Bahadırsız 5 yıl geçti: Her şey değişti, özlemin değişmedi

HABER MERKEZİ

İstanbul Kadıköy’de 8 Mayıs 2015’te kadınlara yönelik tacizi engellemek isterken bir çete tarafından bıçaklanarak öldürülen, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Birleşik Haziran Hareketi ve Eğitim Sen üyesi Öğretmen Bahadır Grammeşin’in hayatını kaybetmesinin üzerinden 5 yıl geçti.

Grammeşin’in üyesi olduğu SOL Parti (ÖDP geçtiğimiz aylarda ismini değiştirmişti), Grammeşin’i ölüm yıl dönümünde paylaştığı bir tweetle andı.

SOL Parti’nin tweetinde, “Bundan 5 yıl önce karanlık çeteler tarafından katledilen devrimci öğretmen #BahadırGrammeşin’i sonsuz sevgi ve özlemle anıyoruz. Unutmayacağız Baho, asla affetmeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.

Bundan 5 yıl önce karanlık çeteler tarafından katledilen devrimci öğretmen #BahadırGrammeşin’i sonsuz sevgi ve özlemle anıyoruz.

Unutmayacağız Baho, asla affetmeyeceğiz. pic.twitter.com/Z7GSR1n5Pz

— SOL Parti (@solpartibilgi) May 8, 2020

SOL Parti Kadıköy İlçe Örgütü de Bahadır Grammeşin’e olan özlemini dile getirdi. SOL Parti Kadıköy’ün Twitter’dan yaptığı açıklamasında, “Bundan tam 5 yıl önce, Kadıköyde karanlık çeteler tarafından aramızdan alınan Bahadır Grammeşin’i büyük bir özlemle anıyoruz. #BahadırınDüşleriniYaşatacağız” denildi.

Bundan tam 5 yıl önce, Kadıköyde karanlık çeteler tarafından aramızdan alınan Bahadır Grammeşin’i büyük bir özlemle anıyoruz. #BahadırınDüşleriniYaşatacağız pic.twitter.com/9eOHTWweZb

— SOL Parti Kadıköy (@SolPartiKadikoy) May 8, 2020

‘SADECE ÖZLEMİN DEĞİŞMEDİ’

Bahadır’ın ablası Başak Grammeşin, kardeşini kaybedişinin 5’nci yıldönümünde BirGün’e yaptığı açıklamada, Bahadır’a hitaben şunları söyledi:

“Çok acayip şeyler oldu canım kardeşim yokluğunda, çok kahırlı, çok ağlamaklı, az sevinçli. Savaşlar oldu, zulümler arttı, dünya tarihinde az görülmüş doğal afetler, pandemiler yaşandı. Senin üstüne uzun uzadıya kafa yoracağın, ağız dolusu söveceğin, zarafetle dile getireceğin, umutla ve inatla çözümler üreteceğin çok acayip şeyler oldu. Burada olsaydın bir taş gibi suskun, çakılıp kalacağın çok ölümler oldu Bahadır, aynı sen giderken çakılıp kaldığımız, içimize doğru ittirip bağrımıza sıkıştırdığımız taş gibi. Çok has evlatlar öldü senden sonra da, paylaştıkça azalmayan özlemlerini tüm anılarıyla birlikte boynumuzda taşıdığımız, analarının yüzüne bakarken aslında bakamadığımız. Rejimler, iktidarlar, haritalar değişti, ülkelerin adları değişti. Sistem bildiğin sistem sadece aygıtları değişti. Hayal etme, umut büyütme, direnme şeklimiz değişti, bu sene 1 Mayıs’ta balkondan, camdan marş okuduk mesela çok değişikti.

Çok güzel bebekler doğdu senden sonra, arkadaşlarının dostlarının kardeşlerinin bebekleri, çok güzel isimleri oldu Deniz’li, Ada’lı, Mahir’li, buralarda olsan çok severdin, hediyeni alıp ilk sen giderdin, azıcık ele avuca geldiklerinde mitinglerde omzunda taşırdın. Çok acayip diziler, filmler çekildi, çok iyi şarkılar söylendi, müthiş kitaplar yazıldı.

Sensizliğin büyük boşluğunu hiçbir acayipliğin dolduramadığı beş koca yıl geçti. Çok şeyler değişti durdurulamaz özlemin değişmedi.”

‘BAHADIR SIRADAN YAŞAMADI, İZ BIRAKTI’

Bahadır’ın arkadaşlarından Onur Kılıç ise onun kısacık yaşamında hayatın içine sığdırdığı güzelliklerden bahsetti. Kılıç şunları söyledi:

“Bahadır’ın alçakça sonlandırılan kısacık yaşamı, devrimciliğin pek çok güzelliğini içine sığdırabilmiş örneklerle dolu. Hayata çok bağlıydı, onun müthiş hayat enerjisinde devrimciliği büyük ve içsel bir bağla yaşayan bir insanın mutluluğu vardı. Çalışkanlığı ve her daim sorumluluğa talip olan anlayışının ardında ise devrime olan güçlü inancı... Bu nedenle, haksızlık ve adaletsizlik karşısındaki dik duruşu onun kimyasıyla son derece barışık, tüm davranışlarını yöneten çok sağlam bir kişilik temeliydi. Müthiş üreticiydi. devrimciliğin hareketsiz, donuk, kendisiyle yetinen yapıların ve insanların işi olmadığını yaşamdaki üreticiliğiyle ortaya koyan çok özel bir değerdi. Devrimci genç ve devrimci öğretmen olarak geçen kısa ömrünü böylesine canlı değerlerle donattı. Bahadır sıradan yaşamadı, iz bıraktı, bize arkadaşça anılardan çok daha fazla bir şey; bir insan modelini miras bıraktı. Bu yüzden o herkes, hepimiz için çok özel ve kelimenin gerçek anlamıyla yaşatılmayı sonuna kadar hak eden bizim en güzel arkadaşlarımızdan biri. Onu çok özlüyoruz.”

Grammeşin'in mezarı, memleketi Edirne'de bulunuyor.

‘DÜŞLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’

Bahadır bir diğer arkadaşı Sercan Gelir ise şu görüşleri paylaştı:

“Bahadır'ı yıldızlara uğurlayışımızın üzerinden 5 yıl geçti. Bahadır'ı aramızdan alan karanlık, onun düşlerini, umutlarını bizden alamadı.

Bahadır bulunduğu her yeri güzelleştiren, düşlediği dünyayı, inandığı değerleri attığı her adımına sığdıran bir arkadaşımızdı. Eduardo Galeano 'Bizim için yaratıcılık ve mücadele, ölen arkadaşlarımıza 'sen boşuna ölmedin' demenin bir yolu.' der. Bu yolu Bahadır için hep beraber bulacağız ve düşlerini gerçekleştireceğiz.”

MAHKEME SÜRECİ

Grammeşin yaşamını yitirdiğinde 31 yaşındaydı. Grammeşin’in öldürülmesine ilişkin görülen ve Mart 2017’de sonuçlanan davada, Erkan Çınar "Kasten öldürme suçundan" önce müebbet cezasına çarptırılmış, ardından mahkemedeki ‘iyi hal durumu’ gerekçe göstererek cezası 25 yıla indirilmişti.

Çınar, işlediği kasten cinayete teşebbüs ve tehdit suçlarından ise 13 yıl ceza alarak toplam 38 yıl hapse mahkum edilmişti.

Diğer sanıklar Yahya Burak Ataç 12 yıl 2 ay, Murat Topraktepe 12 yıl 2 ay, Mert Nikelay 10 yıl, Cemal Diri ise 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Mahkemenin verdiği kararın ardından kararı görüşen bölge adliye mahkemesi sanıkların ald��ğı cezayı az bularak kararı bozmuştu.

25’ER YIL CEZA VERİLDİ

Yeniden görülen davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, Bahadır Grammeşin'in ölümüne neden oldukları gerekçesiyle, sanıklar Erkan Çınar, Mert Nikelay, Murat Topraktepe, Yahya Burak Ataç ve Cemal Diri'nin "kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların geçmişini lehine takdiri indirim nedeni sayan mahkeme heyeti, 5 sanığın cezasını 25’er yıla indirdi.

BU POLİTİK BİR DAVADIR

Bahadır Grammeşin’in arkadaşları, 2016’nın şubat ayında başlayan yargı sürecinden bu yana sürecin yakından takipçisi oldu ve olayın adli değil, özünde politik bir dava olduğunu vurguladı.

İlk duruşma sonrası açıklama yapan eski ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, Grammeşin davasını şöyle anlatmıştı:

“Bu dava adli bir dava değildir. Bu dava politik bir davadır. Özgürlük ve Dayanışma Partisi, kurulduğu 96 yılından bu yana çete düzenine karşı mücadele vermiş bir partidir, bir örgüttür. Arkadaşlarımızı katledenlerin bir çete olduğu, bugün mahkeme huzurunda bir kez daha görüldü. Organize bir yapı ile karşı karşıyayız.”

Grammeşin, çocuklara yönelik yaptığı faaliyetlerle her zaman örnek bir insan ve öğretmen oldu.

ANISINA KÜTÜPHANE KURULDU

Yaşamını yitirmesinden sonra, arkadaşları Bahadır’ın anısını yaşatmak için bir kütüphane kurdu.

İstanbul Esenyurt'ta bulunan Sevgi Evgin Göyçe Kültürevi’nde kurulan kütüphane, Grammeşin'in dostları tarafından dayanışma ile toplanan kitaplardan oluşuyor. Kütüphanenin açılışı 19 Eylül 2015’te gerçekleştirildi.

Aynı zamanda gazetemiz BirGün'ün sesini yükseltmek için de yoğun çaba gösteren Bahadır Grammeşin'i, aramızdan ayrılışının 5'inci yılında sevgi ve büyük bir özlemle anıyoruz.

DOSTLARI, ÖLDÜRÜLDÜĞÜ YERDE BAHADIR'I ANDI

Öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçen Bahadır'ı anan dostları, öldürüldüğü yere karanfiller bırakarak, "Baho'nun düşlerinin peşindeyiz" notunu düştü.

Sol Parti de sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "An itibariyle Kadıköy'de, üyemiz, kardeşimiz Bahadır Grammeşin 'in katledildiği yerdeyiz" paylaşımını yaptı.

An itibariyle Kadıköy'de, üyemiz, kardeşimiz #BahadırGrammeşin 'in katledildiği yerdeyiz. pic.twitter.com/2uuzdnerU4

— SOL Parti İstanbul (@solpartistanbul) May 8, 2020