2014’te Erdoğan’ın ‘paralel yapı’ sözlerine, “Türk milletini kandırmak için akla hayale sığmayan korku senaryoları ürettiğini” söyleyerek yanıt veren Bahçeli, bugünkü açıklamasında AKP’nin CHP’li belediyelere yönelik ‘paralel devlet’ suçlamalarına destek çıktı

Bahçeli’nin ‘paralel’ çelişkisi: 2014’te Erdoğan’a başka, bugün CHP’ye başka

Koronavirüs gelişmeleri hakkında açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP’ye, “Belediyeler kanalıyla yapmaya çalıştığı paralel uygulamalarının altında kalacaktır” dedi. Bahçeli, 2014 yılında ise Erdoğan’ın FETÖ’ye ilişkin ‘paralel yapı’ açıklamalarına, “Türk milletini kandırmak için akla hayale sığmayan korku senaryoları ürettiğini” söyleyerek yanıt vermişti.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Covid-19 Salgınına Karşı Alınan Tedbirler ve Bu Kapsamdaki Siyasi Gelişmeler” hakkında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerin yardımlarını durdurması ve sokağa çıkma yasağında belediyelerin ekmek dağıtmasına ilişkin "CHP, Covid-19’a ümidini bağlasa da, salgını geçim kapısı görse de, mutlaka hezimete uğrayacak, belediyeler kanalıyla yapmaya çalıştığı paralel uygulamalarının altında kalacaktır" yorumunu yaptı.

AKP'li Mahir Ünal, ekmek dağıtmak isteyen CHP'li belediyeleri, "Bunun devletteki karşılığı paralel yapıdır" sözleriyle suçlamıştı.

2014’TE ‘PARALEL YAPI’ İÇİN NE DEMİŞTİ?

Bugün Erdoğan ve AKP kanadından gelen ‘paralel devlet’ açıklamaları doğrultusunda açıklama yapan Bahçeli, 2014’te ise Erdoğan’ın FETÖ’ye yönelik ‘paralel yapı’ sözlerini eleştirmişti.

MHP’nin resmi internet sitesinde yer alan metne göre, 8 Şubat 2014’te, yerel seçimler öncesindeki partisinin Seçim Kampanyası Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Bahçeli, bugün iktidara destek verdiği birçok konuda tam tersi ifadeler kullanmıştı. Bahçeli, Erdoğan’ın açıklamaları hakkında şunları söylemişti:

“Kimdir bu paralel yapı?

17 Aralık’tan beri gündemde olan bu paralel sistem ve failleriyle ilgili ne yapılmıştır?

Casuslar nerededir?

Ajanlar, hainler, sözüm ona yolsuzluk ve rüşvet kılıfı altında milli değerlere, milli kurumlara, milli politikalara saldıranlar kimlerdir?

Başbakan millilik adına ne bırakmıştır da, milli değerlere saldırı var diyerek avaz avaz bağırmaktadır?

Başka ülkelerin, başka çevrelerin çıkarına yapılan darbenin uzantıları nerededir?

Başbakan Erdoğan’a bakarsak küresel ölçekteki projeler hedef alınmaktadır.

Bu mantığa göre, Kanal İstanbul projesi hedef yapılmaktadır.

Marmaray ve hızlı tren projesi durdurulmak istenmektedir.

Yılda 100 milyon yolcu kapasiteli havalimanı projesi ve İstanbul Boğazı’na 3’ncü köprü işi engellenmek istenmektedir.

Meğerse ‘Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’nı yürütenler bunları hazmedememiş.

Ahı gitmiş vahı kalmış Başbakan Türk milletini kandırmak için akla hayale sığmayan korku senaryoları üretmektedir.”

AHI GİTMİŞ VAHI KALMIŞ: DÜN ERDOĞAN, BUGÜN İYİ PARTİ

Bahçeli’nin aynı açıklamasıyla bugünkü açıklaması arasında yer alan dikkat çekici bir diğer benzerlik de, “ahı gitmiş vahı kalmış” deyiminin kullanımı.

2014’teki açıklamasında Erdoğan için, “Ahı gitmiş vahı kalmış Başbakan” ifadelerini kullanan Bahçeli, bugünkü açıklamasında ise aynı deyimi İYİ Parti için kullandı. Bahçeli, “Ahı gidip vahı kalmış İP’in, terörün siyasi kurye ve kuklası olan HDP’nin CHP’den farklı bir amaç ve özlem taşımadığı da maşeri vicdanın malumudur” dedi.

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI

Bahçeli’nin bugün yaptığı açıklamasında muhalefete yönelik kullandığı ifadelerden satır başları şöyle:

Türkiye yeni tip Koronavirüs'le her cephede mücadele etmektedir. Kara propagandaların tedavülüne, karanlık oyunların tertibine rağmen, ülkemiz virüse karşı muazzam bir inanç ve iradeyle direnmektedir. Elbette bundan rahatsız ve memnuniyetsiz halde bulunan köksüzlerin varlığı gözümüzden kaçmamaktadır. Hastalığın yayılması, hükümetin zora girmesi, Türkiye’nin tökezlemesi için tüm imkânlarıyla seferber olan, adeta ayin turuna çıkan içimizdeki habis emelli kimliksiz ve kötürümlerin neye ve kime hizmet ettiklerini aziz milletimiz çok iyi bilmektedir.

Bunların ipliği pazara çıkmış, foyaları ortaya dökülmüştür. CHP sisli ve kirli bir pusuya yatmış, devamlı Türkiye’yi kötülemektedir. Öylesine ahlaki ve vicdani ölçülerini kaybetmiş bir muhalefet anlayışı vardır ki, hastalıktan siyasi rant ve nema elde etmenin merak ve peşine düşmüştür. CHP’nin, İP’in, HDP’nin ve diğer şer ortaklarının kötü niyet ve nefreti artık gizlenemeyecek boyutlardadır. Covid-19’a karşı hükümet bütün imkân ve kabiliyetiyle ayağa kalkmışken, CHP Genel Başkanı’nın iki de bir pişmiş aşa su katma arayışı, dönen tekere çomak sokma arzusu tam bir akıl tutulmasıdır. Eften püften meseleleri gündemine alıp sürekli iftira ve itham yarışına giren Kılıçdaroğlu’nun durumu perişanlıktır.

Kaldı ki CHP virüsün hizasında siyasi hesap içindedir. Ahı gidip vahı kalmış İP’in, terörün siyasi kurye ve kuklası olan HDP’nin CHP’den farklı bir amaç ve özlem taşımadığı da maşeri vicdanın malumudur. TBMM’de geçen hafta kabul edilen İnfaz Düzenlemesiyle ilgili kanunun görüşülmesi esnasında CHP’nin ve çıkar ittifakının suçlamaları aslında karşımızdaki siyasi hezeyan ve hüsranı göstermesi bakımından ibretlik olmuştur. FETÖ’cülerin ve PKK’lıların İnfaz Düzenlemesi kapsamına alınmaması CHP’yi, İP’i, HDP’yi çılgına çevirmiştir. 100.yıldönümünü kutlayacağımız TBMM’nin saygınlığına gölge düşürmek için sıraya girenlerin, Türk milletine ve Türkiye’ye ihanet edenleri cezaevinden çıkarmak için gece gündüz demeden çabalamaları rezaletin ve melanetin daniskasıdır. Teröristlerle güç ve gelecek birliğine heveslenenlerin şimdi de Anayasa Mahkemesi’nin kapısında soluğu alacak olmaları tenkit edilmesi gereken bir tenakuzdur.

CHP zavallı bir haldedir. KOVİD-19 hastalığıyla mücadele kapsamında TBMM’nin çalışmalarına ara vermesi CHP ve diğer yedekleri tarafından eleştirilmiş ve yanlış bulunmuştur. Halbuki CHP, İnfaz Düzenlemesi Kanunu görüşmelerinin son etabında kullanılan 51 red oyunun içinde 18 milletvekiliyle yerini almıştır. TBMM’de 139 milletvekili olan CHP’nin 18 milletvekiliyle, 37 milletvekili olan İP’in 8 milletvekiliyle, 61 milletvekili olan HDP’nin 24 milletvekiliyle tercihlerini göstermesi, sonra da çıkıp TBMM’nin çalışmalarına ara vermesini eleştirmeleri ya zeka noksanlığı ya da siyasi koma halidir. CHP Genel Başkanı’nın telekonferansla konuşması kolaydır.

Eğer TBMM’nin çalışmasını istiyorsa buna uyacak ve gereğini yapacak en başta kendisidir. Sözlerinin eylemleriyle çatıştığı ve ters düştüğü ayan beyan belli olan CHP ve diğer zillet ortaklarının acıklı ve dağınık siyasetleri milletimiz tarafından not edilmiştir. Çok şükür Cumhur İttifakı alayının oyununu bir kez daha bozmuştur.

Sağlam irade, vatansever, millete hizmetle dolup taşan sağduyulu ve köklü siyaset Türkiye’nin önünü aydınlatmaktadır. CHP, KOVİD-19’a ümidini bağlasa da, salgını geçim kapısı görse de, mutlaka hezimete uğrayacak, belediyeler kanalıyla yapmaya çalıştığı paralel uygulamalarının altında kalacaktır. Türkiye virüs krizinde proaktif davranmıştır. Nitekim hastalığın yayılmaya ve yeşermeye başladığı ilk andan itibaren tehlike fark edilmiş, her ihtimal hesaba katılarak tedbirler kademe kademe alınmıştır.