmek üzere olan Atatürk Kültür Merkezi, sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin en iyisi olacak. Akustiği ve teknik altyapısıyla dünya standartlarında olacak AKM’de 1000 kişilik ve 500 kişilik iki salonumuz var. Geçen yıl açtığımız Zülfü Livaneli Kültür Merkezi büyük bir açığı kapattı. Yılmaz Güney sahnesini 2016 yılında yıkıp baştan yaptık. Anlatacak o kadar çok şey var ki…

>> Kültür merkezi inşa etmekten daha zoru içini doldurmak, hele ki internetin, televizyonun çağında bu kültür sanat merkezlerini nasıl yaşatıyorsunuz?
Bakın insanlar “evden çıkmıyor, televizyonun, internetin başından kalkmıyor, sanata ilgisiz” deniyor ama ben Çankaya’da bunun hiç de böyle olduğunu düşünmüyorum. Bir şeyler yaparsanız, bir şeyleri desteklerseniz insanlar geliyor. Biz 4,5 yılda 700 bin kişiye kültür sanat hizmeti sunduk. 700’e yakın sergi açtık. Açıkhava sinema gösterimlerimize 120 bin kişi geldi. Biraz önce bahsettik Çağdaş Sanatlar Merkezi’mizdeki 500 farklı etkinliğimize 262 bin kişi geldi. Sergilerimizi 42 bin kişi ziyaret etti. 400 bin çocuk kitabı basıp, dağıttık hiçbiri de elimizde kalmadı. Kültür Gezisi yapıyoruz, gelin hem gezin hem öğrenin dedik, 36 bin kişi katıldı. Hani halkımız kültür sanata ilgisizdi? Hele ki Çankaya. Burada fermanı halk verir. Ankara çok büyüdü ama eskisi kadar bile kültür sanat etkinliği yok dediler. Derman da bizden geldi.

>> O zaman, Çankaya Kitap Buluşması’na da büyük ilgi bekliyorsunuz diyebilir miyiz?
Elbette. İlgi düşündüğümüzden de fazla olacak. Bu etkinlik gelenekselleşecek. Bu konuda hem halkımıza hem de kendimize güveniyorum. Bu fuar, Ankara’nın kültür, sanat ve edebiyat alanındaki durağanlığına karşı bir büyük birliktelik, bir büyük buluşma olsun istiyoruz. Olsun ki, cumhuriyetimizin bu alandaki heyecanını yeniden açığa çıkaralım. Olsun ki, buradan ortaya çıkacak büyük enerji, paylaşım ve dayanışma büyüsün.

Sadece kitapların indirimli satıldığı bir etkinlikten öte yazar ve okuyucuyu sürekli etkileşim halinde tutan bir yaratıcı, doyurucu süreç bekliyor bizi. Sevdiği yazarlar ve yayınevleriyle tanışmak, yayınevi yöneticilerine okumak istediği kitapları birinci elden duyurmak ve Ankara’nın duyarlı insanlarıyla el ele verip yeni bir kardeş toplantısı için ilk adımı atmak isteyen herkesi fuarımıza bekleriz.