Bahadır Grammeşin ölümünün 7’nci yılında katledildiği sokakta anıldı: Baho’ya sözümüz halk iktidarı
Kadına yönelik tacizi engellemeye çalışırken öldürülen ÖDP üyesi öğretmen Bahadır Grammeşin, katledildiği yerde anıldı.
Kadına yönelik tacizi engellemeye çalışırken çeteler tarafından katledilen ÖDP ve Haziran Hareketi Üyesi Öğretmen Bahadır Grammesin, ölümünün 7’nci yılında katledildiği sokakta anıldı. Anma törenine SOL Partililer ve Bahadır’ın dostları katıldı.
Anma töreni icin SOL Parti Kadıköy İlçe Örgütü önünde toplananlar, Bahadır’ın katledildiği sokağa yürüdü. Polis yürüyüşü engellemeye çalışsa da SOL Partililerin ısrarı sonucunda geri adım attı. Yürüyüş sırasında sık sık “Baho’ya sözümüz halk iktidarı, Baho’ya sözümüz devrim olacak” sloganları atıldı.
DÜŞLERİNİN TAKİPÇİSİYİZ
Anma töreninde yapılan başın açıklamasını okuyan Oğuz Alkan şunları söyledi:
“Arkadaşımız, yoldaşımız Bahadır’ı bir kadına yönelik tacizi engellemeye çalışırken 7 yıl önce burada, mafya artıklarının, çetecilerin saldırısı sonucunda kaybettik. Bahadır yaşamının en ince ayrıntılarına işlenmiş devrimciliğinin gereğini yerine getirmekte hiç tereddüt etmedi. Devrimciliği hayatının kılcal damarlarına taşımayı başarmış, yeri ve zamanı fark etmeksizin işleyen, parlak bir bilinç haline getirmişti. Ülkemiz bir avuç haraminin sultası altında karanlığa ve korkuya teslim bırakılırken o, tam da o ülkeyi andıran tenha bir sokakta ve gecenin karanlığında korkuya düşmeden, tereddüt etmeden ne yapılması gerekiyorsa onu yapmıştı. Onun eylemini ve varlığını anlamlı ve bizi arkadaş kılan, bizi onun anısına sıkı sıkıya bağlayan şey bu fikir ve bilinçti.
Bahadır’ın karşı duruşu, siyasi iktidarın sonsuz bir hoşgörüyle besleyip büyüttüğü, yaşamın olduğu bütün mekanlara yaydığı ve toplumu kontrol etmenin bir aracı haline getirdiği mafya tipi ilişkilenme ve örgütlenme ağlarına ve buradan yola çıkarak gerici, siyasal İslamcı faşizme karşı bir duruştu. Yaşamı boyunca buna karşı koymuştu Bahadır. Onun yaşamına bakınca gördüğümüz, memleketin bir dönemine yazılmış ortak mücadelemizin kendisidir.
Hayatını yaşadığı yer her neresi ise orada; Ankara’da, Cebeci ve Keçiören’de, İstanbul’da, Gebze’de, Sarıyer’de her daim emeğin, yoksulların, kimsesizlerin omuzdaşı olmuştu. İlk gençlik yıllarından itibaren tek adam rejiminin karşısındaydı. Faşizme ve onun saldırılarına karşı hep sokaktaydı. Gezi’deydi. Haziran sıcaklığının tüm ülkeye yayıldığı zamanlarda mütevazı bir adanmışlıkla mücadelenin içindeydi.
O’nun aramızdan alınışından bugüne tam 7 yıl geçti. Geçen yıllar bize devrimcilerin, düzenin karşısına dikilenlerin ne denli haklı ve doğru olduğunu tekrar tekrar gösterdi. Tek adam rejimine bağlı, türlü yolsuzluklara bulaşmış bir avuç haraminin ülkenin bütün zenginliklerini sömürdüğü, kapitalist sömürü çarkı daha iyi dönsün diye memleketin bütün zenginliklerini emperyalistlere peşkeş çektiği yerde hayat her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bahadır’a ve onun gibi devrimcilere her zamankinden daha çok ihtiyaç doğuyor, sorumluluklarımız daha da artıyor. Bizler bugün hala onun uğruna kavga ettiği değerler için kavga ediyor, onun düşlerinin takipçisi olmaya devam ediyor ve ona söz veriyoruz.”
GÖKYÜZÜNDE YUMRUĞU SIKILI BİR YILDIZSIN
Alkan’ın ardından Devrimci Gençler’den İrem Yıldırım şunları aktardı: “Bahadır Grammeşin bundan tam 7 yıl önce tam burada bugün adına Cumhur İttifakı dedikleri siyasi güçlerin beslediği çetelerce kadına yönelik tacizi engellemek isterken katledildi. Öğrettikleriyle, mücadelesiyle, devrimci inadıyla, naifliğiyle, cümle kuramayan çocuklara yazdırdığı şiirlerle hep yanımızda oldu, hep yanımızda olacak… Memleket, o günden bugüne belki daha iyiye gitmedi ama bizler de Bahadır’ın adını umut koyduğu kavgasını büyütmekten asla vazgeçmedik! Bahadırı katleden zihniyetin palazladığı, birçok gencin hayatını karartan tarikatların karşısında, TÜGVA’nın karşısında yükselttik Bahadırın mücadelesini. Üniversitelerimizde gericiliğin karşısında laik bilimsel eğitim mücadelesinde sürdürdük kavgasını. Başka bir dünya fikrinin peşinde inatçı gençler olduk.
Liselerimizde, üniversitelerimizde tacizin karşısında dururken hatırımızda sen vardın. Tüm kadınların her bir sokakta korkusuzca yürüyebilmesi için verdiğimiz mücadelede sen bir soluk oldun. Aynı solukla mücadelemizi daha gür sesle büyütmek de bizim sana sözümüz.
Ve biliyoruz; koşullar ne olursa olsun ikinci bir emre kadar efkar yok, Bahadır abimizle aynı yolu yürümekten, cümle zulmün karşısında gülümsemekten bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. Dostumuz, abimiz, yol arkadaşımız Bahadır, adını umut koyduğumuz bu kavgada devrimci genç düşlerini ardında miras bırakan sana buradan bir kez daha söz veriyoruz! Hayal ettiğin memleket de dünya da bizim hayalimiz, söz veriyoruz kuracağız… Sen bizim en güzel serüvencimizsin ve serüvenciler asla ölmez. Bahadır, şimdi sen gökyüzünde yumruğu sıkılı bir yıldızsın!”
DÜŞERİNDEKİ ÜLKEYİ KURACAĞIZ
SOL Parti adına konuşan Kemal Koç, pandemi dolayısıyla Bahadır’ın katledildiği sokakta anma töreni gerçekleştiremediklerini ancak onu seven herkesin evinde, sokakta bir şekilde andığını belirterek “Onu kısa bir an bile tanıyan herkesin hayatında bir şekilde iz bırakmıştır. Kimi Tekel direnişinde, kimi İzmir’de yoksul çocuklara kitap dağıtırken, kimi omuzlarında taşıdığı BirGün gazetesiyle tanışmıştır onu” diye konuştu.
“Eli kanlı çeteler onu bizden alamaz” diyen Koç su ifadeleri kullandı: “Bahadır’ın düşleri kazanacaktır. Yanınızdakinin, birbirinizin yüzüne bakin, oradadır Bahadır. Düşlerimiz sönmediği surece oradadır Bahadır, bizlerle yasayacaktır. Bu ülkeyi karanlığa boğmak istiyorlar. Ama bu topluluk, bu fikirler geri adim atmayacak. Bu iktidarla hesaplaşacağız. Onların karanlığını yok edip Bahadır’ın düşlerindeki ülkeyi kuracagiz.”
ONU YAŞATACAĞIZ
Eğitim Sen adına konuşan Çayan Çalık ise “Aramızdan ayrılınca hepimizin yüreğini dağladı. Devrimci bir öğretmendi. Toplumsal aydınlanmayı görev bilmişti. Onu kaybetmiş olmanın üzüntüsünü çok yaşadık. Bugünden sonrası için de mücadelemizin her aşamasında onu yasatmak hepimizin görevi” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Bahadır’ın katledildiği yere karanfiller bırakıldı.