MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Ülkemizde demokratik uzlaşma kültürü yok” diyerek MHP’nin yıllardır uzlaşma kültürünün eksikliğe vurgu yaptığını iddia etti. Bahçeli birkaç dakika sonra ise HDP'nin 'açılmamak üzere kapatılması gerektiğini' savundu. HDP'ye yönelik saldırıyla ilgili de konuşan Bahçeli, "Öyle bir gün seçilmiştir ki binada bir tane HDP yöneticisi yoktur. Katilin bozkurt işareti yapan fotoğrafları, sanki bir yerde bekletiliyormuş gibi servis edilmiştir" dedi. Bahçeli, öldürülen Deniz Poyraz için "Terörist" ifadesini kullandı.

Bahçeli HDP'nin kapatılmasını savundu, Deniz Poyraz'a 'Terörist' dedi!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

HDP’nin kapatılmasını savunan Bahçeli, Türkiye’de demokratik uzlaşma kültürünün olmadığını söyledi. Bahçeli, “Partimiz uzlaşma kültürünün eksikliğine vurgu yapmıştır” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı, şunları dile getirdi:

"İçinde yaşadığımız toplumda farklı çıkarları, şartları paylaşmaktan çıkan görüşler, çözüm önerileri vardır. Muhkem bir demokrasi kültürü bu yolla vasat bulacaktır. Demokrasinin var olabilmesi, işlevsellik kazanabilmesi sözle değil, öz ve içerik açısından benimsenmesiyle mümkündür. Sosyal ve siyasal yapıda farklılıklara saygı duyularak serbestçe ifade edilmesidir. Türk demokrasisine bu zaviyeden baktığımızda sağlıklı iktidar-muhalefet ilişkilerinin kurumsallaşmaması yatmaktadır. Partimiz yıllardan beri uzlaşma kültürünün eksikliğine vurgu yapmış, yeni bir siyaset anlayışının yerleşmesine önayak olmuştur.”

“UZLAŞMA KÜLTÜRÜNE İNANMAYAN SİYASİ PARTİLER…”

“Cumhur İttifakı'nın gayesi yeni sistemin kökleşmesini temin etmek, siyasetteki katılıkları yumuşatarak kutuplaşmaları törpülemektir. MHP uzlaşma kültürüne sahip olmayan siyasi partilerin toplumsal huzursuzluğu derinleştirdiğine inanmaktadır. Türkiye'nin çok partili demokrasi tecrübesinde 75 yıl geride kalmıştır. 1946'dan 2021'e uzanan zor ve sancılı süreçte demokrasi ve siyasi etik tartışmaları sıcaklığını korumuştur.”

“MİLLİ İRADE GASPI”

“İtiraf ile ifade edelim ki, Türk demokrasisinin 75 yıllık yolculuğunda güçlü temellere kavuşmasında önemli mesafe kat edilmiştir. Amacı ülkeye ve millete hizmet olan siyasetin ahlaki değerlerle bezenmesi bizim için mecburiyettir. Seçimlerin menfaat ve ihtiras yarışına dönüşmesi namuslu siyaset anlayışına dönüşmeyecektir. Vatandaşlarımızın aldatılması, umut tacirliğinin kamçılanması, halk dalkavukluğunun öne çıkması açıkça millet iradesine fesat karıştırmaktır. Bu milli irade gaspıdır.”

“DÜRÜSTLÜK PARALI MÜLKTÜR”

“Gerçekte dürüstlük pahalı bir mülktür. Zillete düşmüş ucuz insanlarda asla bulunmayacaktır. CHP'nin 18-20 Haziran tarihinde düzenlenen belediye başkanları çalıştayı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu yine baltayı taşa vurmuştur.

Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne siyaset anlayışı ülke ve millet yararınadır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik yetkilerini aracısız, doğrudan kullanmaktadır. CHP'li belediyeler özerk yönetim değildir. Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak potansiyel bir ayrımcılığın, devlet içinde devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın şeklidir. Kılıçdaroğlu'nun ağzındaki bakla zehirlidir."

CHP’NİN YARDIMLARINI ELEŞTİRDİ

“Kılıçdaroğlu 4 milyon 550 bin haneye ayni yardım, 1,5 milyon haneye nakdi yardım yaptıklarını, borcu olanların suyunu kesmediklerini, 150 milyondan fazla maske dağıttıklarını duyurmuştur. Kılıçdaroğlu, bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, mirasa konmadı, darphane kurmadı. Faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahiplerine ne verildiyse helali hoş olsun. Ortada övülecek bir şey yoktur, her belediye başkanı gereğini yapmıştır. Bu ayıplı bir siyasettir.”

“HANGİ KILIÇDAROĞLU’NA İNANALIM?”

“Biz hangi Kılıçdaroğlu'nun sözüne itibar edelim? Covid-19 boyunca yatağa aç girenlerden şikayet eden, yardım yapılmadığından bahseden Kılıçdaroğlu'na mı kulak verelim, yoksa 5 milyon haneye yardım yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu'nu mu ciddiye alalım? Bu Kılıçdaroğlu'nun kaç yüzü vardır? Merkezi hükümetin ve diğer belediye yönetimlerinin desteklerini hesaba kattığınızda ekonomik zorlukların bütçe imkanınca göğüslendiği anlaşılacaktır. CHP yönetiminin sosyo-ekonomik iddiaları çürümüş olacaktır.

Dost edebiyatının iyice suyu çıkmıştır, Kılıçdaroğlu'nun birlikte iktidar olmayı hedeflediği dostları arasında PKK'nın, FETÖ'nün, DHKPC'nin, dış güçlerin, Türk düşmanlarının sıralamadaki yeri neresidir? Bugün dost olanın, yarın düşman olmayacağı garanti değildir.”

“BİZ DEMİYORUZ Kİ HER ŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIKTIR”

“Biz demiyoruz ki her şey güllük gülistanlıktır. CHP yönetiminin söylediği gibi kötümser bir Türkiye tablosu söz konusu değildir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler, askıda fatura uygulamasına geçtiler. Yapanı alkışlarız. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Devletin kasası milletin kesesi üzerinde hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayız. Sanatçılara yardım yapıldığı söylenmiştir, bunlar kimlerdir?”

TÜSİAD’A YÜKLENDİ

“NATO'nun 2030 vizyon belgesine yapılan atıfta, ittifakın siyasi boyutunun güçlendirileceği, demokrasinin destekleneceği kayıt altına alınmıştır. Hiç kimse ne var bunlarda demesin, zarfa değil, mazrufa bakmak; maskeli küresel senaryonun devreye alınmaya çalışıldığını görmek sorumlu bir siyasettir.

TÜSİAD Başkanı hemen pozisyon almış, hükümeti, ekonomiyi, hukuk ve demokrasi konusundaki eleştirilerini sıralamıştır. TÜSİAD hukuk devletiyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak ilişki ağlarından şikâyet etmiştir. TÜSİAD'ın dış telkinlere değil, milletimizin gerçeklerine saygı ve riayeti paradan daha önemli bir şeref meselesidir.”

"HDP KAPATILMALIDIR"

"Parti görünümlü bölücü odağının kumanda odası zalimlerin kontrolündedir. HDP silahsız bölücülüğün maşası olarak görevlendirilmiştir. HDP'nin PKK'dan, PKK'nın HDP'den hiçbir farkı olmadığı gerçeği ortaya çıkacaktır. AYM'nin HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı kabul etmesi hayırlı bir gelişmedir. Kılıçdaroğlu kimin yanındadır, kimin tarafındadır? Bölücülüğü, terörü mü destekliyor? HDP parti marti değildir. HDP kapatılmalıdır, yöneticileri üzerinde hukuk ve adalet etkisini göstermelidir."

"BOHEM HAYATIN MÜDAVİMLERİ..."

"Bu vatanı korumak yalnızca Anadolu'nun kavruk yüzlü delikanlılarının mıdır? Ne yapıyor bohem hayatın müdavimleri? Bodrum'da, Nişantaşı'nda nasıl caka satıyorlarsa bir zahmet bu külfete de dayanmayı denesinler. Ailelerinden biri teröre kurban gitseydi, böyle konuşmaya yürekleri el verecek miydi?"

HDP'YE YÖNELİK SALDIRI

"Öyle bir gün seçilmiştir ki binada bir tane HDP yöneticisi yoktur. Cinayete kurban giden Deniz Poyraz'ın masada yarım bıraktığı kağıt bardaktan içtiği çay ile yediği domates ve zeytin kısa süre içinde Türkiye aleyhtarlarının propaganda görseli olarak kullanılmıştır. Katilin bozkurt işareti yapan fotoğrafları, sanki bir yerde bekletiliyormuş gibi servis edilmiştir. Yani bir taşla daldaki birden fazla kuşun vurulması hedeflenmiştir. Soruyorum, bu katil gerçekte kimdir? HTS kayıtları çıkarılmış mıdır? Bağlantıları kimleri işaret etmektedir. HDP'yi masumlaştırıp partimizi, Cumhur İttifakı'nı ve Türk devletini suçlamak için bina edilen bu cinayetin önü arkası sonuna kadar araştırılmalıdır. Kim, ne biliyorsa, kimin elinde ne belge varsa emniyet güçlerine teslim etmek durumundadır."

DENİZ POYRAZ'A "TERÖRİST" DEDİ

Bahçeli, HDP İzmir İl Binası’nda Onur Gencer tarafından öldürülen Deniz Poyraz’a yönelik ise sert ifadeler kullandı. Cinayeti reddettiklerini ve katilin en ağır cezayı almasını talep ettiklerini söyleyen Bahçeli, “Kılıçdaroğlu, Deniz’i öldürdüler, istiyorlar ki bu ülkede hiçbir genç mutlu olmasın sözlerini neye dayanarak söylemiştir? Öldürülen Deniz Poyraz’ın kim olduğunu ben size söyleyeyim. PKK’nın kırsal hattının sorumlusu, şehirden dağa çıkmak isteyen PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden kalkanın içinde yer alan milis işbirlikçisidir. Milis işbirlikçisi, kasaba ve şehirlerde, yalnız ve sahipsiz görülen kişileri terör örgütüne devşirmek için çalışan, örgütün hain eylemlerine yardım ve yataklık yapan terörist demektir” dedi.