Bütçe görüşmelerinde konuşan Adalet Bakanı Gül, "Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilkeyi güçlendirdik. Çünkü biz ifade hürriyetinin, eleştirinin, düşünceyi açıklamanın demokratik hukuk devletinin temel unsuru olduğuna inanıyoruz" iddiasında bulundu.

Bakan Gül: Tutuklama bir cezalandırma aracı değil bir tedbirdir

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilkeyi güçlendirdiklerini iddia etti.

TBMM Genel Kurulunda Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürdü.

Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde söz alan Gül, adaletin en yüksek erdem, yeri ve göğü ayakta tutan en yüce değer olduğunu ifade etti.

Hiç şüphesiz yargı yetkisinin kullanımının münhasıran yargıya ait olduğunu belirten Gül, şöyle konuştu:

"Kimse bu yetkiye ortak olamayacağı gibi, yargı da bu yetkiyi kimseye devredemez, hiçbir kurum, kişi ya da grupla paylaşamaz. Bu gerçeğin ayaklar altına alındığı dönemlerde, yargının nasıl bir zulüm aracına dönüştüğünü çok acı örneklerle tecrübe ettik. Yine, FETÖ’nün aklını kiraya vermiş militanlarının milletin adalet duygusunda açtığı yaralar da halen tazedir. Biz, geçmişte yaşadığımız zulümleri; yargının, vesayetçilerin emrinde milletin ensesinde boza pişirdiği günleri asla unutmayacağız ve o örneklerin de bir daha yaşanmaması için her türlü tedbiri alacağız."

Bugüne kadar beş yargı paketini hayata geçirdiklerini ve devamının geleceğini belirten Gül, şöyle konuştu:

"Elbette getirilen bu düzenlemeler bir sihirli değnek değildir. Reform bir süreçtir. Bu konuda asıl olan sürekliliktir ve bizim de reform irademiz diridir, tazedir ve bu konuda kararlılığımızı sürdürüyoruz.

Geçmişte FETÖ’cülerin delil tezgahlarıyla, üretilmiş delillerle, tapelerle, kasetlerle, şantajlarla itibar suikastliğine, haysiyet cellatlığına nasıl soyunduklarını, bu amaçla hukuku nasıl kullandıklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz bu zihniyete de bir daha asla mahal vermeyecek şekilde bir hukuk sistemi için çalışıyoruz. Örneğin, iddianamelerde iddia konusu olaydan başka özel hayat konularına girilmesini yasakladık."

Gül, İstanbul Havalimanına kurulan adliyeden 14 bin 200 vatandaşın bu kolaylıktan yararlandığını, Sabiha Gökçen Havalimanına da bir adliye kuracaklarını söyledi.

1 Ocak 2022'den itibaren sulh cezaların verdiği tutuklama kararlarına itirazlara artık asliye ceza mahkemeleri tarafından bakılacağını anımsatan Gül, "Bilindiği üzere, tutuklama bir cezalandırma aracı değil bir tedbirdir. Tutukluluğa azami süre getirdik; eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilkeyi güçlendirdik. Çünkü biz ifade hürriyetinin, eleştirinin, düşünceyi açıklamanın demokratik hukuk devletinin temel unsuru olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

Bu çerçevede internette erişimin engellenmesi kararlarının, internet sitesinin tamamı için değil, sadece hukuka aykırı içerikle ilgili olarak uygulanmasını da yine bu yaklaşımla hükme bağladıklarını dile getiren Gül, "İfade özgürlüğünü ilgilendiren mahkeme kararlarının istinaf mahkemelerinden sonra bir kez de Yargıtay incelemesinden geçmesi yönünde düzenleme yaptık. Yaklaşık 35 bin vatandaşımız bu düzenlemeden yararlandı ve dosyaları istinafta kesinleşmişken yeniden açılarak Yargıtay’a gitti, hukuk güvenliği anlamında bu çalışmalar yapıldı" ifadelerini kullandı.