Kastamonu ve Çankırı'da seçmene seslenen MHP lideri Bahçeli, deprem ve sel felaketlerinin ardından hükümete gelen eleştirileri hedef aldı, "'Nerede bu devlet?' diye maksatlı soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz?" ifadelerini kullandı. Bahçeli, konuşmasının devamında, Kılıçdaroğlu'nu da 'mezhep kışkırtıcılığı' yapmakla suçladı.

Kaynak: Haber Merkezi
Bahçeli: 'Nerede bu devlet?' diye soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz?
Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kastamonu'da gerçekleştirilen "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatarak başlayan Bahçeli, tüm felaketlere karşı direnç gösterdiklerini savundu, "Siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz yolu gösterenleri hayal kırıklığına uğrattık" diye konuştu.

Konuşmasında hükümete yönelik eleştirilerde bulunanları hedef alan Bahçeli, deprem felaketinin ardından yaşanan sel ve su baskınları nedeniyle eleştirilerde bulunanlara ilişkin, "'Nerede bu devlet?' diye maksatlı soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz?" ifadelerini kulandı.

Konuşmasının devamında CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Bahçeli, "Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep kışkırtıcılığına soyunmuştur" dedi. 

İMAMOĞLU VE YAVAŞ'I HEDE ALDI: AHLAKEN KOLTUKLARINDAN DÜŞTÜLER

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Nisan'da Kastamonu'da yaptığı "Halk Buluşması" programı ile ilgili de konuşan Bahçeli, şunları kaydetti:

"19 Nisan 2023 tarihinde İstanbul'u yüz üstü bırakarak Kastamonu'ya gelen ve burada bir konuşma yapan Ekrem İmamoğlu 14 Mayıs'ta bir rejim değişikliği olacağını iddia etmiş. Dünyanın en büyük Türk kentine ihanet eden şahıs rejim nedir, sistem nedir daha bunu bilmeden, bilse de asıl anlamından saptırarak korkunç bir bühtana tevessül etmiştir. Yazıklar olsun diyorum, korsan ve kanunsuz mitingler yapan belediye başkanlarını, oy veren vatandaşlarımıza havale ediyor, bunların ahlaken koltuklarından düştüklerini buradan açıklıyorum. Türkiye Cumhuriyeti milli, demokratik, sosyal ve üniter bir hukuk devletidir. Rejimin adı 29 Ekim 1923 tarihinde konulmuştur. Türkiye'nin yönetim yapısı da 9 Temmuz 2018'den itibaren resmen uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Cumhuriyet’in 100'üncü yılıyla yeni yüzyılın muktedir ve muzaffer dönemleri arasında sapasağlam köprüdür."

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Hamdolsun tüm felaketlere karşı direnç gösterdik. Siyasi, ekonomik ve toplumsal kriz yolu gösterenleri hayal kırıklığına uğrattık. Bartın, Sinop’un da bulunduğu Batı Karadeniz’de sellerde 100’e yakın kardeşimiz hayatını kaybetmişti. Elbette son bir asrın felaketlerinden birini de 6 Şubat’ta yaşadık. 50 bin 500 kardeşimiz ebediyete intikal etti. Ülkemiz çetin imtihanlardan geçti. Hiçbir felakete geçit vermedik. Yıkılanın yerine çok daha sağlamını yapacağız. Tarihi yolculuğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizim anlayışımızda her şeyden önce Türkiye kavrayışı hakimdir.

Felaketin izleri hızla silinmiştir. 319 bin konut bir yılda bitirilmek üzere 650 bin konutun teslimi hedeflenmiştir. Bu tablo büyük bir diriliş hamlesidir. İmanın olduğu yerde imkan da vardır. Bizim için imkansız diye bir şey yoktur.

Cumhur İttifakı’nın özü sağlamdır, duruşu yerli ve millidir. Biz başkalarına benzemeyiz. Yaptık mı adam gibi yaparız.

"SİNSİ PLANLARI BOZACAĞIZ"

Geçtiğimiz gün inşası projelendiren köy evlerinden bir kısmının tamamlanmasına şahit olduk. Sözümüz sözdür hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız. Hiçbir insanımıza sırt çevirmedik çevirmeyeceğiz.

14 Mayıs’tan sonra hizmet kesintiye uğramamalıdır. Figüranlığa talip olan zillet partilerine Kastamonu’dan çığ gibi tepki gelmelidir.

Sel ve su baskınlarını istismar edenleri 14 Mayıs'ta şaşkına çevirecek misiniz? Nerede bu devlet diye maksatlı soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz? Bu evetlerin sayesinde sinsi planları bozacağız. 

"KILIÇDAROĞLU ETNİK AYRIŞTIRMAYA KALKIŞTI"

Bölücülük bugün de tedavüldedir. Dünkü ihanet bugüne yansımıştır. Kılıçdaroğlu bu alçak göreve taliptir. Kılıçdaroğlu etnik ve mezhep kışkırtıcılığına soyunmuştur. Düştüğü yerde provokasyon simidine sarılmıştır.

Terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağını açıklamıştır. Yeşil Sol Partililerle kol koladır. Türk askerini Irak ve Suriye’den çekeceğini söylemiştir. İHA ve SİHA’ya karşıdır. Egemenlik haklarımızı ayağa düşüreceklerini vaadediyorlar. Temiz para bulduk yalanını söylüyorlar. Ortada ne para var ne de parayı vermeyi aklından geçiren var.

Biz Kastamonu’yu çok seviyoruz, her zaman razıyız. Milli mücadelenin mükafatı olan cumhuriyetin 100. Yılı Cumhur’un zaferi ile perçinleşecektir. Neyi başaracaksak el ele başaracağız.

Bunlar kökünde batmış, zillet olarak çakılmıştır. Terör örgütlerine bakınız Millet İttifakı’nın kanlı paydaşıdır. Tehlike büyüktür, tehdit yakınıdır."

"TÜRKİYE EMİN VE TECRÜBELİ BİR İRADENİN YÖNETİMİNDE"

Bahçeli, Kastamonu'nun ardından Çankırı'da seçmene seslendi. Burada yaptığı konuşmada da Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi yönetecek bilgisi ve kültürü olmadığını savundu.

Bahçeli'nin açıklamaları özetle şöyle:

"Türkiye emin bir idarenin yönetimindedir. Bunu israf edemeyiz, tarihin gerisine düşemeyiz. 

Devleti yönetmek için idare lazımdır, bağımsız bir vicdan gereklidir. Tecrübe derseniz Cumhur İttifakı'ndadır. Türkiye'nin değerine değer katan irade Cumhur İttifakı'dır. Cumhurbaşkanı olacak kişi hem kalben hem kafa yapısı bakımından hem de karakteriyle milli olmak zorundadır.  

Cumhura baş olmak Kılıçdaroğlu'nun harcı değildir. Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı PKK'nın onayından geçmiştir. FETÖ tamam demiştir. Durum bu kadar vahim, bu denli skandaldır.

PKK'nın elebaşları teker teker Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'yi yönetecek ne bilgisi ne kültürü vardır.

CHP'liler ABD'yi nasıl memnun edeceklerini düşünüyorlar. Emperyalizmin arkasına saklanıp Türkiye'yi taşlıyorlar. Maalesef emperyalazime çalışan bir muhalefet anlayışı bir utanç anıtı gibi karşımızdadır. Zillet ittifakının siyaseti sömürgeleşmiş bir siyasettir. Kılıçdaroğlu ne yapsa nafiledir. Türk milletini geçemezler.

Kılıçdaroğlu sabrımızı sınamaktadır. Alevi olduğunu söylemiş, saygı duyarız. Bizim nezdimizde Sünni neyse Alevi de odur. Türk milleti üzerindeki oyunlar boşa çıkacaktır."